Güncelleme Tarihi:
Bizler dermatoloji uzman hekimleri olarak estetik dermatoloji alanında ameliyatsız güzellik uygulamaları yapmaktayız. Bu uygulamalarımızda cerrahi işlemlerle kıyaslandığında işlem sonrası iyileşme süreci son derece kısadır ve sonuçlar erkenden ortaya çıkar. ‘Non-invazif/minimal invazif’ olarak adlandırdığımız bu estetik prosedürler medyada da yaygın olarak dile getirildiği gibi ‘öğle yemeği arasında dahi yapılabilecek’ kadar kısa süreli ve sonrasında sosyal yaşama rahatlıkla dönülebileceğiniz uygulamalardır. Leke ve iz tedavisi, kırışıklık tedavisi ve yüzdeki bölgesel sarkmaların toparlanması için kişinin yaşına, hasarın dercesine, cilt tipine ve cilt tonuna göre değişen bir çok farklı alternatif prosedür sunmaktayız. Genellikle bu uygulamaların gerçekleşmesini tek başına ya da kombine tedaviler şeklinde belli zaman dilimine yayarak planlamaktayız. Bu tedavileri tek başına uygulamalar olarak ya da cerrahi işlemlere ek işlemler olarak da konumlanabilmekteyiz. Bunlar genellikle erken yüz yaşlanması görülen genç hastalar için ilk tedavi ve daha önceden yüz gençleştirme işlemi uygulanmış ileri yaşlardaki hastalar için ek bir işlem olmaktadır. Doğru ürünlerle, doğru cihazlarla ve doğru ellerde yapıldığında ameliyatsız estetik uygulamaları sonuçları hem hekim olarak bizleri hem de hastalarımızı mutlu eder.
Burada altını çizmek istediğim cildi güzelleştirmek amacıyla yapılan herhangi bir uygulamanın cildin sağlığına çok ciddi ve kalıcı şekilde zarar verebileceği gerçeğidir. Cilt gençleştirme amaçlı yapılacak botulunium toksini uygulaması, dolgu enjeksiyonları, prp, mezoterapi, kimyasal peeling, fokuslu ultrasound ve lazer tedavileri gibi işlemlerin tümü mutlaka uzman hekim tarafından klinik ortamlarda gerçekleştirilmelidir. Sağlık Bakanlığı'nca denetimden geçmiyor olan illegal salonlarda bu işlemlerin yapılmasının büyük riskleri vardır. Örneğin uygulama sırasında gelişebilecek panik atak, hipotansif atak ya da uygulanan materyale ani alerjik reaksiyon gibi nadir gelişen ama tıbbi bir çevrede baş edilmesi son derece kolay olan problemler sağlık personeli bulunmayan illegal ortamlarda ciddi hayati tehdit oluşturabilir. Deriyi bilimsel anlamda tanımayan kişilerce yapılan lazer ve derin peelingler ile kalıcı yanık izi ve uzun yıllar tedavisi için çaba gerektirecek lekeler oluşabilir.
Uzman hekim olmayan kişilerce yapılan botulinum toksin uygulamaları ile yüzde asimetri, göz kapağı düşüklüğü, kaş düşmesi, görme problemleri, yutkunma güçlüğü, istenmeyen mimik kayıpları ile sonuçlanabilir. Yine deri ve deri altı anatomi bilgisinden çok uzak bu yetkisiz kişilerce yapılan dolgu uygulamaları ile deri altı enfeksiyon, nodul oluşumu, deride damar tıkanıklığı ve kangren oluşumu gibi komplikasyon oluşması hem daha sık görülmekte hem de komplikasyon tanısı ivedilikle konulup ve tedavi edilmediği için kalıcı hasara neden olabilmektedir. İğne ile yapılan tüm uygulamalarda steril koşullara dikkat edilmediğinde tedavisi zor enfeksiyonlar oluşabilmektedir. İstenmeyen tüylerin yok edilmesinde yaygın olarak kullanılan IPL ve lazer tedavileri bile yasal olarak sadece doktor diploması olan kişilerin ya da bu kişilerin gözetiminde çalışan eğitilmiş personelin yapabileceği tıbbi tedavilerdir. Bu cihazların dahi "yanık oluşumu", "kalıcı izler" ve hatta tedavi sırasında benler korunmaz ise "deri kanseri oluşumu" gibi yan etkileri vardır.
Güzelleşme ve gençleşme işlemlerinin de ‘sağlıklı’ bir şekilde yapılması estetik uygulamalarda yetkin Dermatoloji veya Plastik Cerrahi hekimlerince uygulanmasıyla gerçekleşebilir.