Güncelleme Tarihi:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Coşkun Şimşir, jinekolojik muayenin önemini anlattı.
Jinekolojik muayene ile rahim, rahim ağzı, yumurtalık ve vajen kanserleri çok erken safhalardayken tespit edilebilir. Yine rahim ağzı bölgesindeki enfeksiyonlar henüz bir yaraya yol açmadan teşhis ve tedavi edilebilir.
YILDA EN AZ BİR KERE JİNEKOLOJİK MUAYENE ŞART
Cinsel olarak aktif her kadının hiçbir jinekolojik şikayeti olmasa da düzenli olarak yılda en az bir kez jinekolojik muayeneden geçmesi şarttır. Genç kızlarsa, kadınlık sürecine girmeden önce en az 1 kere, genital organlarının gelişimi ve adet düzenlerinin takibi açısından mutlaka jinekolojik muayeneye tabi olmalıdırlar.
JİNEKOLOJİK MUAYENEDE NELER İNCELENİR?
Jinekolojik muayenede öncelikle kadının dış genital organları gözle incelenir. Bu sırada dış dudaklarda, kitleler ve sert dokular varsa akıntının rengi, görünümü, kızarıklık ve şişlik olup olmadığına bakılır. Daha sonra vajen ve rahim ağzına spekulum denen aletle gözle bakılarak incelenir. Bu esnada vajen ve serviksteki çeşitli lezyonlar, yaralar, kitleler ve varsa akıntı direkt bakılarak incelenir. Lezyonlardan smear denen sürüntü veya icap ediyorsa biyopsi (parça) alınır. Akıntı varsa bundan kültür alınabilir ve direkt mikroskopta incelenebilir. Vajen ön ve arka tarafında sarkma olup olmadığı idrar torbasının ve "üretra" denilen idrar yapılan kanalın durumuna bakılır. İdrar kaçırma olup olmadığı tespit edilir.
En son elle muayene yapılır. Bu muayenede bir elimiz (genellikle sağ) işaret ve orta parmaklar vajende diğer el ise karında basınç uygulayarak iç genital organlar değerlendirilir. Kist, miyom, batında yapışık kitleler hissedilmeye çalışılır. Hassasiyet olup olmadığına bakılır.
JİNEKOLOGA BAŞVURULMASI GEREKEN DURUMLAR :
- Kötü koku, kaşıntı, kızarıklık, renkli akıntı varsa,
- Vücudun normalin üzerinde tüylenmesi, erkek tipi kıllanma halleri ve memelerden süt ya da benzeri sıvı gelmesi hallerinde,
- Adetler düzensiz sık ya da seyrek, kanama miktarı çok fazla ya da çok azsa, adet dışı kanama varsa,
- Korunulmadığı halde gebe kalınamıyorsa,
- Karında ya da dış genital organlarda, kasıklarda kitle veya şişlik varsa,
- İlişki esnasında ya da sonrasında kanama oluyorsa,
- Adetlerin aşırı sancılı olması, ağrılı ilişki ve geçmeyen kasık ağrıları varlığında,
- Gebelik planlanıyorsa mutlaka öncesinde herhangi bir problem olup olmadığına bakılması gerekir.
Jinekolojik muayeneyle ilgili bilinmesi gereken bir şey de ultrasonun vazgeçilmez bir tanı aracı olmasına karşın bazen yetersiz olabileceğidir. Her muayenede kullanılması gerekmekle birlikte ek izleme yolları kullanmak isteyen doktorun bir bildiği olduğu unutulmamalıdır. Bazen hastalar vajinal yolla bakılmasına karşı çıkıp ultrasonda diretirler. Oysa vajinal yolla bakılması gerekliliği varsa doktorun bu tercihi ciddiye alınmalıdır. Ultrasona ek olarak, tercihen hasta bakire değilse vajinal yolla bakılmalı, bu olamıyorsa abdominal ultrason uygulanmalıdır.
Bakirelerde spekulum muayenesi ve vajinal ultrason yapılamaz. Vajinal el muayenesi de zar yırtılmasına yol açacağı için mümkün olmaz. Bunun yerine dış genital organlara gözle bakılır ve bu yolla gelişim, akıntı, lezyonlar vs. değerlendirilir. Akıntı kültürü alınabilir. Hastaların çoğu karşı çıksa da rektal muayene yapılarak batın içi kitleler araştırılabilir. İdrar kesesi doldurularak sıkışma hissi oluştuğunda abdominal yolla ultrason yapılabilir.
Smear testinin regl döneminde kanamalıyken alınamayacağı bilgisine ek olarak regl döneminde jinekolojik muayene yapılabileceğini ve hatta bazı durumlarda özellikle kanamalıyken yapılması gerekebileceğini belirtmek isterim.
Jinekolojik muayenenin ihmal edilmemesi gerekliliğini ve doktorunuzun yapılmasını uygun gördüğü tüm testlerin yapılmasının önemini yeniden vurgulamak isterim. Kadın sağlığı, yeni nesillerin de sağlıklı olarak dünyaya gelişini müjdeler, unutmayın!
doktorsitesi.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.