İştah artıran 12 altın öneri

Güncelleme Tarihi:

İştah artıran 12 altın öneri
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2012 00:00

Çocuklarda iştahsızlık, her 2 anneden birinin yakındığı önemli sorunlardan biri. Genellikle 8-9. aydan okul çağına kadar süren bu problemi ise ancak çocuğunuza doğru yaklaşımda bulunarak çözebilirsiniz!

Haberin Devamı

Çocuklarda iştahsızlık problemi, her iki anneden birinin kabusu oluyor. İştahsızlık bazı durumlarda kansızlık, reflü ve bağırsak enfeksiyonu gibi sağlık sorunlarından kaynaklanabiliyor. Ancak iştahsızlığın ardında bir hastalık yatmıyorsa, düzenli takiplerini yapan hekiminiz kilo-boy-baş çevresi gelişiminin yaşına uygun seyrettiğini söylüyorsa, çocuğunuz ihtiyacı kadar besini alıyor demektir. Siz yine de iştahsızlık sorunundan yakınıyorsanız, uzmanların önerilerini uygulayarak çözüm bulabilirsiniz. Acıbadem Bodrum Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuna Gül Han, çocukların iştahını açmanın püf noktalarını sıraladı.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuna Gül Han, çocuklarda iştahsızlık sorunu ile baş etmenin yollarını şöyle sıralıyor:

 

Haberin Devamı

1. "BU TABAKTAKİLERİN HEPSİ BİTECEK!" DEMEYİN 

 

Hemen her anne bu cümleyi çocuklarına bir kez olsun söylemiştir. Peki ama tabaktaki yemeğin miktarı çocuğunuz için uygun mu? Mide kapasitesi erişkinde 1500 ml kadar oluyor. Oysa mide kapasitesi yenidoğan bir bebekte 30 ml iken bu rakam ergenliğe doğru ancak 1000 ml civarına ulaşıyor. Çocuğunuzun mide kapasitesini en kolay, bir öğünde yemesini ve içmesini istediğiniz gıdaların hepsini küçük bir poşete koyarak anlarsınız. Sizce çocuğunuzun midesi bu kadar büyük mü? Çocuğunuzun tabağına sadece yiyebileceği kadar yemek koymaya özen gösterin.

 

2. EK GIDAYA SEBZE İLE BAŞLAYIN 


Ek gıda dönemi aslında bebeğinizin bundan sonraki sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oturacağı bir süreç. Dolayısıyla ek gıda verirken bebeğinizin ilk tanışacağı gıdalar sebze grubundan olursa damak tadı buna uygun gelişecektir.

 

3. BEBEKLİKTEN ÇOCUKLUĞA GEÇMESİNE İZİN VERİN 


Ne zaman ne yiyeceğine, ne giyeceğine, ne oynayacağına karar verdiğiniz bebeğiniz artık yok. Karşınızda kendi kararlarını veren, kendi isteklerinin ve sevmediklerinin farkında olan ve tabii ki buna göre yaşamak isteyen bir “çocuk” var. Sınırlarını yine sizin belirlediğiniz bir dünyada kendi kuralları ile var olmak isteyen bir çocuk. Ağzına kaşığı eskisi kadar kolay sokamamanız da çok doğal bu durumda. Bu yüzden elinizde kaşık veya çatal ile peşinde koşmayın, bırakın kendisi kendi ihtiyacı kadar yesin.

 

Haberin Devamı

4. İŞLER DÜZENE  GİRENE KADAR ARA ÖĞÜNLERİ KALDIRIN


Abur cubur ve hazır meyve sularının tüketimi kan şekerinde ani değişiklikler yaparak öğün öncesinde iştahı kapatıyor. Zaten küçük olan mide hacmi ara öğün ile dolmuş olan çocuğunuzdan ana öğünlerde performans beklemeyin. Bu yüzden yemek aralarında çocuğunuza “Zaten yemeğini de yemedi, aç kalmasın” mantığı ile yiyecek bir şeyler vermeyin.

 

5. GÜNLÜK PROGRAMIMIZ BELLİ OLSUN

 

Genellikle bebekliğinden itibaren uyku saatleri düzenli olan çocukların yemek saatleri de otomatik olarak düzene giriyor. Saatleriniz belirli olursa çocuğunuzun vücut ritmi de bu programa uyum sağlayacak. Bunun sonucunda çocuğunuz yemek saatlerinde acıkmaya, uyku saatlerinde de esnemeye başlayacaktır.

 

Haberin Devamı

6. GECE ÖĞÜNLERİNE SON VERİN

 

Yaklaşık 9.aydan sonra gece beslenme ihtiyacı ortadan kalkıyor. Bu aylardan sonra bebeğinize vereceğiniz gece öğünleri reflü, orta kulak iltihabı ve diş çürükleri gibi riskleri beraberinde getiriyor. Üstelik çocuğunuz karnı tok olduğu için sabah kahvaltısına da isteksiz başlayacaktır.

 

7. TEMEL REİS OLMAYIN 

Siz ıspanağı ağzınıza sürmezken çocuğunuza Temel Reis olmayın. Çocuklar dünyayı anne-babalarının yüzleri ile tanırlar. Siz karnabahar tadını alınca yüzünüzü buruşturuyorsanız, çocuğunuz da bu besini tükürecektir.

 

8. SOFRADAN "TECRİT" ETMEYİN

 

Her çocuğun, ne kadar döküp saçarak da yese,  sosyal iletişiminin artması ve sofra adabını öğrenmesi için aileyle aynı sofraya oturması gerekiyor. Çocuğunuz, ailenin bir arada olduğu sofrada oturmalı. Bunun yerine tek başına mama sandalyesinde oturur ve karşısında onu yedirmek için uğraşan bir kişi ile karşılaşırsa, yemek yemeye doğal bir şey gözüyle bakmayacaktır.

 

Haberin Devamı

9. KÖFTELERE SEBZE KATIN 

Çocuğunuz sebze yemekten kaçınıyorsa, sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara veya köftelere rendelediğiniz sebzeleri ekleyebilirsiniz. Yapabileceğiniz bir başka şey de havuç ya da salatalık gibi sebzeleri çiğ olarak çubuk şeklinde hazırlamak. Bu tarz bir sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir. Yemek tabaklarındaki yiyeceklerden suratlar, trenler yapmak da çocuğunuzun hoşuna gidecektir. Ayrıca siz de evde bolca sebze tüketerek ona örnek olmalısınız.

 

10. ET SEVMİYORSA YUMURTA YEDİRİN 

Et yemeyi sevmiyorsa dolmanın içine kıyma ekleyebilirsiniz. Eğer sadece kırmızı eti reddediyorsa, tavuk veya balık yedirebilirsiniz. Makarnanın üzerine kıymalı sos yapmak veya çok sık olmamak şartıyla kıymalı börek yedirmek de bir alternatif olabilir. Çocuğunuz ısrarla etten kaçınıyorsa yumurta sarısı, yoğurt, süt veya peynir de protein yerine geçecektir.

 

Haberin Devamı

11. CEZA VEYA MADDİ ÖDÜL VERMEYİN

 

Yemek yemek istemiyorsa, ısrar etmeyin. Ancak yemeğini istekle, özellikle de kendisi yemişse, haftalık öğün tablosu yapıp, o öğün için bir gülen yüz etiketi yapıştırmasını sağlamanız onu motive edecektir.

 

12. ISRAR ETMEYİN ANCAK ALTERNATİF DE YARATMAYIN 

 

Çocuğunuz yemeğini bitirmemeyi tercih etmiş olabilir. Bu durumda ısrar etmeyin, ancak ara öğünde de bir şey vermeyin. O zaman çocuğunuz bir sonraki öğünü beklemesi gerektiğini öğrenecektir. Ancak aklınızda bulunsun, bu düzenin oturması vakit alabilir.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!