Güncelleme Tarihi:
ETKİNLİĞİ KANITLANMAMIŞ BAZI YÖNTEMLERİN ÇİFTLERE UMUT IŞIĞI GİBİ SUNULABİLİYOR
Tüp bebek uygulamasının, kısırlık tedavisinde en başarılı yöntem olduğunu, bu tedavinin zaman içerisinde çok kolaylaştığını vurgulayan Buyru, diğer taraftan da çocuğu olmayan çiftler için umut haline gelen tüp bebek tedavisinin, suistimale açık bulunduğunu, etkinliği henüz kanıtlanmamış bazı yöntemlerin çiftlere umut ışığı gibi sunulabildiğini savundu.
Hamilelik aşısı, embriyonun yapıştırılması, endometriumun rahim içinin incelenmesi gibi yöntemler tam olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemler değildir. Diğer tedavi yöntemlerinde buna benzer kötüye kullanımlar bulunur. Ancak tüp bebek gibi ailelerin çok büyük umut bağladıkları tedavi yönteminde ufak bir şekilde gebelik şansının artırılması bile aileler için önemli olabilir. Bu tür tedavilere iyice araştırılmadan güvenilmemeli. Sayılan bu yöntemlerin gebelik şansını artırdığı, hatta küçük bir oranda artırdığı bile kanıtlanmadan 'yüzde 40- 50 gebelik şansı arttı', 'çocuğu olmayan çift kalmayacak' gibi sunulması son derece yanlış bir davranıştır.
LABORATUVAR ORTAMINDA DÖLLENME TARİHE KARIŞABİLİR
Yurt dışında yürütülen çalışmalarla "Laboratuvar ortamında döllenen tüp bebeklerin tarihe karışabileceği" iddialarının ortaya atıldı, ve bunların, döllenmenin laboratuvar yerine rahimde elde edilmesini öngördüğünü benzer başka çalışmalar da yürütüldüğünü bildirildi.
DÜZGÜN GELİŞİM GÖSTEREN YUMURTALAR TRANSFER EDİLECEK
Bu yöntemin küçük bir hasta grubunda uygulanabileceğine işaret eden Prof. Dr. Buyru, hastalara şimdiden umut vermenin yanlış olduğuna dikkati çekti. Tüp bebek yapılan hastaların son derece kısıtlı bir grubu için geçerli olabilecek bu yöntemin etkinliğinin kanıtlanmadığını ve bu yöntemlerin henüz deneysel aşamada olduğunu belirtti. Bunlar gelişip ileriye gideceğini ve genetik inceleme için doğal yolla oluşan embriyolar kullanılabileceğini söyledi. Bu amaçla tüp bebek yöntemine gerek kalmayacağını ama bu yöntemin bir umut ışığı olduğunu söylemek için henüz çok erken olduğunu ancak İstanbul Tıp Fakültesinde yapılan araştırma etik kurulundan geçtiğini söyledi.
KALITSAL HASTALIKLAR İÇİN YAPILABİLİR
İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Reproduktif Endokrinoloji ve Infertilite Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ercan Bastu da yürütülen çalışmanın önemini vurguladı.
Kalıtsal hastalıkların önlenmesi amacıyla çalışmanın değer taşıdığını vurgulayan Bastu, "Özellikle kalıtsal hastalıkları olan yani 'aileden kalıtım yoluyla geçen' genetik hastalıklar taşıyan hasta grubu için ilginç bir tedavi yöntemi olacağı kanısındayız. Sperm ve yumurtalar kadın rahminde yani doğal ortamlarında döllenecek, tüp bebek tedavisinde olduğu gibi laboratuvar ortamında değil. Döllenen yumurtalar lavaj yöntemiyle rahimden toplanıp gelişimleri laboratuvar ortamında takip edilip en iyi ve düzgün şekilde gelişimini tamamlayan yumurtalar kadın hastaya transfer edilecek" ifadesini kullandı.