‘Menopoz yaşlılığın başlangıcı değil’
Güncelleme Tarihi:
Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2007 11:49
İSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, 48 yaşın kadınlarda menopozun ve aynı zamanda yaşlılığın başlangıcı olarak adlandırıldığını belirterek, bu inancın yanlış olduğunu söyledi.
18 Ekim Dünya Menopoz Günü nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür Salonu'nda bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu ve Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı'nda Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Kurtay katıldı.
Menopoz döneminin kadın hayatının en önemli evrelerinden biri ve doğal bir süreci olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, “Ortalama insan ömrünün 80'li yaşların üzerine çıkma eğilimi gözönünde alındığında, menopoz döneminin aslında insan hayatının önemli bir kısmını kapsadığı fark edilir. Menopozu üç ayrı kategoride değerlendirmek gerekir. Spontone menopoz, cerrahi menopoz ve erken menopoz. Menopoz, sadece sıcak basması, aşırı terleme, alınganlık ve aşırı hassaslık değildir. Bu dönemlerde hasta takibi ve hormon tedavisi çok önemlidir” dedi.
Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, 48 yaşın kadınlarda menopoz yaşı, yani adetten kesilme olarak adlandırıldığını belirterek, “Bilgilenme eksikliği nedeniyle toplumun bir bölümünde bu dönem sanki yaşlılığın da başlangıcı gibi algılanıyor. Oysa günümüzde Türkiye'de kadınlarda yaş ortalamasının neredeyse 80'lere, Amerika'da ise 95'lere vardığını görüyoruz. Menopoz başlangıcı ve devamındaki süreç aslında yaşayan her kadının başına gelecek bir olaydır. Bu dönemi, hormon tedavisi ile etkileri en aza indirilebilecek, yaşamın normal şartlarda sürdürülebileceği bir dönem olarak yaşamak mümkün” diye konuştu.
Her kadına ayrı menopoz tedavisi uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Seyisoğlu, “Menopoz dönemi diğer hastalıkların ortaya çıkma eğiliminin en sık görüldüğü dönemdir. İşte bu nedenle bu dönemde doktor takibi çok önemlidir. Doktorlar takip sırasında menopoz dönemlerinde kadınların yakalanabileceği kanser gibi hastalıkların erken teşhisinde önemli rol oynar” dedi.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Gülay Kurtay ve Prof. Dr. Seyisoğlu, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Menopoz döneminin kadın hayatının en önemli evrelerinden biri ve doğal bir süreci olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, “Ortalama insan ömrünün 80'li yaşların üzerine çıkma eğilimi gözönünde alındığında, menopoz döneminin aslında insan hayatının önemli bir kısmını kapsadığı fark edilir. Menopozu üç ayrı kategoride değerlendirmek gerekir. Spontone menopoz, cerrahi menopoz ve erken menopoz. Menopoz, sadece sıcak basması, aşırı terleme, alınganlık ve aşırı hassaslık değildir. Bu dönemlerde hasta takibi ve hormon tedavisi çok önemlidir” dedi.
Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, 48 yaşın kadınlarda menopoz yaşı, yani adetten kesilme olarak adlandırıldığını belirterek, “Bilgilenme eksikliği nedeniyle toplumun bir bölümünde bu dönem sanki yaşlılığın da başlangıcı gibi algılanıyor. Oysa günümüzde Türkiye'de kadınlarda yaş ortalamasının neredeyse 80'lere, Amerika'da ise 95'lere vardığını görüyoruz. Menopoz başlangıcı ve devamındaki süreç aslında yaşayan her kadının başına gelecek bir olaydır. Bu dönemi, hormon tedavisi ile etkileri en aza indirilebilecek, yaşamın normal şartlarda sürdürülebileceği bir dönem olarak yaşamak mümkün” diye konuştu.
Her kadına ayrı menopoz tedavisi uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Seyisoğlu, “Menopoz dönemi diğer hastalıkların ortaya çıkma eğiliminin en sık görüldüğü dönemdir. İşte bu nedenle bu dönemde doktor takibi çok önemlidir. Doktorlar takip sırasında menopoz dönemlerinde kadınların yakalanabileceği kanser gibi hastalıkların erken teşhisinde önemli rol oynar” dedi.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Gülay Kurtay ve Prof. Dr. Seyisoğlu, katılımcıların sorularını yanıtladı.