Mustafa BAĞDİKEN/İZMİT (Kocaeli), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2007 13:05
TÜRKİYE’nin tanınmış kardiyologlarından olan Kocaeli Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Baki Komsuoğlu, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’nin de aşırı sıcak dalgasından etkilendiğini hatırlatarak, bunun kalp ve damar, deprasyon ve psikiyatri hastalarının yanı sıra diyabet hastalarında ölüm riskini artırdığını söyledi.
Sıcak dalgasından 2003 yılında Avrupa’da birçok insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Prof.Dr. Baki Komsuoğlu, sağlıklı ve hasta erişkinlerde vücut ısısı regülasyonu hakkında çok şey bilinmekle birlikte, moralite üzerine etkilerini inceleyen çok az çalışma yapıldığını söyledi. Prof.Dr. Komsuoğlu, “Eğer hastalarda serabrovasküler (beyin damarı) hastalığı, kalp damar hastalığı, kalp yetmezliği, depresyon ve psikiyatrik hastalığı varsa, ya da diyabetli ise hastalar bu sıcak dalgası sırasında yüksek ölüm riski taşırlar. Hasta bazı ilaçları alıyorsa (Nöroleptik ya da antikolinerjik) ısı düzenlemeleri bozulabilir. Yaşlılarda vücut ısısının artışı hissedilmezse hızlı bir şekilde sıvı ve elektrolit kaybı olabilir.”
Prof. Baki Komsuoğlu, Bu tür hastalığı olan kişilere ‘Sıcaktan kaçının önerisi’ yapılmasının yetmeyeceğini, bunlar için özel tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Komsuoğlu bu tür hastalar için şu noktalara dikkat çekti:
- Hastalar sağlık ekipleri tarafından evde takip ediliyorlarsa günde en az 2-3 kere hasta ile temas kurulmalı.
- Hassas kişiler ek bakım ve destek almalı.
- Evler soğutulmalı. Klima dikkatli bir şekilde kullanılmalı.
- Elektrolit desteği sağlanmalı. (Tuz dengesi, sodyum ve potasyum özellikli)
- Sıvı gıda ve sıvı desteği verilebilir. (Normal alınan sıvının 2 katı tavsiye edilir)
- Tansiyon ilaçları gerekiyorsa azaltılabilir. (Doktora danışılmalıdır. Bazı hastalarda düşmenin tersine yükselme olabilir)
- Aşırı sıcak günlerde kamu çalışanları ve gereken iş yerleri tatillerini uzatabilir, öğle tatil aralıkları artırılabilir.
- Enfeksiyona karşı (ishal, kolera v.b.) çok duyarlı olunmalıdır.
HAVA KİRLİLİĞİ
Prof.Dr.Baki Komsuoğlu, iklim değişikliklerinin bundan sonra önemli bir sağlık tehditi yaratacağının da açık olarak görüldüğünü, özellikle şehirde oturanların karbondioksit ve kükürt dioksit gazlarını daha fazla soluduğundan solunum yolu enfeskiyonlarının da gün geçtikçe arttığını hatırlattı. Prof.Dr. Komsuoğlu, “Her iki gazın belli düzeylerin üstünde olması ortamdaki sıcaklığı 2 derece daha artırmaktadır. Bu aşırı sıcaklık ve gaz etkisi solunum yolları enfeksiyonları ve hastalıklarını (Astım Bronşit v.b.) daha artırmaktadır. Yazın özellikle şehirlerde ekzoz gazının (caddelerdeki otomobiller) ya da fabrika gazının bulunduğu yerlerden uzakta olmak gereklidir. Turistler ve çalışanlar için bu yerlerden uzak plan geliştirilmelidir” dedi.
Prof.Dr. Baki Komsuoğlu diğer önerilerini de şöyle sıraladı:
- Evlerde yakıt tüketimini azaltınız.
- Güneş enerjisinden faydalanılarak karbon tüketimini azaltınız.
- Seyahatlerde şehiriçi için bisiklet kullanınız.
- Uçakta seyahat gerektiren toplantı ve konferanslar yerine lokal ya da elektronik toplantılar yapınız.
- Fazla yakıt tüketimini azaltmak için evlerde yalıtım yaptırınız.