Güncelleme Tarihi:
Daha çok 5 yaşından küçük çocukları etkileyen ve kalbe kan akışını sınırlandıran hastalık, damar iltihabına ve kalp krizine sebep olabiliyor. Adını Japon çocuk doktoru Kawasaki Tomisaku'dan alan hastalık; ani başlayan ve genellikle uzun süren (5 günden fazla) dirençli yüksek ateş, vücutta yaygın görülebilen döküntüler, göz beyazında görülen ve iltihabı olmayan aşırı kırmızılık, lenf bezlerinde büyüme, el ve ayaklarda kırmızı döküntüler ve şişlik, ağız içinde yaralar, boğazda kızarıklık ve dilde çilek yüzeyi görüntüsü ile kendini belli ediyor.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, Kawasaki hastalığının belirtileri hakkında şu bilgileri veriyor;
1960'lı yıllarda Japon çocuk hekimi Tomisaku Kawasaki tarafından tanımlanan Kawasaki hastalığı, başlangıç bulgularıyla bir enfeksiyonu düşündürtüyor ancak hastalığın enfeksiyondan çok farklı bulgularla da seyrettiği oluyor.
Hastalık ateşli bir tabloyla ilerliyor. Çocuklarda kullanılan antibiyotiklere ve ateş düşürücülere karşın 5 günden fazla süren bir ateş oluyor. Ateşe eşlik eden gözlerde iltihaplı olmayan çok yoğun kızarıklık, dudaklarda ciddi çatlaklar, gövdede döküntü, el ve ayaklarda şişlik ve boyunda bezeler oluyor.
Bunlara bakıldığında gerçekten enfeksiyonu düşündürtüyor ama aslında bir damar iltihabı yani bir vaskülit. Orta boy damarları tutan bir vaskülit. Hastalık başlangıçta tanınacak olursa İVİG adlı bir serum ile birlikte olan bir tedavisi var, Türkiye'deki çocuk hekimlerinin hepsi tanıyor bu hastalığı, bu tedaviyle hastalık hızla düzeliyor.
Hastalık o anda tanınamayacak olursa ve ilerlerse, çocukluk çağında edinsel koroner arter hastalığı oluşturan en önemli nedenlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor ve çocuklarda çok ciddi koroner arter hastalıkları yapabiliyor.
Kasapçopur, Kawasaki hastalığının çocuklarda ikinci sıklıkta görülen damar iltihabı olduğunu dile getirerek, "Biz bunu her yıl belli oranlarda görüyoruz. Çocuklarda ortalama sıklıkta gördüğümüz bir vaskülit. Görüyoruz, tanıyoruz ve tedavi ediyoruz." dedi.
Koronavirüs ve Kawasaki hastalığı ilişkisi konusunda korku algısı oluştuğuna işaret eden Kasapçopur, aileleri şöyle uyardı:
"Ailelerin uyanık olmasında yarar var. Çocuğun ateşi 2 günde düşmüyorsa mutlaka hekime başvurulmalı. Bu ülkede 6 bin civarında çocuk hekimi var ve hepsi Kawasaki hastalığını çok iyi tanır. Hızla tedavisini planlar, gerek olursa çocuk romatoloji uzmanlarına gönderebilir. Antibiyotiklere yanıtsız olan ateş, gözlerde kızarıklık, gövdede döküntü, el ve ayaklarda şişlik, dudakta çatlaklar, boyunda beze yakınmaları olduğunda çocuk hekimlerine başvurulmalı."