Güncelleme Tarihi:
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhan Sevim, huzursuz bacaklar sendromunun son 20 yıla kadar çok fazla bilinen bir hastalık olmadığını söyledi.
Sendromun, uyku bozukluğu ve konsantrasyon eksikliğine yol açtığı fark edilince öneminin arttığını belirten Sevim, şunları kaydetti:
“Sendrom nedeniyle akşam saatlerinde her iki bacakta uyuşma, yanma, karıncalanma gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Bacaklardaki bu rahatsızlıklar hareketle rahatlıyor. Bu hastalık, uyku kalitesini bozuyor, bunun için de gün içerisinde sosyal ve mesleki hayatta aksaklıklara neden oluyor. Bu sendrom orta ve ileri evredeyse hasta durağan olarak bir yerde kalamıyor. Hasta, otobüste, sinemada, evde ve iş yerinde sürekli olarak bacaklarını hareket ettirme, gezinme ihtiyacı hissediyor. İleri evrelerde ise şikayetler hastanın kollarına kadar yayılabiliyor.”
DEMİR EKSİKLİĞİ HASTALIĞI TETİKLİYOR
Demir eksikliğinin bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli rolü olduğunu dile getiren Sevim, bazı hastalarda beynin bazı bölgelerinde parkinson hastalarında da eksikliği görülen dopamin adlı maddenin azaldığını, bazı hastalarda ise demir eksikliği gibi tetikleyici bir neden olduğunu belirtti.
Demir eksikliğine bağlı olarak huzursuz bacaklar sendromunun kadınlarda daha çok görüldüğünü vurgulayan Sevim, “Çukurova yöresinde her 10 kadından 4'ünde demir eksikliği anemisi tespit edildi. Demir eksikliğine bağlı olarak kadınlarda huzursuz bacaklar sendromu daha çok ortaya çıkıyor. Demiri yerine koyduğumuz zaman hastanın şikayetleri azalıyor ya da kayboluyor” diye konuştu.
Hastalığın özellikle akşam saatlerinde kendisini gösterdiğine işaret eden Prof. Dr. Serhan Sevim, şunları kaydetti:
“Bu hastalığın tedavisini üç yıl önce kaybettiğimiz çok değerli bilim adamımız Prof. Dr. Şevket Akpınar bulmuştur. Bu sayede dünyada binlerce hasta tedavi edilebilmiş ve hastalığın mekanizması anlaşılmıştır. Dopamin içeren ya da dopamin salınımını kolaylaştıran ilaçlarla hastalığı tedavi edebiliyoruz. Hastalığın belirtilerinin daha az hissedilmesi için uyku hijyenine dikkat etmek önemli. Yani her gün aynı saatlerde uyuyup uyanmak, karanlık, sessiz ve sıcak olmayan bir odada yatmak, uyku öncesi alkol ve sigara tüketmemek, ağır ve uyumaya yakın saatlerde akşam yemeklerinden kaçınmak hastalığın sıkıntılarını hafifletiyor.”