Güncelleme Tarihi:
Ana nedeni çocukluk döneminde yaşanan travmalar olan hastalık kişilerin zihinlerinde kendileri ile konuşan,iç diyaloglar yaşatan sesler duymalarına, hatta bu seslerin bedenlerini ve davranışlarını kontrol etmesine neden oluyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Medaim Yanık, çoğunlukla şizofreni ile karıştırılan Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu’nu anlattı.
ZİHİN İÇİ KONUŞMALAR
Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu olan kişilerde en sık görülen bulgu zihin içinde iç konuşmalardır. Bu konuşmalar zaman zaman kişinin bedeni de kontrol ederek, iç konuşmanın tarzına uygun davranışlarda bulunulmasına neden olurlar. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler zihinlerinde kendileri ile konuşan sesler duyarlar. Bu sesler dışarıdan kulağa gelen sesler şeklinde olmayıp, bir iç diyalog/iletişim şeklindedir. Normalde insanlar zihin içinde diyalog şeklinde iç konuşmalar yaşamazlar. Bu iç konuşmalar, zihin içinde bir meseleyi düşünürken kendimize ait iç düşünme biçiminden farklıdır. İki ayrı kişinin karşılıklı diyaloğu gibidir. Genellikle de yıllardır vardır ve tüm gün boyunca devam eder.
ŞİZOFRENİ İLE KARIŞTIRILABİLİR
İç konuşmalar, sıklıkla yanlış olarak şizofreni gibi akıl hastalıkları ile karıştırılır. Bu iç sesler, alter (çoğul) kişiliklerin kendi aralarında konuşmaları sonucunda açığa çıkar ve akıl hastalığı belirtisi değildir. Alter (çoğul) kişilikler yaş, cinsiyet, yetenek, duygular ve davranışlar açısından birbirlerinden farklı olabilir. Bu alterlerden (çoğul kişiliklerden) hangisi ön plana çıkarsa, kişinin davranışları bu alterin (çoğul kişiliğin) özellikleri ile uyumlu hale gelir. Örneğin öfkeli bir alter kişilik ön plana çıktığında, kişi aşırı bir öfke davranışında bulunabilir.
ALTER KİŞİLİK DEVREYE GİRİNCE FARKLI BİR CİNS GİBİ DAVRANABİLİR
Kişi o sırada bu öfkeyi sanki kendisi değil de bir başka kişi yapıyormuş gibi hisseder. Çocuk kişilik (alter) devreye girdiğinde, bir çocuk gibi davranabilir. Veya bedeni kadın olan bir kişi, kendini erkek olarak algılayan bir alterin kontrolünde erkek gibi davranabilir. Kişilikler arasında sık değişimler olduğunda, kişi bir anı diğerine uymayan, sürekli değişen bir hale gelebilir. Bu sık değişimler başkaları tarafından tutarsızlık olarak değerlendirilebilir.
Dissosiyatif kişilik bozukluğunun ana nedeni çocukluk döneminde yaşanan travmatik yaşantılardır. Çocukluk döneminde cinsel tacize maruz kalma, süregen şekilde dayak yeme veya sürekli aşağılanma vb ağır yaşantılar sonucunda gelişebileceği gibi, huzursuz bir aile ortamı, sağlık sorunları nedeniyle hastanede yatış gibi daha hafif süreçler sonrası da gelişebilir. Dissosiyatif kimlik bozukluğunun temel tedavisi psikoterapidir. Tek başına ilaç tedavisi ile düzelmez.