ANKA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2008 10:44
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Ahmet Aydın, karbonhidratlar bakımından zengin gıdaların, özellikle de şekerin kanseri beslediğine dikkat çekerek, un ve şekerden kaçınarak bol sebze ve meyve tüketilmesi uyarısında bulundu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Ahmet Aydın, karbonhidratlar bakımından zengin gıdaların, özellikle de şekerin kanseri beslediğine dikkat çekerek, un ve şekerden kaçınarak bol sebze ve meyve tüketilmesi uyarısında bulundu.
Prof. Dr.Ahmet Aydın yaptığı açıklamada, kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerden farklı olarak oksijenli metabolizma yerine oksijensiz metabolizmasının olduğunu ve şekerin kanserli hücreleri beslediğini belirtti. Aşırı şekerli gıdaların insülin direncine yani hiperinsülinizme yol açtığını, hiperinsülinizmin de hücre üremesini kontrolsüz bir şekilde arttırarak kansere neden olduğunu kaydeden Aydın, “Türkiye’de çocuğu de büyüğü de çılgınca şeker ve beyaz un kullanmaktadır. Bütün bunlar kanserin neden arttığını göz önüne sermektedir. Kanserinizi sevmiyorsanız onu beslemeyin” dedi. Şeker yerine tatlandırıcı kullanmanın çözüm olmadığını da belirten Aydın, şunları kaydetti:
“Şeker yerine tatlandırıcı kullanmayı düşünüyorsanız başka bir tuzağa düşmüş olursunuz. Tatlandırıcıların da vücuda ciddi zararları olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Örneğin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gıda maddesinin üzerine 'Sağlığa zararlıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır' ibaresinin konmasını şart koştu. Aspartam ve sükraloz gibi diğer tatlandırıcılar da yan etkileri nedeniyle uzak durulması gereken gıdalar arasında.”
Öte yandan pişirme işleminin besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmesi nedeniyle kanserin çiğ yiyeceklerdense pişmiş yiyecekleri sevdiğini vurgulayan Aydın, beslenmede alınacak bazı tedbirlerle kanserlerin en az üçte iki oranında önlenebileceğini bildirdi. Aydın alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
“-Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin
-Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren 'light' hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin
-Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin. Taş devri diyetini uygulayın
-Bol taze sebze ve meyve yiyin
-Yeterli omega-3 alın, ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı) yiyin
-Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenin
-Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin. Mümkünse manda sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin
-Günde iki diş sarımsak ve/veya 1 baş kuru soğan tüketin
-Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin
-Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz)
-Streslerden uzak durun
-İyi uyuyun
-Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durum
-D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın
-Yeteri derecede egzersiz yapın
-Alkol kullanmayın
-İşlenmiş soya ürünü yemeyin
-Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir
-Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen ihtiva eder
-Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir."