Kilonun yüzde 10'unu vermek bile ömrü uzatıyor

KISIRLIKTAN PROSTATA PEK ÇOK HASTALIĞIN NEDENİ ŞİŞMANLIK

Şişmanlık sadece görüntü bozukluğuna neden olmuyor aynı zamanda bütün iç organlarda ciddi tahribat yapıyor. Organların çevresinin yağlanmasına neden oluyor. Karaciğer, pankreas, kalp, yumurtalıklarda ciddi tahribatlar yapıyor. Aynı zamanda yağ hücresi büyüdükçe oradan sentezlenen hormonlarda ve iltihap yapan ara maddelerde birikme oluyor. Özellikle cinsiyet hormonları olan östrojen ve testosteron düzeyleri dengesizleşiyor. Bu durum yumurtlama fonksiyon bozukluğuna, kısırlığa, erkeklerde kadın tipi memeler oluşmasına ve cinsel fonksiyon kusurlarına sebep oluyor. Yağ hücrelerinden sentezlenen bir çok iltihap maddesi başta damar duvarı olmak üzere hücrelerde zararlı maddelerin birikimine neden oluyor. Erkeklerde prostat ve bağırsak kanseri kadınlarda yumurtalık ve meme kanseri sıklığı direkt artıyor.

KALORİ KISITLAMASI YAŞAMI UZATIYOR

Yapılan bir çok araştırmada %10’luk bir kilo kaybının bile eşlik eden hastalıkları iyileştirebileceği biliniyor. Bu kilo kaybı sırasında uygulanacak beslenme stratejileri de büyük önem taşıyor. Uzun yaşama çalışmalarında, özellikle beslenme yetersizliği yapmayacak bir kalori kısıtlamasının bu konuda çok etkili olduğu gösterildi. Mesela dünyanın en uzun yaşayan insanlarının (Okinowa Adasındaki yerliler)günümüz insanın üçte biri kadar bir kalori aldığı biliniyor. Yine Amerika’da Barbara Hansen ve arkadaşlarının maymunlar üzerine yaptığı bir araştırmada; maymunların günlük kalori alımları beslenme içeriği değiştirilmeden %30 azaltıldığında ömürleri %30 uzuyor. Kalori kısıtlaması yapılan bu maymunların 23 yıılık ömrü 30 yıla uzadı. Çevresel faktörleri hesaba katmaz isek insanların ortalama yaşam süresinin 120-140 arasında olabileceği ile ilgili çeşitli görüşler var.

SİGARA, UYKUSUZLUK, KİRLİ HAVA, PİS SU ÖMRÜ KISALTIYOR

Her ne kadar çok yemek yaşlanmanın birinci nedenlerinde biri ise de stres, sigara, hareketsizlik, kirli hava, kirli su, alkol, uykusuzluğın da kısa ömürlülükte etkili olduğunu biliyoruz. Ancak vücuda en büyük hasarı çok yemek, sık yemek veriyor. Vücut fazla alınan şekeri, yağı, karbonhidratı kullanmaya ve işlemeye çalışıyor. Bu işlemler sırasında da hücrede çok fazla serbest radikaller birikiyor. Bu serbest radikaller vücudu yaşlandıran ve hücreye zarar veren maddeler aslında. Her ne kadar vücut kendi savunma sistemleri ile bu maddeleri temizlese de temizleme hızı azalabiliyor ve bu maddeler vücutta daha çok birikerek yaşlanma sürecini tetikliyor. Çok fazla besin tüketiminin yaşlanmaya insülin ve IGF_1 üzerinden de tetiklediği ile ilgili de görüşler var.

Sonuçta beslenme yetersizliği yapmayacak bir kalori kısıtlaması yapacak şeklinde beslenmek, bugün bir canlının yaşam süresini uzatan en güvenilir bilgi. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya’nın geliştirdiği sayarak zayıflama sistemi de tüm besin guruplarının dahil olduğu, günlük yaşamda uygulanabilecek hem dengeli beslenme hem de kalori kısıtlaması yaptırabilecek bir beslenme modelidir.

Bu beslenme modelinde tüm besin guruplarının kişinin yaşına, boyuna, kilosuna, eşlik eden hastalıklarına ve metabolizmasına göre ne kadar tüketmesi gerektiğini öğretiyor. Sayarak zayıflama yöntemi aslında bir kalori sayma yöntemi değil, hangi besin grubundan ne kadar tükettiğinin kişiye farkındalığını gösteren bir sistem. Bu beslenmede kişi bütün besin guruplarından miktarı az ama çeşidi bol beslendiği için hiç bir vitamin, mineral, besin eksikliği yaşamıyor.
Dünyada uzun yaşamanın sırrı olan kalori kısıtlaması yapmanın bir yöntemi olarak da sayarak zayıflama yöntemi düşünebilir.