Kivi her derde deva
Güncelleme Tarihi:
Erol KÜÇÜKOĞLU/ORDU,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2007 11:51
ORDU Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Turan Karadeniz, kivinin insan sağlığı açısından çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “100 gram kivide yaklaşık 400 miligram C vitamini bulunuyor. Kivi suyunda bulunan bazı maddelerin de kansere neden olan bileşiklerin oluşumunu önlediği bilimsel olarak kanıtlandı. Ayrıca astım ve öksürüğün tedavisinde de nefes açıcı özelliğinden yararlanılmakta” dedi.
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Turan Karadeniz, kivinin C vitamini deposu olduğunu söyledi. İnsan sağlığı açısından kivinin çok önemli bir yeri olduğunu belirten Prof.Dr. Karadeniz, 100 gram kivide yaklaşık 400 miligram C vitamini bulunduğunu söyleyerek, “Kivi, turunçgillerden 6 kat, elmadan ise 40-50 kat daha fazla C vitamini içermektedir. Yetişkin bir insan, günlük C vitamini ihtiyacının bir adet kivi ile rahatlıkla karşılayabilir. Günlük A vitamini ihtiyacımızda 1.75 gram olup, bu miktar yaklaşık 70 gramlık kivi meyvesinde bulunmaktadır.
Kivide, proteinler ve çok sayıda mineral tuzları da bulunuyor. Ayrıca kivi suyunda bulunan bazı maddelerin kansere neden olan bileşiklerin oluşumunu önlediği de bilimsel olarak kanıtlanmış, ayrıca astım ve öksürüğün tedavisinde de nefes açıcı özelliğinden yararlanılmaktadır. Özellikle soğuk algınlığına karşı vücut direncini artırmak içinde bu günlerde kivinin çok tüketilmesi gerekir” diye konuştu.
2010 yılında, Türkiye’de kivi üretim alanının 18 bin dekar, üretim miktarının ise 30 bin tona çıkacağının tahmin edildiğini söyleyen Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Turan Karadeniz, 1970’li yıllara kadar Yeni Zelanda’nın tekelinde kalan dünya kivi ticaretine, bu tarihten sonra kivi yetiştirmeye başlayan Avustralya, Japonya, Güney Afrika, Şili, ABD ve Kuzey Akdeniz gibi birçok ülkenin de ortak olduğunu söyledi.
KİVİ DİKEN KAZANACAK
Ordu Tarım İl Müdürü Sadi Sadıkoğlu ise, arazisi ve koşulları uygun olan herkesi her zaman daha fazla gelir getiren bir ürün olduğu için kivi dikmeye çağırdıklarını söyleyerek, “Kivi fındık ile kıyaslandığında kat kat daha fazla gelir getiriyor. Ayrıca az gideri olan bir ürün olduğu içinde fındık üreticileri tarafından tercih edilmeye başlandı. Ordu’da, kivi yetiştiriciliği için koşulların uygun olduğu bir yer. Biz bunun için yörede fındığa karşı daha fazla gelir getiren kiviye özellikle uygun arazi ve sulama koşulları bulunan üreticilerden ilgi bekliyoruz. Bu onlara da kazandıracak. Elbette dağı taşı fındık yerine kivi bahçeleri ile doldurmamız mümkün değil. Ama uygun arazide kivi diken kazanacak” diye konuştu.
Kivide, proteinler ve çok sayıda mineral tuzları da bulunuyor. Ayrıca kivi suyunda bulunan bazı maddelerin kansere neden olan bileşiklerin oluşumunu önlediği de bilimsel olarak kanıtlanmış, ayrıca astım ve öksürüğün tedavisinde de nefes açıcı özelliğinden yararlanılmaktadır. Özellikle soğuk algınlığına karşı vücut direncini artırmak içinde bu günlerde kivinin çok tüketilmesi gerekir” diye konuştu.
2010 yılında, Türkiye’de kivi üretim alanının 18 bin dekar, üretim miktarının ise 30 bin tona çıkacağının tahmin edildiğini söyleyen Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Turan Karadeniz, 1970’li yıllara kadar Yeni Zelanda’nın tekelinde kalan dünya kivi ticaretine, bu tarihten sonra kivi yetiştirmeye başlayan Avustralya, Japonya, Güney Afrika, Şili, ABD ve Kuzey Akdeniz gibi birçok ülkenin de ortak olduğunu söyledi.
KİVİ DİKEN KAZANACAK
Ordu Tarım İl Müdürü Sadi Sadıkoğlu ise, arazisi ve koşulları uygun olan herkesi her zaman daha fazla gelir getiren bir ürün olduğu için kivi dikmeye çağırdıklarını söyleyerek, “Kivi fındık ile kıyaslandığında kat kat daha fazla gelir getiriyor. Ayrıca az gideri olan bir ürün olduğu içinde fındık üreticileri tarafından tercih edilmeye başlandı. Ordu’da, kivi yetiştiriciliği için koşulların uygun olduğu bir yer. Biz bunun için yörede fındığa karşı daha fazla gelir getiren kiviye özellikle uygun arazi ve sulama koşulları bulunan üreticilerden ilgi bekliyoruz. Bu onlara da kazandıracak. Elbette dağı taşı fındık yerine kivi bahçeleri ile doldurmamız mümkün değil. Ama uygun arazide kivi diken kazanacak” diye konuştu.