Güncelleme Tarihi:
Mineral ve vitamin zengini kahvenin, doğru ölçüde ve doğru zamanlarda tüketilmesi durumunda sağlık açısından olumlu etkileri olacağını belirten Uzman Diyetisyen Işınsu Köksal, kahvenin faydalarını anlattı, tüketimiyle ilgili önemli bilgiler verdi.
Kahvenin faydaları nelerdir?
Kahve tüketiminin; tip-2 diyabet, Alzheimer, Parkinson ve bunama (demans) gibi sinir sistemi hastalıkları ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına ayrıca karaciğer ve kolorektal kanserlerine karşı koruyucu rol oynadığı yapılan çalışmalarca kanıtlanmıştır.
İçerisindeki kafein, kan dolaşımından beyne geçerek norepinefrin ve dopamin salgısını artırır. Bu, kişinin bilişsel fonksiyonlarını artırarak, daha aktif, enerjik ve daha dakik olmasını sağlar.
Özellikle bir fincan kahvenin, spordan ve masajdan yarım saat önce tüketimi; yağ hücrelerinin yakımını hızlandırdığı gibi egzersiz sırasındaki performansı artırarak egzersiz yapma süresini uzatır. Verimli bir egzersiz sağlaması ile kas gelişimine de yardımcı olabilir.
Kahve, enerji metabolizmasında rol oynayan B vitaminleri (riboflavin, niasin, pantetonik asit), magnezyum, potasyum ve manganez gibi birçok vitamin ve mineralden zengindir.
Antioksidanlardan zengin olan kahve, bu sayede hücrelerin yaşlanmasını önler.
Kahvenin depresyonu azalttığı yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir.
Günlük 3 fincanı geçmeyen kahve tüketimi, yeterli ve dengeli beslenme ile diyabet, kanser gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltıp yaşam süresini uzatabilir.
Kahve tüketiminde bunlara dikkat
Yetişkinlerin günde 3-4 fincan kahve tüketimi yararlı etkiler sağlar. Yani maksimum kafein alımı günde 400 miligram geçmemeli yani 3 tatlı kaşığından fazla olmamalı. Fakat kafeinin tolere edilme derecesi; kişinin genetik ve fiziksel özelliklerine, kahvenin tüketim sıklığı ve miktarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu yüzden bazıları için 3-4 fincan kahve yararlı iken kafein toleransı düşük olanlar için 3-4 fincan kahve uykusuzluk, mide bulantısı ve strese yol açabilir.
Çocuklar ve yaşlılarda yetişkinlere göre kafeinin tolere edilme derecesi düşük olduğu için kafein tüketimi 2 fincan (1 tatlı kaşığı kahve) ile kısıtlanmalı. Kafein, plasentadan anne karnındaki bebeğe geçeceği için gebelerde 2 fincandan fazla kahve tüketimi; düşük, ölü doğum ve düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerin doğumuna yol açabilir. Bu nedenle hamileler, çocuklar ve yaşlılarda da günlük kafein alımının 200 miligram kafeini geçmemesine özen gösterilmeli.
Kahveyi kahvaltıdan ya da yemeklerden bir saat sonra tüketmeye dikkat edin. Çünkü sabah açken kahvaltı yapılmadan içilen kahve, vücuttaki stres hormonlarını aktifleştirerek, günlük döngü ve ruh halini bozabilir. Aynı zamanda yemekle içilen kahve, besinlerin içerisindeki vitamin ve minerallerin emilimini azaltabilir.
Mide yanması, reflü, ülser gibi mide hastalıklarında kullanılan ilaçların etkisini de azaltırken mide asiditesini yükseltebileceğinden dolayı, antibiyotik gibi ilaçların da sindirimini yavaşlatabilir. Bu nedenle ilaçlarla birlikte kahve içmemeye özen gösterilmeli.