Güncelleme Tarihi:
ntv.com.tr'den Tülay Karabağ'ın haberine göre çok sayıda hastalığı teşhis eden ve tedavinin gidişatını gözler önüne seren PET CT ve MR teknolojilerinde güçler, PET-MR cihazında birleştirildi. Her iki yöntemin dezavantajlarını ekarte eden bu yeni ve yüksek teknoloji ürünü cihaz, dünyadaki en yaygın iki hastalık; kanser ve kalp-damar hastalıklarının tanı ve teşhisinde teknolojinin sunduğu en önemli buluş olarak kabul ediliyor.
Cihaz, özellikle kanserin doğru evrelendirilmesi ve diğer yöntemlerle tespit edilemeyen en küçük metastazların dahi yakalanması açısından önemli bulgular veriyor. Alzheimer ve bunamada erken teşhis imkanı veren yöntem, prostat kanseri tanısında da en etkili yöntem olarak gösteriliyor.
Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde yaklaşık bir yıldır kullanımda olan cihaz, çok kısa süre önce Türkiye’deki hastaların da hizmetine sunuldu. Radyoloji uzmanı Prof. Dr. Numan Cem Balcı, “Bu cihazla kanserin erken tanısını, tanıdan sonra da çevre dokulara sıçrayıp sıçramadığını ve tedaviye yanıtı çok net şekilde tespit ediyoruz” dedi.
“GEREKSİZ AMELİYATLARIN YAPILMASINI ÖNLÜYOR”
Cihazın, hasta ve hekimlere önemli avantajlar sağladığını söyleyen Medikal Onkolog Doç. Dr. Sezer Sağlam, yöntemin tedavi altındaki kanserin hangi aşamada olduğunun belirlenmesinde önemli rol oynadığını söyledi. Bunun, hastayı gereksiz ameliyattan kurtarma açısından çok anlamlı olduğuna vurgu yapan Doç. Sağlam, “Gereksiz cerrahi tedavilerin önünü kesebildiği gibi başka bir yerde metastaz olmadığını anladığımız için ameliyatı güvenle yapabilmemizi sağlıyor” diye konuştu.
“YANLIŞ TEŞHİSLERİN ÖNÜNE GEÇİYOR”
Doç. Sağlam, uzak metastazı görmenin, ameliyattan kaçınmak için önemli bir sebep olduğunu dile getirirken İç Hastalıkları ve Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Bülent Ünalan, diğer görüntüleme yöntemlerinin yarattığı dezavantajlara vurgu yaptı. Ünalan’ın görüşleri şöyle: “PET CT’nin en önemli dezavantajlarından biri özellikle beyin görüntülemesinde karşılaştığımız sorunlardır. PET CT’de kullandığımız radyoaktif madde, hiçbir tümör sorunu olmayan beyinlerde de parlayabiliyor, bu da yanlış teşhise neden olabiliyor. Aynı şey böbrekler, mesane ve pankreas için de geçerlidir. Bu nedenle PET CT ve MR’ı tek cihazda buluşturan yeni sistem, doğru tanı açısından son derece önemli çünkü kansere nokta atış şeklinde kesin tanı imkanı sunuyor.”
“YALANCI POZİTİFLİĞİ VE YALANCI NEGATİFLİĞİ ÖNLÜYOR”
Uzmanların dikkat çektiği noktalardan biri de diğer görüntüleme yöntemlerinde karşılaşılan yalancı pozitiflik veya negatiflik. Ünalan bu durumu, “Yalancı pozitiflik, yani hiçbir şey yokken var gibi göstermesi ya da tam tersi yalancı negatiflik, yani var olan tümörü göstermemesi gibi sakıncaları bertaraf etmesi açısından önemli. Ayrıca tümörün metabolizması veya biyokimyası ile ilgili parametreler hakkında da bilgi verebiliyor” şeklinde açıkladı.
Doç. Sağlam’ın yorumu ise, “Mesela PET CT’de görünmeyen bir karaciğer lezyonu, PET-MR’da görülüyor. Yani kanser metastazlarının gözden kaçma riskini çok önemli oranda önlüyor” şeklinde.
Dr. Ünalan’a göre yöntem, tedavinin gerçekten devam etmesinin gerekip gerekmediğine karar verme aşamasında da işe yarıyor: “Çünkü tümörler aynı ancak ilaçlara verdikleri yanıtlar farklı olabiliyor. Yöntem, ilaçtan ne kadar yanıt alındığının belirlenmesini de sağlıyor.”
“MARUZ KALINAN RADYASYON MİKTARI YÜZDE 70 AZALIYOR”
Nükleer Tıp Uzmanı Ünalan, önemli bir diğer avantajın da hastanın maruz kaldığı radyasyon konusunda yaşandığını belirtti, “Hastanın aldığı radyasyon, PET CT’ye göre yüzde 70 oranında azalmaktadır. Bu da özellikle çocuk ve genç hastalar açısından önemli” dedi.
“ALZHEIMER VE BUNAMADA ERKEN TANI İMKANI”
Cihaz; Alzheimer, bunama ve kalp hastalıklarında etkin şekilde kullanılıyor. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Topçular, erken teşhise vurgu yaptı, “Alzheimer ve bunamayı başlangıç, yani çok erken dönemde yakalama şansı tanıyan ve en net sonuç veren yöntem” değerlendirmesinde bulundu.
“HASTA VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYOR”
Uzmanlar, gereksiz cerrahi ve ilaç tedavilerini önleyeceği için yöntemin, hem hasta hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağı konusunda hemfikir. Ayrıca ameliyatlara bağlı gelişebilecek sorunların önüne geçilmesi de hasta açısından bir diğer avantaj.
PET-MR, henüz SGK’nın ödeme kapsamında değil ancak bazı özel sağlık sigorta şirketlerinin ödeme kapsamı içinde. Hastayı gereksiz tedavi, radyasyon ve ekonomik yükten kurtardığı gibi doktorun da doğru tedaviye yönelmesini sağlayan cihazın başka sağlık kuruluşlarında yaygınlaşması ile kısa sürede SGK’nın ödeme kapsamına alınması bekleniyor.