Güncelleme Tarihi:
Genel Cerrahi Uzmanı, Prof. Dr. Levhi Akın, meme kanserinde sağlıklı beslenme hakkında önemli bilgiler verdi.
SOYADAKİ KİMYASALLAR HÜCRELERİ DENGELİYOR
Soyadaki bitkisel kimyasalların veya isoflavonların, meme kanseri karşıtı etki gösterdikleri görülmektedir. Soyada bitkisel bir östrojen olan genistein normalde östrojenin bağlanabildiği meme hücrelerindeki reseptörlere bağlanmaktadır. Meme kanserinin yaşam boyu maruz kalınan östrojen miktarına bağlı olduğu bilinmekte. Soyadaki bitkisel kimyasallar ayrıca hücre içi etkinlikleri ayarlayan enzimlerin aktivitesini değiştirmekte.
MEME KANSERİ TANISI KONMUŞ DURUMLARDA SOYA NASIL BİR FARKLILIK YARATABİLİR?
Meme kanserinden koruyan besinler nüks veya tümörün yayılımından da koruyacaktır. Koruyucu bitkisel faktörlerden olabildiğince çok yenmesi özellikle önemlidir. Bir bitki tehlikeden kaçamadığında kendisini koruyacak güçlü kimyasallar üretmekte ve tükettiğimiz bu kimyasallar hücrelerimizin çoğalmasını kontrol eden DNA veya hücresel yapıların hasar görmesini önleyerek hücrelerimizi korumaktadır. Taze meyve sebzeler doğal koruyucudur.
Genetik testler kimlerde artmış meme kanseri riski olduğunu ortaya koyabilir; ancak beslenme, egzersiz ya da tütün kullanımı gibi çevresel faktörlerin bu genleri nasıl etkilediği henüz bilinmemektedir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, soya ve diğer bakliyatlardan zengin bir sağlıklı beslenmenin daha koruyucu olduğunu varsaymak mantıklıdır. Egzersiz, gıda seçimimizi, metabolizmamızı ve genel iyilik hissimizi etkilediğinden dolayı önemlidir. Tütün kullanımının, tütün yaprakları üzerine sıkılan koruyucu veya böcek ilaçlarına bağlı olarak, birçok kanserin gelişiminde büyük bir faktör olduğu gösterilmiştir. Tüm tütün ürünlerinden sakınılmalıdır. Meme kanseri riskini arttırabildiğinden dolayı, alkol tüketimi de düşük düzeyde olmalıdır.
VİTAMİN VE MİNERAL TAKVİYESİ ÖNEMLİ
Kemoterapi rejimine bağlı olarak bazı önemli bitkisel faktörler takviye olarak yardımcı olabilir. Örneğin; C ve E vitaminleri ile beta karoten, ksantofil ve ellajik asit gibi antioksidan bioflavonoidler. Bunların tüketimi çok yüksek miktar sebze ve meyve gerektirdiğinden destekleyici preparatlar alınabilir.
Soya proteini faydalı olabilir. Birçok bakliyat koruyucu bitkisel kimyasallar da içerebilir. Siyah fasulye, nohut, barbunya, börülce sağlıklı, liften zengin, folik asitten zengin bitki protein kaynaklarına örnektir. Günlük gerekli miktarları karşılayan ve antioksidanlar içeren çoğu çoklu vitamin ve mineral takviyeleri en az beş porsiyon sebze ve meyve ile en az altı porsiyon tahıl ve bakliyat yiyen bireylerde yeterlidir.
KOENZİM Q10 TAKVİYESİ
Koenzim Q10, hücre içindeki enerjinin salınımında önemli bir rol oynamaktadır. Bu durum cerrahi, kemoterapi veya tek başına kanserin tanısı gibi aşırı stresin bir sonucu olarak azalabilir. Tedavi uygulanan kanser hastalarında günlük 60-120 mg Koenzim Q10 takviyesi faydalı olabilir ve bu dozlar güvenlidir.
Selenyum, karaciğer ve vücuttaki diğer hücrelerde toksik maddelerin uzaklaştırıldığı enzimatik faaliyetlerin ayarlanmasında önemli olan bir elementtir. Günlük takviye bazı kemoterapi ajanlarına bağlı olabilecek potansiyel eksiklikleri önleyebilir. Çoğu çoklu vitamin ve mineral ürünleri meme kanseri hastaları için kemoterpinin uygulandığı dönem hariç yeterli selenyum içermektedir ve kemoterapi sırasında ilave selenyum içeren bir antioksidan formülle doz artırımı akılcı olabilir.
Sülfürlü amino asitler, karaciğerden herhangi bir kemoterapi ajanının uzaklaştırılması için gerekli detoksifikasyon olgusunda önemlidir. Bu süreçte, sitokrom P450 sistemi olarak bilinen detoksifiye edici enzim sisteminin aktif formu N-asetil sistein içeren ek bir antioksidan formül alınması önerilmektedir. Deve dikeni, karaciğerdeki bu detoksifikasyon işlemini destekleyen değerli bir baharattır. Kemoterapi sırasında ve kemoterapi sonrası üç hafta boyunca alınması önerilmektedir.
MUTLAKA BALIK TÜKETİN!
D vitamini de koruyucu olabilir ve güneş ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkilerini engeller. Güneşin özellikle yakıcı olmadığı sabah erken ve öğleden sonra geç saatlerde her gün en az 20 dakika dışarıda olmak önemlidir. Yüz gibi hassas bölgeler daima korunmalı, kolların ve bacakların yeterli güneş alması sağlanmalıdır. Kemik erimesini önleyen önemli vitaminler takviye olarak da alınmalıdır.
Balık yağı iyi bir besin kaynağı olup haftada en az üç kez yağlı balık yenmesi önerilmektedir. Balık, omega-3 yağ asitleri açısından mükemmel bir kaynaktır ve bağışıklık sistemini destekleyici etkilerinden dolayı da meme kanseri hastalarında faydalıdır. Balık sevmeyenler keten tohumu yağı, hodan yağı veya çuhaçiçeği yağı alabilir. Bunlar östrojen hormon düzeylerinin düzenlenmesine yardımcı olabilen gama linoleik asit de içermektedir. Her gün en az bir litre su veya aynı miktarda kafeinsiz içecekler içilmesi unutulmamalıdır.
doktorsitesi.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.