Güncelleme Tarihi:
Örneğin, hangi yaşta olursa olsun göze gelen sert bir darbe katarakt nedeni olabiliyor! Bu tür darbelerden sonra göz kızardıysa, sulanıyorsa, ağrı oluşmuşsa veya ışık hassasiyeti varsa mutlaka bir göz hekimine başvurmalı. Aksi halde kalıcı görme kaybı veya körlük gelişebiliyor.
Katarakt göz bebeğinin arkasında yer alan ve gelen görüntünün sinir tabakasına odaklanmasını sağlayan merceğin zamanla şeffaflığını ve netliğini kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Bunun sonucunda da sinir tabakasına net bir görüntü düşmüyor ve görme kaybı oluşuyor. International Hospital’den Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir önlenebilir bir körlük nedeni olan kataraktın çoğunlukla ileri yaşta ortaya çıksa da, aslında hemen her yaş grubunu etkileyebileceğine dikkat çekerek, “Örneğin göze gelen sert bir darbe katarakt oluşumuna sebep olabiliyor. Bu nedenle özellikle çocuklarda sıkça karşılaşılan bu tür darbelerden sonra gözde kızarıklık, sulanma, ağrı ve ışık hassasiyeti varsa, zaman kaybetmeden bir göz hekimine başvurmak gerekiyor. Aksi halde göz fonksiyonları tamamen kaybolabiliyor.” diyor.
SEBEPLERİ NELER?
• Kataraktın en önemli nedeni, yaşlılık. Öyle ki 50- 60 yaşından sonra hemen herkeste az veya çok katarakt görülüyor.
• Diyabet de önemli katarakt sebeplerinden birini oluşturuyor.
• Romatoit artrit ve lupus gibi bazı romatizmal hastalıklarda kataraktın görülme riski artıyor.
• Kortizon grubu ilaçlar, aşırı güneş ışığına maruz kalmak ve sigara da kataraktın daha erken ve daha sık görülmesine yol açabiliyor.
• Anne karnında geçirilen ateşli bir hastalık, metabolik hastalıklar veya doğum
travması da bebeklerde doğumsal katarakt nedeni olabiliyor. Bu durumda, kalıcı bir görme kaybının önüne geçmek için operasyonla hemen müdahale etmek gerekiyor.
GÖZE GELEN DARBE HAFİFE ALINMAMALI!
Göze sert bir darbe gelmesi de her yaşta katarakt oluşmasına neden olabiliyor. Özellikle çocukların gözlerinde en sık ortaya çıkan travma nedeni ise sert bir top darbesi veya oyuncak tabancalardan sıkılan ve adeta kurşuna benzeyen küçük toplar oluyor. Bu tür darbeler gözün içindeki basıncı öne veya arkaya doğru iterek göz dibi ve görme noktasının yanı sıra merceği de olumsuz etkileyebiliyor. Mercek bu darbeden etkilendiyse kendini katarak oluşumu olarak gösteriyor, yani netliğini kaybediyor. Katarakt da darbenin şiddetine bağlı olarak çok kısa süre içinde ya da yıllar sonra ortaya çıkabiliyor.
BELİRTİLERİ NELER?
Aşağıda yer alan yakınmalar diğer göz hastalıklarının da belirtisi olabiliyor. Bu nedenle teşhis için hastanın öyküsü alındıktan sonra detaylı bir göz muayenesi yapılıyor.
• Şekilsiz ya da bulanık görme,
• Uzağı ya da yakını görememe,
• Çift görme,
• Parlak ışıkların çevresinde hare ya da kamaşma görülmesi,
• Akşamları görmede zorluk veya gece körlüğü,
• Derinlik hissi kaybı,
• Göz yorgunluğu ve baş ağrısı.
• Bebeklerde ise gözlerde kayma, paralellikte bozulma, göz bebeklerinin eşit büyüklükte veya aynı renkte olmaması katarakta işaret edebiliyor.
HAYAT STANDARDINI OLDUKÇA DÜŞÜRÜYOR
Katarakt ani bir körlüğe yol açmasa da, görme yeteneğinin yavaş yavaş kaybolmasına neden olduğu için hayat standardında ciddi sorunlara yol açabiliyor. Hastalık genellikle yavaş ilerlediği için hastalar buna alışıyor ve görme kaybında herhangi bir fark hissetmeyebiliyor. İyi gördüklerini düşünerek doktora başvurmuyor, ancak az gördükleri için aniden düşebiliyor, bunun sonucunda da kalça, kol veya bacak kırıkları ile baş etmek zorunda kalabiliyor. Bu nedenle kişinin hiçbir şikayeti olmasa bile 30 yaşından sonra 1.5 – 2 yılda bir, 40 yaşından sonra ise yılda 1 kez mutlaka göz muayenesi olması gerekiyor.
FAKO CERRAHİSİ İLE AYNI GÜN SOSYAL YAŞAMA DÖNMEK MÜMKÜN
• Kataraktın gözlük, lens veya ilaçla tedavisi mümkün olmuyor. Bu nedenle tek tedavisini netliğini kaybetmiş olan göz merceğinin çıkarılıp yerine yeni bir göz merceğinin yerleştirilmesi esasına dayanan ameliyat oluşturuyor.
• Katarakt tedavisi günümüzde en sık tıbbi adı ‘Fakoemülsifikasyon’ olan ya da kısaca FAKO olarak adlandırılan bir teknikle uygulanıyor. Bu cihaz sayesinde ameliyat göz içine çok küçük bir bölgeden girilerek tamamlanıyor.
• Ultrasonik ses dalgalarının yardımıyla, çevre dokulara zarar vermeden, katarakt küçük parçalara ayrılıp emilerek tümüyle temizleniyor. Ardından, yerinde bırakılan kapsülün içine yine aynı delikten gözle çok uyumlu olan ve hiçbir şekilde zarar vermeyen yeni bir mercek yerleştiriliyor.
• Dikişe ihtiyaç duyulmadan gerçekleştirilen bu yöntem ameliyat süresini oldukça kısaltıyor ve hastanın aynı gün taburcu olmasına ve günlük yaşantısına dönmesine olanak sağlıyor.
• Önümüzdeki yıllarda içinde katarakt cerrahisinde yeni gelişen Femto Lazer teknolojisi ve Fako yöntemi birlikte kullanılacak. Böylece sonuçlardaki başarı oranı çok artacak.