Kırım Kongo doktorlara bulaştı
Güncelleme Tarihi:
Ankara Numune Hastanesi’nde, iki doktor kene ısırması şikayetiyle hastaneye başvuran bir hastaya müdahale ederken Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı'na yakalandı. Hastanede yoğun bakıma alınan iki doktorun yanı sıra bir başka doktor ve bir sağlık personeli de KKKA şüphesiyle gözetim altında tutuluyor.
Dünya kene için İstanbul'da toplanıyor...
Başkent Ankara'nın en büyük hastanelerinden birinde kene paniği yaşanıyor. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, Kulak Burun Boğaz Bölümü pratisyen hekimleri O.U. ve A.K.’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının belirtileri görüldü. Doktorlar hemen tahlil yaptırdı. Tahlil sonuçları geldiğinde her iki doktorun da KKKA'ya yakalandığı kesinleşti.
Hastane yönetimini ve Sağlık Bakanlığı'nı alarma geçiren olay sonrası herhangi bir açıklama yapılmazken, doktorlar acilen yoğun bakıma alındı.
DOKTORLAR KIRIM KONGO'YU HASTANIN SOLUNUM YOLUNU AÇARKEN KAPTI
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Koç, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) teşhisi konulan 3'ü doktor 4 sağlık görevlisine hastalığın, ölmek üzere olan bir hastaya müdahale sırasında yakın temas yoluyla bulaştığının düşünüldüğünü bildirdi.
Ankara’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’na yakalanan doktorların, bir KKKA hastasının solunum yolunu açmak için burun kanamasına tampon yaptıkları sırada enfeksiyon kaptıkları belirtildi.
Ankara Numune Hastanesi’nde görevli iki doktorun Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’na yakalandığının kesinleşmesinin ardından, bu hastalığın doktorlara nasıl bulaştığı merak konusu oldu.
KKKA hastalarından birinin burnunun yoğun biçimde kanaması nedeniyle, Kulak Burun Boğaz bölümü doktorlarının, hastanın solunum yolunu açması gerekti. Doktorlar, burun kanamasına hemen tampon tedavisi yapmak istedi. Ancak, yoğun kanama nedeniyle, tampon yapılırken doktorların üzerine, yüzlerine ve gözlerine kan sıçradı. Maske takan ancak koruyucu gözlük takmayan doktorlar, önce durumu önemsemedi, daha sonra hastalığın belirtilerini hissetmeye başlayınca tahlil yaptırdı ve korkunç gerçek ortaya çıktı.
ANKA’nın görüşlerine başvurduğu uzman doktorlar, KKKA hastalarındaki kanamanın, tampon yapıldığı sırada sıçramaya neden olabileceğini belirterek, “Hastalığın iki doktora kan ve sekresyonla kontrolsüz temas (fışkırma) sonucu bulaştığı sanılıyor” dedi.
HASTANEYE 1000 ADET KORUYUCU GÖZLÜK
Bu arada, Numune Hastanesi’nin, kan fışkırması nedeniyle iki doktorun KKKA hastalığı kapması üzerine, bu tür operasyonlarda kullanılmak üzere bin adet koruyucu gözlük sipariş ettiği öğrenildi.
“KIRIM KONGO SOLUNUM YOLUYLA DA BULAŞABİLİR”
Mikrobiyoloji uzmanları, enfeksiyon hastalıklarının kan yolu olmaksızın “yakın temasla” da bulaşabileceğini belirterek, “grip gibi değil elbette ama Kırım Kongo Kanamalı Ateşi de yakın temas ve solunum yoluyla bulaşabilir” dedi.
Uzmanlar, sağlık personelinin her zaman risk altında olduğunu ancak son dönemde artan kene vakaları nedeniyle bu riskin çoğaldığını vurgularken, “Köy yerinden gelen hastalarımızın, muayene öncesinde üzerlerini çıkarırken, elbiselerinin arasından bile kene çıkabiliyor, önemli olan korunmak” dedi. Sağlık personelinin bu tip durumlarla sık sık karşılaştığı işaret edilirken koruyucu önlemlerin artırılması gerektiği vurgulandı.
PERSONEL KAN VERDİ
Ankara Numune Hastanesi’nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’na yakalanan iki doktordan birinin hemofili hastası olması nedeniyle, hastane personeli kan verdi.
Ankara Numune Hastanesi’nde şok etkisi yaratan, Kırım Kongo’nun doktorlara bulaşması Sağlık Bakanlığı ve hastane yönetimini alarma geçirdi. Doktorlardan birinin hemofili (kanın zor pıhtılaşması) hastası olması, KKKA’nın kanamalı bir hastalık olması nedeniyle hastane personelini harekete geçirdi. Personel, hastalığa yakalanan doktor için bu sabah yapılan anonsların ardından kan verdi.
BAKANLIK AÇIKLADI
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Koç, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) teşhisi konulan 3'ü doktor 4 sağlık görevlisine hastalığın, ölmek üzere olan bir hastaya müdahale sırasında yakın temas yoluyla bulaştığının düşünüldüğünü bildirdi.
Koç, düzenlediği basın toplantısında hastaların sağlık durumlarının çok iyi olduğunu, kanamalarının olmadığını, kan değerlerinin düşmediğini, ateşlerinin yükselmediğini, hayati tehlikelerinin bulunmadığını ve bu personelin gözlem altında tutulduğunu bildirdi.
“Hastalık nasıl bulaşmış?” sorusu üzerine Koç, “Yakın temas var. Bulaşmanın, ölmekte olan bir hastaya müdahale sırasında yakın temas yoluyla olduğunu düşünüyoruz. Ölmek üzere olan, kanaması olan bir hastanın kanaması durdurulmaya çalışılırken müdahale sırasında olmuş” dedi.
Bir başka soru üzerine Koç, sağlık görevlilerinden birinin hemofili hastası olduğunu, ancak risk altında bulunmadığını ifade ederek, “Ne kan ihtiyacı oldu, ne de kan verildi” diye konuştu.
Halk arasında panik yaratılıp endişeye sevk edecek şeyler yapılmaması gereğine dikkati çeken Koç, şunları söyledi:
“Önemsemediğimiz, ciddiye almadığımız bir durum değil. Ama benzer hastalıklar, bizim karşılaştığımız bir sürü hastalık oluyor. Bu hepsinde görülebilir. Ama bu hastalara bakmama, karşılaşmama diye bir şeyimiz yok. Biz her türlü tedbiri aldık, bundan sonra da alacağız. İlk defa da bakmıyoruz. Daha önce başka ülkelerde benzer bulaşmalar da tespit edilmiştir. Toplumu da biraz sakinleştirmek lazım.”
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Şefi Doç. Dr. Hürrem Bodur da 3-5 gün önce meydana gelen olayın 2. gününde doktorların, 4. gününde de sağlık görevlisinin tedavi altına alındığını söyledi.
Bodur, bu personelin hayati tehlikelerinin bulunmadığını, kan ve kan ürünleri verilmesini gerektirecek bir durum ortaya çıkmadığını kaydetti.
Bütün önlemlere rağmen bu tür hastalıkların sağlık personeline bulaşabildiğini, bunun örneklerinin dünyada da bulunduğunu belirten Bodur, bulaşmanın delici, kesici, batıcı bir aletle yaralanma sonucu ya da solunum yoluyla olmadığının altını çizdi.