Güncelleme Tarihi:
Efsanelere ve birçok edebi esere konu olmuş olan takıntı hastalığının en çarpıcı ve meşhur örneği Shakespeare’in Macbeth adlı eserinde yerini bulmuştur. Lady Macbeth’in etkisiyle kocası Macbeth, Kral Duncan’ı öldürür ve Lady Macbeth’ de bir el yıkama hastalığı başlar. “Arabistan’ın bütün parfümleri getirilse bu elin kirleri temizlenemez” der ve ellerini yıkamaya devam eder. Uzman Klinik Psikolog Birgül Emiroğlu Bakay, takıntı hastalığını, obsesif kompülsif bozukluğu anlattı.
KONTROL EDİLEMEYEN DÜŞÜNCELER
Obsesif- Kompulsif bozukluk (takıntı hastalığı) tekrarlayıcı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle ve tekrarlayıcı ritüellerle süren karakterize bir bozukluktur. Takıntılı davranışların ana nedeni, huzursuzluğu önlemek veya azaltmak ya da korkulan bir olayı / durumu engellemeye çalışmaktır. Obsesyonu olan hastalar bu tekrarlayıcı nitelikteki, takıntı haline gelen düşünceleri anlamlı bulmazlar ve engel olamadıkları tüm düşüncelerinden ve davranışlarından dolayı bezginlik, tahammülsüzlük ve umutsuzluk yaşarlar.
YÜZDE 2 ORANINDA GÖRÜLÜYOR
Hastalığın toplumda % 2-3 oranında görüldüğü saptanmıştır. Hafif şekilleri de dâhil olmak üzere hayat boyu rastlanma oranı % 6 olarak bulunmuştur. Genellikle aşırı titiz, düzenli, mükemmeliyetçi, kontrolcü, kuralcı, gergin, içe kapanık ve sorumluluk duygusu fazla olan kişilerde daha fazla görüldüğü düşünülmektedir. Genellikle ergenliğin başlangıç yaşlarında görülürken çocukluk yaşlarda da başlayabilmektedir. Hastaların üçte ikisinde belirtiler 25 yaşından önce başlamaktadır.
"KİMSE BANA YARDIM EDEMEZ" DÜŞÜNCESİ HAKİMDİR
Hastalar takıntılı düşüncelerinden kurtulmanın mümkün olmadığını ve kimsenin kendilerine yardım edemeyeceğini düşünürler. Klinik olarak en sık görülen obsesyonlar; tekrar edici davranışlar (örn. el yıkama, düzenlilik, kontrolcülük gibi) veya zihinsel aktivitelerdir (örn. sayı sayma, sessizce bir şeyler tekrarlama…) Kirlenme, mikrop kapma, simetri, düzen, sayı sayma, plaka-tabela okuma, din, cinsellik, kontrol ile ilgili takıntılar en sık görülenler arasındadır. Hasta kendinin veya sahip olduğu bazı eşyaların veya giysilerin temizlenemediğine, kirli olduğuna, kendisinin veya yakınlarının mikrop kapabileceğine dair düşüncelere kapılabilir. Bu düşüncelerle örneğin elini defalarca yıkayabilir, durdurulamaz bir şekilde evin temizliği ile uğraşabilir. Yolda yürürken tüm araçların plakalarını okumak zorunda hissetmek, bir eşyanın tam olması gereken yerde olup olmadığının önlenemez kontrolü, kapıdan sağ (veya sol) ayağı ile çıkıp çıkmadığına ilişkin şüphesinden dolayı defalarca geri dönmek, yerdeki çizgilere basınca kendisinin veya yakınlarının başına kötü bir şey geleceği düşüncesi ve çizgilere basmadan yürümeye çalışmak, namazı doğru kılıp kılmadığından emin olamadığından tekrar tekrar namaz kılmak gibi davranışlar bu hastalıkta sık rastlanan belirti örneklerini oluşturur.
BİLİNEN TEK BİR NEDENİ YOK
Takıntı hastalığının bilinen tek nedeni yoktur. Çeşitli etkenlerin bir araya gelmesi ile bu hastalığın ortaya çıktığı belirtilmektedir. Beyin yapısındaki bazı anormallikler, ailesel geçiş ve öğrenme davranışı hastalığın oluş nedenlerinden bazılarıdır.
Yapılan araştırmalar ailesinde takıntı hastalığı olan kişilerde hastalığın görülme oranının yüksek olduğunu göstermektedir. Takıntı hastalığına depresyon eşlik edebilmekte ya da depresyonun bazı belirtileri hastalarda görülmektedir. Bu belirtiler; yorgunluk hissi, suçluluk duyma, kendine güvende eksiklik, kararsızlık ve kaygılanma gibi belirtilerdir. İlaç ve psikoterapinin bir arada yürütülmesi ile etkili tedavi sağlanabilir.
TİTİZ OLMAK NORMAL AMA ÖNEMLİ OLAN DÜZEYİ
Titiz olmak, düzenli olmak, yaptığımız işte en iyi olmak ve yukarıda bahsettiğimiz birçok davranış, hayatımızı kolaylaştıran, uygun oranda olmazsa olmaz davranışlardır. Ancak bahsettiğimiz belirtiler kişinin günlük yaşamında yapması gereken diğer işleri engellemeye başladıysa ve durduramadığı ısrarcı düşünceler, davranışlar kişiyi tükenmişliğe itiyorsa bir uzmandan destek alınması gerekebilir.
Uzm. Psk. Birgül Emiroğlu Bakay