Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Berksun, "oniomania"nın kişinin satın alma dürtüsünü kontrol edememe neticesinde ortaya çıktığını ve insanları maddi açıdan zor durumda bıraktığını söyledi.
Alışveriş hastalığının temelinde kişiyi tehlikeye ve heyecana sokan dürtülerin yer aldığına dikkati çeken Berksun, "Aniden yoğunlaşan uyarılmışlık hissi, tıpkı aşerme gibi insanı alışveriş yapmaya iter.
Alışveriş hastalığı tek başına ortaya çıkabileceği gibi kadınlarda adet öncesi gerginlik sendromunun bir parçası olabilir veya bipolar bozukluk, depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklara eşlik edebilir" diye konuştu.
Berksun, hastalığın kadınlarda erkeklere oranla daha yüksek görüldüğüne işaret ederek, şunları kaydetti: "Klinik deneylere göre, 'oniomania' olarak adlandırılan alışveriş hastalığı kadınlarda, erkeklere oranla 5 kat daha fazladır. Amerika'da yapılan hesaplara göre bir alışveriş hastasının ortalama borcu 23 bin dolar civarındadır. Çoğunlukla kendileri için alışveriş yaparlar. Ancak gereksiz şeyler aldıklarından eşe dosta cömertçe dağıtırlar. Az sayıda pahalı eşya almak yerine çok sayıda ucuz mal almayı tercih ederler. Çarşıya genellikle yalnız çıkarlar. Amerika'da nüfusun yüzde 1-6'sının alışveriş hastası olduğu tahmin edilmektedir. Bunların da yüzde 80-90'nı kadındır. Hastalığın başlangıç yaşı pek çok müptelada 18'dir. Ancak problemin vahameti su yüzüne çıkana kadar takriben bir 10 yıl geçer."
"Türkiye'de de yaygınlaşıyor"
Alışveriş hastalığı taşıyanların çarşılarda uzun zaman geçirdiklerini ve ihtiyaç duymadıkları şeyleri aldıklarını anlatan Berksun, "Mali durumları sarsılır, iş hayatları tehlikeye girer, evlilikleri altüst olur. Boşanmayla sonuçlanan vaka sayısı çoktur. Borç içinde debelenir. Ülkemizde de giderek yaygınlaştığı tespit edilse de yaygınlığına ilişkin kesin veriler yoktur" ifadesini kullandı.
Berksun, alışverişin, tüketim kültürünün pompalandığı günümüz dünyasında mutlu olmanın bir göstergesi ve aracı haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Yapılan reklamlarla birlikte iyi giyinme ve iyi yaşamaya yönelik sosyal yarış, beyinde ödülleme sistemlerini canlandırarak alışverişe ilişkin dürtüyü aktif hale getirmektedir. Yapılan alışveriş, aşağılık duygularının üstesinden gelme, üstünlük yakalama, sıkıntı giderme, gösteriş, çekicilik, değerli oluş, hak ettiklerini elde etmenin ölçüsü olarak hazzı tetiklemektedir. Televizyon programlarında yapılan reklam ve şatafatlı yaşam insanlarda olumsuz etkiye sahip olmakta ve alışveriş hastalığı, görgüsüz kültürel bir zemin yaratmaktadır."
"İlaç tedavisi faydalı"
Alışveriş yapmanın genel olarak gerilim azaltıcı özelliğe sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğuz Erkan Berksun, "Ancak bu bozuklukta gerilim kısa dönemde yatışmakta, alışveriş sonrası artan suçluluk duygusu gerilimin başka bir biçimde sürmesini sağlamaktadır. Buradaki suçluluk duygusu davranış kontrolünü sağlamadığı gibi benlik saygısını, kendine güveni, kontrol duygusunu azaltıp olumsuz davranışı tekrar etmeye ve sürdürmeye eğilimi artırmaktadır" diye konuştu.
Berksun, tek başına ortaya çıkan alışveriş hastalığının tedavisinde bilişsel davranışçı terapilerin yanı sıra dürtü kontrolünü artıran bazı ilaçların faydalı olduğunu sözlerine ekledi.