Güncelleme Tarihi:
Hidradenit (HS) toplumda yaklaşık her 100 kişiden birinde görülen ve halk arasında 'köpek memesi' hastalığı olarak bilinen, ter bezlerinin bulunduğu yerlerde ağrılı ve iltihaplı apselerle ortaya çıkan kronik bir deri hastalığıdır. Hastaların çekinip doktora gitmemesinden veya dermatologlara daha geç başvurmalarından dolayı HS tanısı çok geç konuyor ve bu hastalıkla birlikte yaşayan kişilerin yaşam kalitesini bozuyor. Batma, yanma, ağrı, sıcaklık, kaşıntı ve aşırı terlemeyi takiben apse oluşumu yaşayanların mutlaka bir dermatoloji uzmanına gitmesi gerekiyor.
Hidradenit (HS); cilt altında meydana gelen büyüklüğü bezelyeden ceviz boyutuna kadar değişen iltihaplı apselerle seyreden kronik bir deri hastalığıdır. Çoğunlukla koltuk altı, kasık, meme altı ve ortası, kalçalar, iç bacakların birbirine sürtünen bölgelerinde görülür. Hastalığın ilk belirtileri; siyah noktalı deri lezyonu, kaşıntı, yanma, aşırı terleme, derinin çukurlaşması ve ağrılı apselerdir. Her yaş grubunda ortaya çıkabilen HS, özellikle 20’li yaşların başındaki yetişkinlerde daha sık görülmektedir. Hastaların hekime gitmekten çekinmesi ya da dermatoloji uzmanlığı dışından hekimlere başvurması nedeniyle tanı konma süreleri uzamakta, bu da tedaviyi olumsuz yönde etkilemektedir. Tanısı çok zor konulan ve hastaların yaşam kalitesini düşüren bir hastalık olarak bilinen HS, bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Hastaları sosyal hayattan uzaklaştırarak depresyona sokabilen HS, enfeksiyon kaynaklı ya da bulaşıcı bir hastalık değildir.
MUTLAKA ÖNEMSEYİN
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Didem Didar Balcı, hastalık hakkında şunları söylüyor;
“Hidradenit (HS), hastaların yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren bir hastalık. Hastalar, tanı ve tedavi sürecinde her yönden olumsuz etkileniyorlar. Hidradenit (HS) hastalarının yaşam kalitelerini artırmak için tedavi sürecinde dikkat etmeleri gereken birkaç önemli nokta var. Hastalar koltuk altı ve kasık bölgelerinde ilk başta kızarıklık ve şişlikle başlayan Hidradenit (HS)’i önemsemiyorlar. Kızarıklar ağrılı yaralara dönüştüğü zaman doktora gitme ihtiyacı hissediyorlar. Bu da tedavi sürecini uzatıyor. HS tanısı konmuş hastalar aşırı kilo, sigara ve stresten kaçınmalılar. Ayrıca lezyonların görüldüğü bölgelerin hijyenine de çok dikkat edilmeli. Rahat, çok sıkmayan giysiler giyilmeli ve kesinlikle sigara kullanılmamalıdır. Bu noktalara dikkat edildiğinde hastaların yaşam kalitesi artacaktır” dedi. Halk arasında bilinen bitkisel tedavi yöntemlerinin kalıcı çözümler üretmediğine dikkat çeken Doç. Dr. Didem Didar Balcı, “Toplumda köpek memesi hastalığı olarak bilinen bu hastalığa sahip kişiler mutlaka bir dermatoloji uzmanına görünmeli. Aktarlarda hazırlatılan bitkisel yöntemler geçici olarak sonuç verse de apseler tekrarlayacaktır. Erken dönemde konulan teşhis ve bilimsel tedaviler ile hastalığın seyri büyük ölçüde değişecektir” diye konuştu.