Mehmet ÖZ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2014 01:07
Hayat insanı nasıl yoruyorsa ilişkileri de aynı hızla yıpratabiliyor. Ama bu, uzun süren her evlilik eninde sonunda bitmek durumundadır anlamına gelmiyor. Beraberliğinizi sağlıklı tutmanın bir sürü yolu var. Ve unutmayın: Bu konu sizin sağlığınızla da doğrudan ilgili.
İşe temelden başlayalım. Eğer ilişkiniz konusunda herhangi bir endişeniz varsa önce şu tek soruluk testi uygulayın:
Şu anki romantik ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
A - Muhteşem! Hayatımın aşkını buldum.
B - Güçlü ve istikrarlı ama biraz daha alevi olsa fena olmaz.
C - Çalkantılı ve sarsıntılı. Evde olacağıma işte olmayı tercih ederim.
D - Çamaşır makinesiyle bile daha iyi bir iletişimim var.
Sizin de tahmin edeceğiniz gibi ideal ilişki A şıkkına yakındır. Hepimizin hayatta farklı amaçları var. Bazılarımız yıldız olmak bazılarımız da yıldızları araştırmak isteriz. İlgi alanlarımız, hedeflerimiz ve kariyerlerimiz aynı fiziksel görüntümüz gibi farklı olsa da hepimizin en büyük dürtüsü neredeyse aynı: “Hayatım” diye seslenebileceğimiz, sarılabileceğimiz o özel insanı bulabilmek...
Aşkın, huzurun, duygusal bağlantının ve fiziksel çekimin verdiği o hisler ne kadar mutlu olduğumuzla alakalıdır. Biz insanlar bir başkasına ihtiyaç duyar, bir başkasını sever ve bir başkasını isteriz. Romantik bir ilişkideki o bağ olmadan mutlu olmak çoğumuz için çok zordur. Arkadaşlarımız, ailemiz veya evcil hayvanlarımızla olan bağlar da mutluluğumuzla doğrudan ilintilidir. Bunun tam tersi de elbette geçerli: Kötü sosyal ilişkiler stres ve olumsuz sağlık koşullarını tetikler. Güvene dayalı, tek eşli, romantik ilişkiler çok önemli olsa da yapılan araştırmalar yakın bir arkadaş gibi güçlü sosyal bağların da sağlığımız üzerinde eşli ilişkiler kadar önem taşıdığını gösteriyor. Bu tür sosyal ilişkilerin mutsuz ve huzursuz romantik birlikteliklerden çok daha iyi olduğunu söylememize bile gerek yok herhalde.
30 YILLIK EVLİLİK DÖRT EVLİLİĞE EŞİTBirçok çift zamanla birbirinden kopar ve sonra bağlarını tekrardan onarmak durumunda kalır. Peki neden? Bir kadın bir erkeğin potansiyelini düşünerek onunla evlenir ve onu bu potansiyele uydurmaya çalışır. Bir erkekse tam aksine bir kadınla tam istediği gibi biri olduğu için evlenir. Ancak kadın zamanla değişebilir. İşin aslı âşık olduğunuz andan itibaren iki taraf da farklı yönlere doğru koşmaya başlar. Başlarda hele ki çocuğunuz varsa dopamin ve oksitosin gibi bağlayıcı kimyasallar sayesinde birbirinize yakın kalırsınız. Ancak 5-7 yıl sonra bu kimyasalların seviyesi düşmeye başladığında sürekli olarak evliliği yeniden keşfetmeniz gerekir. 30 yıldır evli olan insanlar aslında dört kez evlenmiş gibidir. Ancak paniğe gerek yok. İlişkimizi küçük detaylara biraz daha fazla özen göstererek güçlendirebiliriz. Birbirimize yapacağımız iltifatlar, yapacağımız farklı programlar gibi... Böyle şeyler büyük problemlerin su yüzüne çıkmasını da engellemeye yardımcı olacaktır.
İLİŞKİME CANLILIK KATMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİM?Eskileri hatırlayın. İlk çıkmaya başladığınızda eşinizin nasıl olduğunu hatırlayın. Birbirinizden etkilenmenize neden olan özelliklere odaklanın.
Daha fazla uzlaşmaya çalışın. Evlilikteki en önemli kurallar ikinizin de üzerinde anlaştığı kurallardır. Kimse zarar görmediği sürece (önemli olan da budur) eşler arasındaki her ‘kural’ tartışılabilir. Bu, mali konulardan çocuk yetiştirmeye, tatil için nereye gideceğinize kadar her şeyle alakalı olabilir.
İlişkinize odaklanın. Çocuk sahibi olduğunuz zaman dünyanın onların etrafında döndüğü doğru ama çocuklarınıza ebeveyn, akıl hocası olurken bile öncelikli olan ilişkinizin çocuklarınızla değil, eşinizle olduğunu unutmayın. Özellikle zaman ve ilgi söz konusu olduğunda bunu hatırlamalısınız. Zor olduğunu biliyorum ama evlilikte ne kadar mutlu olunursa, çocuklarla ilgili konuların üstesinden gelmek de o kadar kolaylaşır. Ayrıca evliliğinize özen göstermek çocuklarınıza birbirini seven ebeveynlerin şefkati altında büyüme şansını verir. Çocuklarınızın sonunda evden gideceğini ve ömrünüzün kalanını eşinizle geçireceğinizi de unutmayın.
Ortak bir görüş belirleyin. Evlenmeden önce çocuklarınızı belli bir dine göre yetiştirmek veya hiç fast food yedirmemek gibi kararlar almış olabilirsiniz. Bütün bu evlilik öncesi hedefler ve değerler iyi, hoş ama sürekli olarak yeni sorunlar ve problemlerle karşılaşacağınız için önemli olan özellikle de ilişkiniz gelişirken, konuşup anlaşarak ortak bir görüş belirleyebilmektir. Ortak görüş belirlerken iki tarafın da problemleri eleştirel olmayan şekillerde ele alması ve çözümlemesi gerekiyor. Anlaşamadığınız noktalarda problemleri çözmek için, iki tarafın ortaya sunduğu farklı yaklaşımlardan faydalanmaya çalışın.
Spontane davranın. Şu anda, eşinizin hoşuna gidebilecek üç tane şey söyleyebilir misiniz? O halde bir tanesini yapın. Evet, tam şu anda. Unutmayın ki sürpriz olarak ne yaptığınızın önemi yoktur, onu gece dışarı çıkaracak olsanız da veya değişik bir ayak masajı yapacak olsanız da önemli olan onun için özel bir şeyler yapmaya vakit ayırmış olmanızdır.