Güncelleme Tarihi:
Genel Cerrahi, Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Yanar, kolon kanseri hakkında merak edilenleri ve güncel tedavi yöntemlerini anlattı.
KİMLER KOLON KANSERİ RİSKİ ALTINDADIR?
Kalın bağırsak kanserlerinin %90 dan fazlası daha önceden gelişmiş poliplerden kaynaklanır. 50 yaş öncesi polipler nadir görülmekte iken 50 yaşından sonra polip görülme oranı dolayısı ile kanser oranı artmaktadır. Yağdan zengin, posadan fakir beslenme alışkanlığı, ailede birinci derece akrabalarda kolon kanseri bulunması, ülseratif kolit, Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları kolon kanseri riskini artırmaktadır.
KOLON KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dışkıda kan görülmesi, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, kabızlık, tümörden gizli kanamaya bağlı kansızlık nedeniyle halsizlik, yorgunluk, makata yakın rektum bölgesi tümörlerinde dışkı çapında incelme ve tenesmus denilen dışkılama sonrası hala dışkılama ihtiyacının var hissedilmesi en başta gelen belirtilerdir.
KANSER RİSLİNDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Yüksek miktarda sebze, meyve, balık, zeytinyağı, fındık ceviz gibi kuruyemişleri içeren Akdeniz diyetinin kanser ve damar tıkanıklığına bağlı ölümleri ciddi oranda azalttığı çeşitli bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Kolorektal kanser taramasında dışkıda gizli kan ve immunohistokimyasal testler kullanılmakla birlikte en yararlı yöntem kolonoskopik incelemedir. Hedef henüz polip aşamasında iken ameliyata gerek kalmadan kanser gelişebilecek polipleri kolonoskopi esnasında çıkartmak olmalıdır. Bu nedenle ailesinde kalın bağırsak kanseri olmayanlarda 50 yaşında ilk kolonoskopi ile tarama yapılmalı normal saptanması durumunda onar yıllık aralıklarla kolonoskopi tekrarlanmalıdır. Ailesinde kolon kanseri bulunan bireylerde ise kanserin ortaya çıktığı yaşın 10 yıl öncesi ilk kolonoskopi uygulanmalıdır.
KOLON KANSERİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Standart tedavi yöntemi cerrahidir. Ancak ameliyat esnasında tümör ile birlikte bir miktar sağlam kolon dokusu ve etraf lenf bezlerinin çıkarılması hayati önem içermektedir. Uzun dönem sağ kalım, tümörün tekrar etmesi ya da uzak bölgelere yayılmasına etki eden cerrahi işlemi bu konuda deneyimli cerrahlarca uygulanmalıdır. Günümüzde laparoskopi yöntemi ile karında kesi yapmadan bu ameliyatlar yüksek başarı oranı ile gerçekleştirilmektedir. Laparoskopik ameliyatların üstünlükleri arasında ameliyat sonrası ağrının çok daha az olması, hastanede yatış süresinin daha kısa sürmesi ve ameliyat yerinde çok az yada hemen hiç iz bulunmaması yer almaktadır. Makata çok yakın tümörlerde ise ameliyat öncesi yapılan kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri ile kalın bağırsağın dışarı alınmasının önüne geçilebilmektedir.
doktorsitesi.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.