Kemal Unakıtan tüm organlarını bağışladı

Yakın arkadaşı ve dünürü Üstün'ün böbreği nakledilen Unakıtan'ın sağlık durumuyla ilgili Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsünde basın toplantısı düzenlendi.

Toplantının yapıldığı salona yürüyerek gelen Unakıtan, yaptığı konuşmada, Akdeniz Üniversitesini bilinçli olarak seçtiğini kaydetti. Organ nakli konusunda Akdeniz Üniversitesinin "gurur duyulacak bir noktaya geldiğine" işaret eden Unakıtan, "Akdeniz Üniversitesini tercih etmekten fevkalade memnunum. Başarılı bir ameliyat oldu. Bu başarılı ameliyatın sonunda kısa dönemde de çok şükür sağlığıma kavuştum" diye konuştu.

GECE YARILARINDA GELİP NAKİL YAPIYORLAR

Organ naklinin önemine işaret eden Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsan iyiyken sağlığını düşünemiyor. Sağlığı elden gidince önemini anlıyor. İhtiyaç olduğu zaman organ nakli hayat kurtarıyor. Bu fevkalade önemli. Şuna çok teşekkür ediyorum: Akdeniz Üniversitesinin rektörü, idarecileri ve bu organ nakli dolayısıyla beni ameliyat eden bütün ekibe, hizmeti geçen bütün hocalarımıza, sağlık personeline teşekkür ediyorum. Bu fevkalade önemli bir şey. Yakinen bunları gördüm ki geceyarılarında organ nakli dolayısıyla gelip ameliyat yapılıyor. Bundan birçoğumuzun haberi yok. Hele sağlam vatandaşların hiç yok."

"İSİMSİZ KAHRAMANLAR"

Unakıtan, doktorların kıymetinin iyi bilinmesini istedi. "İsimsiz kahramanlar" diye nitelendirdiği ekibe teşekkür eden Unakıtan, "Bakım fevkalade iyi, hastane hizmetleri fevkalade iyi. Artık Türkiye'mizde, 'Dışarıda daha mı iyi yapılır bu işler' gibi sorular kalkmış vaziyette. Standardı yüksek bir hizmet sunuluyor burada. Ondan dolayı Akdeniz Üniversitesinin bütün yetkililerine, ilgililerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Türkiye'de 1975 yılında diyaliz makinesi bulunmadığını, böbrek yetmezliği olanların da hayatlarını kaybettiğini anlatan Unakıtan, şunları kaydetti:
"Böyle bir merkez kurulmuş, kıymetli elemanlar, kıymetli doktorların elinde şimdi her gün birçok kimsenin hayatı kurtuluyor. Bu fevkalade önemli. Burada organ naklinin önemini bilhassa belirtmek istiyorum. 'İhtiyaç sahibi bir kimseye nasıl yardım ederiz' diye düşünüyoruz. Birinci yardım bana göre, organ nakline çok önem verip organ bağışını desteklememiz lazım. Kimse başına ne geleceğini bilemiyor. Yani 'Ne oldum değil, ne olacağım' dememiz lazım. Bir kaza, umulmadık durumlar insanı ihtiyaç sahibi haline getiriyor. Organ nakline ihtiyacı olan kimseye organı bağışlamak kadar güzel birşey yok. Sevapsa sevap, insanlıksa insanlık. En birinci gelen vazifemiz bu."

Kendisine böbreğini bağışlayan dünürü Ali Rıza Üstün'ün 30-35 yıllık arkadaşı olduğunu dile getiren Unakıtan, Üstün'ün sağlıklı şekilde hastaneden ayrıldığını ifade etti. Eşi Ahsen Unakıtan'ın da hastalığı sürecinde hep yanında olduğunu belirten Unakıtan, "Her zaman yanımda. Gece gündüz beni yalnız bırakmayan eşime de teşekkür ve minnetlerimi bildiriyorum" dedi.

"TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAN BÖBREKLERİNİ VERMEK İSTEDİLER"

Unakıtan, hastalığının ortaya çıktığı dönemde Türkiye'nin birçok yerinden mektuplar aldığını ve vatandaşların kendisine böbreğini vermeye hazır olduklarını bildirdiklerini söyledi. Unakıtan, şöyle konuştu:

"Kan gruplarını bildirdiler. Bazı yerlerden, 18-45 yaş arasındaki herkes, 'Bakanımıza böbreğimizi vermeye hazırız' diye televizyonlara gitmişler. Bunlar tabi insanı çok duygulandırıyor. Ama sevilmek güzel bir şey, sevmek güzel bir şey. İnsandan daha üstün bir yaratık yok. O bakımdan insana hizmet en güzel hizmettir. Ona hizmet de bir organa ihtiyacı olan kişiye organını vermektir. Başıma geldiği için bu kadar idrak edebiliyorum. Daha önce farkında değildim."

"BÖBREK TESTLERİ GAYET İYİ"

Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan, Unakıtan'ın hipertaniyona bağlı kronik böbrek yetmezliği teşhisiyle hastanelerine başvurduğunu anlattı. Unakıtan'ın karşılaşılan diğer sağlık sorularının çözülmesinin 6 ay kadar sürdüğünü belirten Dinçkan, 5 gün önce dünürü Ali Rıza Üstün'ün sol böbreğinin Unakıtan'a nakledildiğine dikkati çekti.

Nakil operasyonunun başarılı geçtiğini vurgulayan Dinçkan, "Nakilden sonraki süreçte bütün hastalarda 4-5 günlük bir süreç yaşıyoruz. O süreci yaşadık. Bir sorunla karşılaşmadık. Böbrek testleri, ilaçlara uyumu gayet iyi. Beşinci gün itibarıyla kendisini karşınıza çıkardık" dedi.
Dinçkan, Unakıtan'a Akdeniz Üniversitesi'ne güvendiği için teşekkür etti.

"BAĞIŞI ARTIRMALIYIZ"

Başhekim Yardımcısı ve Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Koçak da böbrek yetmezliğinin en iyi tedavisinin nakil olduğunu söyledi. Böbrek naklinin diyaliz tedavisine göre çok daha yüksek bir yaşam kalitesi sunduğunu vurgulayan Koçak, ekonomik anlamda da maliyetin daha düşük olduğunu ifade etti.
Koçak, böbrek naklinin hastaya hiçbir kısıtlama getirmediğinin altını çizerek, "Ancak hala kadavradan nakilde Avrupa standartlarına erişemedik. Halbuki bizim toplumumuz Avrupa toplumuna göre hakikaten yardımsever. Farkındalık yaratarak, toplumdaki bağışlama oranını hep birlikte artırmamız gerekiyor" diye konuştu.
Koçak, Unakıtan'ın böbrek fonksiyon testlerinin sonuçlarının çok iyi olduğunu kaydetti.

"TÜM ORGANLARINI BAĞIŞLADI"

Toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'ndan Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ali Osmanoğlu, Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Zeki Ertuğ, Organ Nakli Koordinatörü Ayşe Kumru Özkan ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başmüdürü Yavuz Yıldırım da katıldı.
Toplantının sonunda Unakıtan, organ bağış formu doldurarak tüm organlarını bağışladı.