Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2008 12:25
EGE Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kansere yol açan HPV'nin (Human Papilloma Virus) Türk kadınları arasında yaygınlığını saptayan en geniş çalışma sonuçlandı.
Doç. Dr. Murat İnal tarafından 1800 olgu üzerinde yapılan çalışmada HPV pozitif oranı yüzde 7.8, genital siğil görülme oranı yüzde 10.7 bulundu. Doç. Dr. İnal, “13- 19 yaş arası 1800 hamilede HPV görülme oranı yüzde 8 saptandı.
Bakirelerde oran daha da yüksek. Yani risk küçümsenmeyecek düzeyde. Dünya Kadın Hastalıkları ve Doğum Dernekleri, doktorların hastalarına bu aşıları önermesini zorunlu kılıyor” dedi. Sağlık Bakanlığı ise, rahim ağzı kanserinden koruyan aşıların zorunlu kapsamda uygulanmasına gerek görmüyor.
Doç. Dr. Murat İnal, çalışmayı rahim ağzı kanserinin etkeni olduğu saptanan HPV'nin Türk toplumundaki yaygınlığını ve bu virüsün neden olduğu rahatsızlıkların düzeyini öğrenmek amacıyla yaptığını kaydetti. Dünyada hastalığa bir kişinin ömür boyu yakalanma riskinin yüzde 50 olarak gösterildiğini belirten Dr. İnal, “Bu virüsün özelliği kişiye bulaştıktan sonra yüzde 80- 85'inin vücut tarafından temizlenmesi. Geri kalan ise çeşitli problemlere yol açıyor. HPV, erken dönemde yakalanıp tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilen rahim ağzı kanserinin yanı sıra genital siğillere de yol açıyor. Siğiller kadının kendisine saygısını yitirmesinin nedeni, cinsel yaşamı olumsuz etkileniyor, sosyal, ekonomik, psikolojik sorunlar yaşamasına neden oluyor. Bu çalışma ile genital siğillerin de yaygınlığı ortaya kondu. Çünkü siğillerin birçoğu rahim ağzı kanseriyle ilişkili” diye konuştu.
Dr. İnal, hastanenin aile planlaması kliniğine 2004- 2006 yılları arasında başvuran 1800 olgu üzerinde yapılan çalışmanın tamamlanmasının ardından analizlerinin yapıldığını, her hasta için 90 parametrenin incelenmesi yüzünden sonuçlarının zaman aldığını söyledi. Araştırma sonuçlarını ilk kez geçen mayısta Antalya'da yapılan 6'ıncı Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde açıkladığını ve DHA aracılığıyla kamuya sunduğunu belirten Doç. Dr. İnal şunları söyledi:
“Bu çalışmaya alınan 1800 olgunun yaş ortalaması 27. HPV pozitif oranı yüzde 7.8 bulundu. Genital siğil görülme oranı ise yüzde 10.7 çıktı. HPV'nin cinsel yolla bulaştığı biliniyor. Ama yapılan araştırmada genital siğil pozitifliği bakirelerde yüzde 15.5 oranında saptandı. Yani bu olguların 58'i bakireydi, 9'unda genital siğil saptandı. Virüsün bulaşması için cinsel ilişkinin gerekmediği, cinsel temasla da bulaştığı bir kez daha kanıtlandı. Dünyada bakire olan olmayan tüm gruplarda yapılan çalışmada genital siğil görülme oranı yüzde 10'larda, biz de daha yüksek. Cinsel yolla bulaşan hastalık olarak bilindiği için yaşam boyu partner sayısı da hastalığın bulaşmasında çok önemli. Yaşam boyu tek partneri olduğunu söyleyenlerde yüzde 3.2 oranında görülürken, yaşam boyu birden fazla partneri olanda bu oran yüzde 24 çıktı. Sonuçlar, yaşam boyu tek partner olarak ifade edilse de aslında bütün kadınların risk altında olduğunu gösteriyor. Kadınların eşinin çok partnerli olması kadınların riskini artırıyor. O yüzden aşılanma, aşıyla korunma çok önemli.”
ADOLESAN GEBELERDE DE ÇIKTI
Doç. Dr. İnal yaşları 13- 19 arasında değişen 1800 adolesan gebede (ergenlik dönemi gebeler) de HPV araştırması yaptıklarını söyledi. Bu olgularda HPV'nin görülme oranının yüzde 8 çıktığını belirten Doç. Dr. İnal, virüsü hangi bünyenin yok edip edemeyeceğini bilmenin mümkün olmadığına dikkat çekti. Bu yüzden de dünyanın aşıyı önerdiğini, Avrupa'daki bazı ülkelerde zorunlu aşı programına alındığını söyledi. Sağlık Bakanlığı'nın kanser kayıtları en iyi tutulan İzmir verileri üzerinden değerlendirme yaptığını belirten Doç. Dr. İnal, “Türkiye'de istatistik çalışması yok. İzmir'de rahim ağzı kanseri görülme sıklığı yüzbinde 9- 19. Biz uzmanlar ise bu oranın daha fazla olduğunu iddia ediyoruz. Kadınların risk altında olduklarını bilmeleri ve her yıl jinekolojik muayene ve smear testlerini yaptırmalarını öneriyoruz. Dünya Kadın Hastalıkları ve Doğum Dernekleri jinekologlara, hastalarına bu aşıyı yaptırma önerilerinin bir mecburiyet olduğunu söylüyor. Bu aşılar Avustralya'da erkek çocuklarına bile uygulanması zorunlu” diye konuştu.
AŞI UYGULANMALI
Öte yandan araştırma sonuçlarını değerlendiren ve bu aşıların rahim ağzı kanserinden korunmada önemine dikkat çeken Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İsmail Mete İtil ise şunları söyledi:
“HPV'ye karşı korunmayı ve aşılanmayı Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Kadın Doğum Örgütü FIGO, 2008 yılını seferberlik yılı olarak ilan etti. Bizde de yapılan araştırma sonuçları ortada. Toplumumuzda cinsel aktif olmayan kadınların çoğu HPV'yi evlendikten sonra eşlerinden almakta. Bu yüzden de genç kızlarımızın aşılanması önem arz etmektedir. Virüsün bulaşması için cinsel temas da yeterli oluyor, dolayısıyla kondom kullanımı her zaman koruyucu olmuyor. Aşılanma için cinsel aktif olmak gerekmiyor. Aşılanma yıllar sonra istenmeden alınabilecek virüse ve onun yol açtığı kadın kanserlerini engellemek için yapılmalıdır. Dernek olarak aşılanmayı destekliyoruz.”
HUMAN Papilloma Virüs (HPV) olarak bilinen siğil virüsünün, kadınlar arasında cinsel ilişki ve temasla bulaşan virüslerin en yaygını olduğunu belirten Doç. Dr. İnal hastalık hakkında şu bilgileri verdi:
“Kadınlarda rahim ağzı, vajina vulva ve anüs kanserlerine, erkeklerde penis derisinde kanser oluşumuna yol açabilir. Bir DNA virüsüdür. 100'den fazla HPV virüsü vardır. Bunların çoğu önemli bir problem yaratmazlar. Sıklıkla ellerde ve ayaklarda siğil olarak bilinen oluşumlara neden olurlar. Bu virüslerden 30 kadarı genital bölgeyi sever ve o bölgede enfeksiyonlara yol açar. İlaç tedavisi yok. Virüs alındıktan 12- 18 ay içinde vücutta antikorlar ortaya çıkar. Vücudun bağışıklık sistemi kadınların yüzde 70'inde bir yıl içerisinde, yüzde 90'ında ise 2 yıl içerisinde vücuttan HPV virüsünü temizler. Ancak yüksek riskli HPV virüsleri olarak bilinen tip 16 ve ve tip 18 HPV ile tekrar tekrar karşılaşma durumunda rahim ağzında aktif olarak kalır ve zararlı değişikliklere yol açarlar. Enfeksiyonun vücut tarafından atılmaması durumunda (bağışıklık sisteminin iyi çalışmaması sonucu ya da yoğun sigara içenlerde) ya da tekrar tekrar yüksek riskli HPV virüsleri ile karşılaşma durumunda 2 yıl içerisinde rahim ağzındaki geçiş bölgesindeki hücrelerde anormal değişimler başlar ve tedavi edilmediği taktirde 13- 15 yıl içerisinde rahim kanseri gelişebilir.”