Güncelleme Tarihi:
Avrupa’nın önemli halk sağlığı dergilerinden European Journal of Public Health’te yayınlanan araştırma meme kanseriyle ilgili bilinçlenmede çok yol almamız gerektiğini birkez daha gösterdi. Gerek doktor deneyimleri gerekse araştırmalar meme kanserinin birincil muhatabı olan kadınların, riske rağmen aceleci davranmadıkları yönünde. Prof. Dr. Özmen memelerindeki kitleye rağmen doktora gitmek için yaklaşık bir ay beklenmesinin gecikme anlamına geldiğini belirtiyor. Prof. Dr. Özmen, “Bu kabul edilmesi güç ve uzun bir süre. Hastaların hastalığı ve belirtilerini kabullenmemeleri ve genç yaşta olup (40 yaş altı) bu hastalığın gençlerde olmayacağına inanmalarından kaynaklanıyor. Düzenli olarak aylık meme muayenesini yapanlar, aile ve dostları tarafından muayene ve tetkik için teşvik edilenler ve en az orta öğretimlilerde bu süre daha kısa” diyor.
DOKTORDA GEÇEN SÜRE DE UZUN
Hastaların memede bir kitle bulup doktora gittikten sonra, tedaviye başlayıncaya kadar oldukça uzun bir gecikme yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Özmen, “Doktora gittikten sonra muayene, tanı vs. için de geçen süre 10.5 hafta. Bunun en önemli nedenleri ise başarılı bir tedaviye ve mevcut sağlık sistemine güvenmemeleri, hastalığın belirtilerini ve kendilerinde olacağını kabul etmemeleriyle ilişkili. Hastanın bir cerrah yerine aile hekimi tarafından muayene edilmesi, devlet hastanesine gitmesi de tedavide gecikmeye neden oluyor” diyor.
TOPLAM GECİKME 3 AYDAN FAZLA
Hastanın memede kitle farkettikten sonra tedaviye başlayıncaya kadar geçen toplam süre ise 13.8 hafta yani 3 aydan daha fazla. Prof. Dr. Özmen, “Bunun kabul edilmesi mümkün değil” diyor. Bu sürenin uzunluğunun en büyük sorumlusunun sağlık sistemi olduğunu söylüyor. Hastaların konunun uzmanı olmayan hekimler tarafından muayene edilmeleri, muayene ve tetkik randevularının, biyopsi sonuçlarının ve ameliyat randevusunun alınmasındaki gecikmelerden kaynaklanıyor.
EĞİTİM ŞART!
Türkiye’de 13.8 hafta olan tedavide toplam gecikme süresi, ABD’de 4.9 hafta, Danimarka’da 9.3 hafta. Prof. Dr. Özmen, bu sürenin kısaltılması için kanser tarama ve eğitim merkezlerinin (KETEM) sayılarının arttırılması, buradaki sağlık çalışanlarının meme kanseri konusunda eğitilmesi, ücretsiz mamografik tarama programlarının arttırılması, kadınların meme kanseri konusunda eğitilmeleri, kendi kendine meme muayenesinin arttırılması gerektiğini söylüyor.
ANGELİNA JOLIE ETKİSİ
Araştırmalara göre kadınlar ülkemizde meme kanseri konusundaki bilgileri en çok televizyon ve gazetelerden alıyor. Bu durum gelişmiş ülkelerde de benzer. Time dergisinde yayınlanan bir makalede Angelina Jolie’nin meme kanseri BRCA1,2 gen testini yaptırması ve bunun pozitif çıkması sonucu her iki memesini boşaltmasının, Amerika’da gen testi yaptıran kadın sayısını 2 kat artırdığını ortaya koyduğu yer aldı. Prof. Dr. ÖZmen, “Bu tanınmış sanatçının sayesinde ülkemizde de BRCA 1,2 meme kanseri genleri için genetik test yaptıran ve koruyucu meme ameliyatı yaptıran kadın sayısında da belirgin artış var” dedi.