Güncelleme Tarihi:
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi İç Hastalıklar uzmanı Dr. Satı Sena Çoraoğlu, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30’unu etkileyen demir eksikliği anemisinin ciddiye alınması gereken bir durum olduğuna dikkat çekti. Dr. Çoraoğlu, aneminin okul öncesi çocuklarda ve doğurganlık çağındaki kadınlarda diğer yaş gruplarına göre daha sık görüldüğünü belirterek “Demir eksikliği belirtileri aneminin kendisine ve altında yatan hastalığa bağlıdır. Aynı zamanda belirtilerin şiddeti de kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Çevre kanındaki hemoglobin miktarı, aneminin oluş hızı, eşlik eden hastalıklar ve hasta yaşı belirtilerin şiddetini etkileyen durumlardır” dedi.
BALGAMLA KAN GELMESİNE DİKKAT
Kulak çınlaması, dilde yanma gibi durumların demir eksikliği anemisi belirtileri olabileceğine işaret eden Dr. Çoraoğlu, şu tavsiyelerde bulundu: “Anemi belirtileri arasında solukluk, göğüs ağrısı, saç dökülmesi, nefes darlığı, çarpıntı, tırnak kırılması, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, dikkat dağınıklığı, ellerde uyuşma, uyku hali, huzursuzluk, kas güçsüzlüğü, sindirim problemleri, dilde yanma ve yutma güçlüğü, böbrek fonksiyon bozukluğu, sık enfeksiyon tekrarı görülebilir.
Dr. Çoraoğlu şöyle devam etti;
“Artmış demir kaybına neden olan aşırı adet kanaması, hemoroid, idrarda kanama, balgamla kan gelmesi gibi durumların tedavi edilmesi gerekiyor. Yetersiz alımı önlemek için diyette demirden zengin gıdaların alınması sağlanmalı. Bunlar ise kırmızı et, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, nane, kimyon, tofu, fındık, yulaf gibi besinlerden elde ediliyor. Demir eksikliğinin tedavisi için 3 yol var. Bunlar, ağızdan, kas içinden ve damardan demir tedavisidir. Tedavi için hangi yolun seçileceği hastanın semptomlarına, çevre kanındaki hemoglobin miktarına, aneminin oluş hızına, eşlik eden hastalıkların olup olmamasına ve hastanın yaşına göre belirlenir. Bazı durumlarda da hastaya kan takılması gerekebilir.”