Güncelleme Tarihi:
Lokman Hekim Sincan Hastanesi genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, “ailesel meme kanseri” riski, erken teşhis ve koruyucu müdahale konusunda AA muhabirine bilgi verdi.
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin erken evrede yakalanmasının; meme MR'ı, meme ultrasonu ya da mamografi ile mümkün olduğunu belirten Yandakçı, bu testlerin birbirine alternatif yöntemler olmadığını tam tersine birbirlerini tamamladığını bildirdi.
Mamografiyi 40 yaş üstü kadınlar için önerdiklerini ifade eden Yandakçı, “40 yaş altı kadınlarda meme yapısı yoğundur, süt dokusu fazladır. Oysa mamografi yağlı dokuda iyi tanı verir. Bu nedenle memede yağ dokusunun daha fazla bulunduğu 40 yaş üstü için uygundur” diye konuştu.
Yandakçı, 40 yaş altı için, radyasyon riskinin de olmadığı meme ultrasonu ya da meme MR'ı önerdiklerini belirtti.
Meme kanserinin 40 yaş üstündeki 8 kadından birinde görüldüğünü, adet sonrası elle muayenenin de hayat kurtarıcı olduğunu vurgulayan Yandakçı, şu bilgileri aktardı:
“Adetten sonraki ilk hafta içinde içten dışa doğru elin üç parmağıyla dairesel hareketlerle elle muayene yapılmalıdır. Hastaların birçoğu memenin yapısı karmaşık olduğu için kitleyi tanıyıp tanıyamayacaklarından şüpheleniyor. Ama memede kanser olan bir kitleyi kadınlar muhakkak hisseder. Sert, düzensiz ve ağrısız kitleler korkutucudur. Meme başının içeri çekilmesi, koltuk altında kitle oluşumu, memede kızarıklık, şişlik gibi daha nadir belirtiler de görülebilir. Ailesinde, özellikle anne, abla, kardeş gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri olan kadınlar, mutlaka meme kontrolünden geçmelidir. Meme kanseri erken teşhis edilirse tam tedavi şansı yüksektir. Teşhis evresi ilerledikçe hastanın yaşam süresi kısalır.”
Son zamanlarda ünlüler arasında da sıkça rastlanan meme kanserinde aile öyküsünün de büyük önem taşıdığı ve birinci derece yakınlarında meme kanseri görülenlerin düzenli kontrol yaptırması gerektiğini ifade eden Dr. Yandakçı, ailesel geçiş riskinin gözardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
Ailesinde birden fazla meme kanseri olgusu görülenlere gen taraması öneren Yandakçı, “Gen taraması sonucunda, meme kanserine yol açan BRCA1 ve BRCA2 genlerini taşıdığı belirlenenler için risk yüzde 70 civarındadır. İşte bu hastalarımıza 'koruyucu mastektomi' (Memenin alınması) öneriyoruz” dedi.
KANSERLE SAVAŞ İÇİN TEK MEMESİNİ FEDA ETTİ
Lokman Hekim Sincan Hastanesi genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, ailesinin 3 ferdinde meme kanseri görülen, 1 memesinde de kanserli tümör tespit edilen hastasının sağlam memesini tedbiren aldıklarını, böylece riski ortadan kaldırdıklarını bildirdi.
Annesi ve iki kız kardeşi meme kanseri olan hastasına, bir memesinde tümör tespit edilmesinin ardından “koruyucu mastektomi” (Memenin alınması) önerdiğini anlatan Yandakçı, şunları belirtti:
“Hasta, önerimizi dikkate alarak tümörlü sağ memeyle birlikte kanser bulgusuna henüz rastlanmayan sol memenin de alınmasını kabul etti. Aynı seansta memenin dış görünümü tamamen korunarak iç doku çıkartıldı. Alınan doku yerine protez yerleştirilerek memenin estetik görünümü de korundu. Uygulanan operasyon sayesinde hasta, olası bir kanser riskinden kurtarıldı. Şu anda sağlık durumu son derece iyi. Hatta bir mahallenin muhtarı.”
Op. Dr. Kemal Yandakçı, ailenin kanser rastlanmayan bir diğer ferdine de her iki memesini birden aldırmasını önerdiğini sözlerine ekledi.
AMAZONLAR KİMLERDEDİR
Mitolojide amazonlar, savaşçı kadınlar olarak bilinir. Savaş aleti olarak ok, yay, kargı ile “labrys” denilen ve özellikle Hititlerde, Karya'da ve Girit'te rastlanan iki ağızlı balta kullanan bu kadınların, savaşta yay kullanırken engel olmaması için memelerinden birini veya her ikisini kestikleri, bu yüzden kendilerine “memesiz” anlamına gelen “amazoi” adı verildiği rivayet edilir.