Güncelleme Tarihi:
"CEP TELEFONUNUN ÇOK KULLANILDIĞI YERDE BULUNMAK BİLE ZARARI ARTTIRIYOR"
Cep telefonlarının baz istasyonlarıyla düşük etkili radyofrekans dalgalarını kullanarak bağlantıya geçtiğini ve bunun da düşük etkili radyasyon olduğunu belirten Prof. Dr. Uludüz şunları söyledi: "SAR değerini yükselten şeyler sizin baz istasyonuna ne kadar yakın olduğunuz. Ya da bulunduğunuz merkezdeki telefon trafiğinin ne kadar yoğun olduğu. Yoğun bir telefon trafiği olan yerde yaşıyorsanız her taraftan alacağınız radyasyon sizi etkileyecektir. Sigara içiciliği gibi düşünebilirsiniz bunu. Sigara içmenin kendisi de zararlıdır ancak etrafınızda sigara içenlerin olması da o kadar zararlıdır. Cep telefonunu da siz kullanmasanız bile etrafınızda ne kadar sık kullanılıyorsa size o kadar zararlı. Bir diğeri baz istasyonunda uzak olsanız dahi cep telefonunuzun üzerindeki çekim gücü düşük ise siz o sırada telefonla konuşmaya çalışıyorsanız bağlantı kurmaya çalıştığı için cep telefonu daha fazla enerji alacaktır ve vücudunuza daha fazla radyasyon yüklenecektir."
"SARA NÖBETLERİNE VE UNUTKANLIĞA NEDEN OLABİLİYOR"
Cep telefonlarının yaydığı radyasyonların genetiğimize kadar etkili olabileceğini belirten Prof. Dr. Uludüz, "Genetiğimize kadar etkileyebilir radyofrekans dalgalarının yoğun bir şekilde geliyor olması. Bir de ısınma etkisi yapıyor. Siz kulağınıza tuttuğunuzda ya da telefon olmasa bile kulaklık ile konuştuğunuzda kulağınız ve beyniniz ısınıyor. Bunun etkisiyle beyinde bir takım devreler etkileniyor. Sara nöbetlerine neden olabiliyor, hafızada ciddi bozulmalara neden oluyor, unutkanlıklar olabiliyor" dedi.
"İNSANLARDA KANSER YAPTIĞI HALA TARTIŞMALI AMA HAYVAN DENEYLERİNDE KESİNLİKLE ARTTIRIYOR"
Cep telefonlarının insanlarda kansere neden olup olmadığı konusunda hala net sonuçlar olmadığını ancak hayvanlar üzerinde yapılan klinik deneylerde tümöre neden olduğunun kesin olarak saptandığını belirten Prof. Dr. Uludüz sözlerine şöyle devam etti: "Kanser işi biraz daha tartışmalı. Kısa vadeli çalışmalar cep telefonlarının kanser yapmadığını söylüyor ama uzun vadeli çalışmaların sonuçları daha farklı. Bu çalışmalar içinde en çok bilineni Interphone çalışması. Bu çalışmanın sonuçlarına göre 'Her ne kadar beyin kanseri riski yüzde 10 artmış olsa da süresini tahmin edemediğimiz için bunun cep telefonuna bağlı olup olmadığını söylemek mümkün değil' deniyor. Ancak araştırma sonuçlarına göre cep telefonunun sıçan hayvanlarında beyin kanseri yaptığı net olarak görülmüş. Bu yüzden biz ne kadar cep telefonundan uzak durursak o kadar iyi."
Cep telefonlarının günlük hayatın bir parçası olduğunu belirten Prof. Dr. Uludüz, "Kullanım süresini kısıtlı tutmamız gerekiyor. Düşük radyasyon bize zarar vermez ama bu radyasyonu sürekli üzerimize alıyor olmamız çok ciddi zarar verir" dedi.
Çocuklarda cep telefonuna yakın olmanın çok daha zararlı olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Uludüz, "Çocukların kafatası erişkinlere göre çok daha ince. Dolayısıyla cep telefonu kullanan çocukların ısınma riski erişkine göre 10 kat daha fazla. Bütün bu problemlere çocuklarda daha fazla rastlıyoruz. Unutkanlık, hafızada bulanıklık, sara nöbetleri, göz kuruluğu gibi çok ciddi sıkıntılar oluyor. Erişkin ya da çocuk farketmez günde 45 dakikadan fazla cep telefonu ile uğraşmamak gerekiyor."
ZARARLARINDAN KORUNMAK İÇİN BUNLARI YAPIN
Cep telefonunun zararlarından korunmak için önerilerde de bulunan Prof. Dr. Uludüz, bunları şöyle sıraladı:
- Cep telefonu ile konuşurken kulaklık kullanın
- Metal değil plastik kılıf kullanın
- Çocuklardan mümkün olduğunca uzak tutun
- Günde en fazla 45 dakika cep telefonu ile vakit geçirin
- Araba kullanırken kulaklık ile bile olsa cep telefonu kullanmamaya çalışın çünkü hareket halindeyken telefon sürekli farklı baz istasyonlarından radyofrekans dalgaları alıyorsunuz ve daha da fazla radyasyon yüklemenize neden oluyor.
- Cep telefonunuzun çekim gücü düşükken kullanmayın
CEP TELEFONLARI NASIL ÇALIŞIYOR?
Prof. Dr. Uludüz cep telefonlarının çalışma prensibini ve insanlara nasıl etki ettiğini şöyle anlattı: "Cep telefonları en yakın baz istasyonlarıyla radyofrekans dalgalarını kullanarak bağlantıya geçiyor. O dalgalar ile insan vücuduna enerji giriyor. Bu da düşük etkili bir radyasyon. Bu dalgalardan çekilen radyasyona SAR değeri deniliyor. SAR değeri ne kadar yüksek ise vücuda zarar verme ihtimali o kadar fazladır."
MANDALİNALI NARLI YULAF LAPASI | MUCİZE LEZZETLER