Güncelleme Tarihi:
Cilt sağlığına oldukça fazla katkı sağladığı bilinen kolajenler, deri, bağ dokusu, tendon, eklem, tırnak, diş, saç ve kemikleri olmak üzere birçok şeyin yapısını oluşturuyor. İşte, kolajene dair merak edilen tüm detaylar...
Dermatolog Dr. Yasemin Fatih Amato, kolajenler hakkında şu bilgileri veriyor: "Vücudumuzun ⅓ ‘ü kolajenlerden oluşur. O yüzden bu protein vücudumuzun en ücra noktalarında bile bolca bulunur. Deri, kemikler, kaslar, tendon, bağ dokuları gibi birçok noktada farklı ve önemli görevleri yerine getirirler. Aklınızda canlanması için kolajeni tüm bu vücut parçalarını bir arada tutmaya yarayan güçlü bir yapıştırıcı olarak düşünebilirsiniz. Kelimenin anlamı da zaten bu benzetmemizi doğrular."
30 yaşından itibaren kolajen üretiminin giderek azalmaya başladığını ve menopozla bu kaybın yılda yaklaşık %2’lere ulaştığını belirten Dr. Yasemin Fatih Amato şunları dile getiriyor: " Özellikle cilt yüzeyinde uygulanan yüz kremleri, derinlere yeterince nüfuz edemediğinde cilt elastikiyetinde istenen pozitif gelişme görünemeyebilir. Oral yollarla alınan kolajenlere eklenen vitamin ve mineraller sayesinde, doğrudan vücuda takviye edici gıdalar da alınmış olur. Cilt güzelliğinde sıkça kullanılan yosun gibi ürünler içecekler içine de eklenerek faydalı şekilde yararlanılır. Özellikle yosunun amino asit, kalsiyum, magnezyum ve çinko bakımından zengin yapısı etkiyi artırır. "
KOLAJEN İÇEREN BESİNLER
Soya ve soya ürünleri, A vitamini içeren besinler, sülfür içeren besinler, ebegümeci ve ısırgan otu, üzüm çekirdeği, omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinler, antioksidanlar açısından zengin gıdalar ve C vitamini açısından zengin besinler, kolajen içeren gıdaların başında gelmektedir.