Güncelleme Tarihi:
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır.
Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) belirtileri neler?
Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.
Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.
Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.
Bu yıl erken görülen KKKA vakalarına karşı uzmanından uyarı
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zafer Parlak, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin (KKKA) bazı hastalarda ölümcül olabildiğini belirterek, "Normalde vakalar mayısın ortalarında görülmeye başlarken, bu yıl nisanın sonlarında başladı. Geçmiş 2-3 yıla göre vaka sayısında da bir miktar artış var." dedi.
Üniversitenin Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine, nisanın sonlarından itibaren KKKA hastalığı şüphesiyle 44 kişi başvurdu. Bunlardan bazıları ayakta tedavi edilip evine gönderilirken, çoğunluğu ise yatarak tedavi gördü.
Parlak, AA muhabirine, KKKA'nın keneler tarafından taşınan virüs nedeniyle oluşan bir hastalık olduğunu söyledi.
Kenenin insanı ısırmasının ardından 3 ila 9 günde KKKA hastalığının ortaya çıktığını anlatan Parlak "KKKA, bazı hastalarda ölümcül olabilmektedir. Bu nedenle ihmal edilecek tarafı yoktur. KKKA hastalığına karşı son zamanlarda vatandaşlarımızda ne yazık ki bir duyarsızlık oluşmuş durumda. Bu konuda çok dikkatli olunmalı." diye konuştu.
Bu yıl KKKA hastalığının önceki senelere göre erken başladığını dile getiren Parlak, şöyle devam etti:
"Normalde vakalar mayısın ortalarında görülmeye başlarken, bu yıl nisanın sonlarında başladı. Geçmiş 2-3 yıla göre vaka sayısında da bir miktar artış var. Hastanemizde
bu yıl 30'un üzerinde hastamız yatarak tedavi gördü. Halen klinikte yatmakta olan 11 hastamız var. Durumu çok ağır seyreden bir hastamız yoğun bakım ünitesinde vefat etti. KKKA'da genel olarak belirlenen ölüm oranı yüzde 5 civarında. Hastanemizde ise bu oran yüzde 1,5 civarında."
Tokat'ta geçen yıl da 2 hastanın KKKA'dan hayatını kaybettiğini belirten Parlak, "KKKA hastalığında en önemli nokta korunmak. Bu yıl gelen vakalar, kırsal kesimde çiftçilik ve hayvancılık işlerinde çalışan hastalar. KKKA'dan korunmak için tarlada çalışmaya çıkan vatandaşlarımız açık renkli kıyafetler giysin, kenenin içeri sızabileceği kıyafetleri tercih etmesin. Çoraplarını da pantolonlarının üzerine geçirsinler, mümkünse çizme giysinler." ifadelerini kullandı.
Parlak, KKKA'nın genellikle ağustos ile eylül başlarında etkisini yitirdiğini kaydetti.