Küçük Resul yaşam savaşını kaybetti

Alınan bilgiye göre, Resul Yaşar, tam gün eğitim verilen Arnavutköy Ömerli Mahallesi'ndeki İBB Evliya Çelebi İlköğretim Okulu'nda, 5 Ocak Pazartesi günü öğle arasında okulun arka tarafındaki yangın merdiveninin 3. katından düştü. İddiaya göre, çocuğun düştüğünü o anda kimse fark edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Resul Yaşar'ı yerde yatarken gören öğrencilerin çığlığı üzerine çocuğu fark eden çevredeki esnaftan bir kişi durumu okul yönetimine bildirdi. Küçük Resul'u kanlar içinde yerde yatarken bulan öğretmenleri, hemen 112 Acil Servisi'ni arayarak yardım istedi. Ancak babanın iddiasına göre, oğlu saat 13.00 sıralarında düşerken, ambulans yaklaşık 50 dakika sonra olay yerine geldi.
Kafa üstü beton zemine düşen küçük Resul, ambulansla Arnavutköy Devlet Hastenesi'ne kaldırıldı. Burada ameliyat olan çocuk, bir gün sonra Çapa'daki İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek yoğun bakıma alındı. Ancak düşme anında kafatası parçalandığı tespit edilen Resul Yaşar, olaydan bir hafta sonra, dün sabah yaşam savaşını kaybetti.

BABA MURAT YAŞAR: İHMALLER ZİNCİRİ OĞLUMU ÖLÜME GÖTÜRDÜ
Acılı baba Murat Yaşar, oğlunu ihmaller zincirinin ölüme götürdüğünü iddia ederek, şunları söyledi:
"Olay 5 Ocak Pazartesi günü 13.00 sıralarında meydana geldi. Okulun 3. katındaki yangın merdiveninden kafa üstü düşmüş. 112'den yardım istenmiş, ancak ambulans olay yerine 50 dakika sonra gelmiş. Daha sonra ambulansla Arnavutköy Devlet Hastanesi'ne kaldırılmış. Olaydan sonra biz de hastaneye gittik ve ameliyata alındığı sırada görebildik. Kafatası parçalanmış ve beyinde hasar oluşmuş. Ameliyatı yapan doktor, çocuğumuzun daha teşekküllü ve çocuk beyin cerrahı olan, çocuk yoğun bakımının olduğu bir hastaneye sevk edilmesi gerektiğini söyledi. Biz bu konuda 112 ve 184'ü arayarak yardım istedik, ancak hiçbir kurum bize olumlu yanıt vermedi. 'Yerimiz yok' diyerek bizim talebimiz reddedildi. Biz çırpınırken, devlet kurumlarının hiçbirinden yardım görmedik. Olayın üstünden 1 gün geçtikten sonra, nasıl olduğunu anlayamadığımız bir şekilde çocuğumuz Çapa'daki İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Orada da bir hafta yoğun bakımda yattı."

"ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM"
İhmalin okulda başladığını belirten baba Murat Yaşar, "Bu yangın merdivenlerinde gereken önlemlerin alınması gerekirken ya da çocukların yangın merdivenlerinin olduğu yere hiç gitmemeleri gerekirken, bu olay meydana geldi. Yangın yoksa, hiçkimsenin o merdivenlere ulaşmaması gerekir. Orada önlem alınması gerekirken, çocuklar istedikleri gibi merdivenlerde oynayabiliyorlar. Bugün benim çocuğumun başına geldi, yarın başka Resullerin başına gelir. Milli Eğitim Bakanlığı bu okulları yüklenici firmadan teslim alırken, bu durumu görmeden nasıl okulu teslim alır? O yangın merdiveninde mutlaka korkuluk olması lazımdı. 4 yıldır bu okul açık ve bunu hiçkimse görmedi mi? Görüldüyse neden tedbir alınmadı? Kesinlikle ihmal ve tedbirsizlik var. Çocuğumuzu bugün defnettikten sonra, bu olayda sorumluluğu olan her kim varsa davacı olacağız" diye konuştu.

"OĞLUM NASIL ÖLDÜ, BİLMEK İSTİYORUM"
Murat Yaşar, 3 ve 7 yaşlarında iki çocuğu daha olduğunu, Resul'ün en büyükleri olduğunu belirterek, "Aslında hiçbir şey bilmiyoruz. Tek bir gerçek var, o da bir çocuğun öldüğü. Oğlum oraya nasıl çıktı? O sırada nöbetçi öğretmen yok muydu? Kendi mi atladı, yoksa biri mi attı? Okuldan neden kimse bizi aramadı? Bunların hiçbirini bilmiyoruz. Ambulans geç geldi. Yakındaki bir hastane yerine, daha uzakta bir hastaneye götürdü. Bunlar ise bildiğimiz şeyler. Ortada bir ihmal var. Suç duyurusunda bulunacağım. Olayın aydınlatılmasını istiyorum. Oğlumun neden ve nasıl öldüğünü bilmek istiyorum. Bu baba olarak benim hakkım" diyerek gözyaşı döktü.

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ DE CENAZE TÖRENİNE KATILDI
Resul Yaşar için Esenyurt Muhammediye Camii'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Törene, Resul'un ailesinin yanı sıra, Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ, okul müdürü ve bir grup öğretmen de katıldı.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Mehmet Dağ, "Hepimizi sarsan ve üzen bir olay yaşandı. Bu şekilde kaybı yüreklerimizi dağlıyor. Allah rahmet eylesin, anne babasına sabırlar diliyorum. Bize düşen son vazifeyi yapmak için buradayız" diye konuştu.
Dağ, basın mensuplarının "İhmal var mı?" şeklindeki sorusu üzerine, "Bunların hepsi adli ve idari olarak soruşturuluyor. Olay meydana geldiği andan itibaren sıcağı sıcağına adli ve idari olarak süreç başlatıldı. Neticesinde durum ortaya çıkacaktır" diye yanıt verdi.
"Mevzuata göre parmaklık olması gerekiyor mu?" şeklindeki soruya ise Dağ, "Onun detayına şu an girmemiz doğru değildir. İnceleme yapılsın, sonuçlar çıksın, ondan sonra zaten gereken açıklamalar yapılacaktır" diye konuştu.

AMCADAN MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ'NE TEPKİ
Amca Volkan Yaşar ise İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne açıklamasından sonra tepki gösterdi. Amca, okul müdürü dışında kendileriyle kimsenin ilgilenmediğini belirterek, "15 günlük okul müdürü gelip bizimle ilgilendi, ancak Milli Eğitim Müdürlüğü'nden ilk gün gelen bir kişi oldu. Onun dışında kimse arayıp sormadı. Biz ağlaya ağlaya hastane aradık. 45-50 dakika ambulans bekledik. Bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağız. Bizim yavrumuzun acısını biz çekiyoruz, başkası çeksin istemiyoruz" diye konuştu.

GÖZYAŞLARI İÇİNDE TOPRAĞA VERİLDİ
Cenaze töreni sırasında, baba Murat Yaşar ve anne Rukiye Yaşar ile diğer yakınları gözyaşlarına boğuldu. Ayakta durmakta zorlanan anne ve babayı yakınları yalnız bırakmadı. Gözyaşlarının sel olduğu cenaze töreninin ardından, 11 yaşındaki Resul Yaşar, Esenyurt Gülbahçe Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Küçük Resul'den geriye ise yaşamını yitirdiği okulda çekilen görüntüleri kaldı. Okulun müsameresine izci kıyafetiyle katılarak yemin eden Resul'ün, okuldaki arkadaşları ve öğretmenleri tarafından da çok sevildiği vurgulandı.