Güncelleme Tarihi:
Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl Dünya İntiharı Önleme Günü olarak anılan 10 Eylül’de intihar davranışı ve intiharı önleme konularında farkındalık yaratmak amaçlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi’nden psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Nurmedov, intiharların büyük ölçüde önlenebilir ölüm nedenleri arasında yer aldığını belirterek tümü olmasa bile bu girişimlerin büyük bölümünün öngörülerek önlenebildiğini söyledi.
Yrd.Doç.Dr. Nurmedov, şunları söyledi:
“İntihar vakaları psikiyatride riskli olgulardan biri. Çoğu zaman hastaneye yatış gerektiriyor. İlaç tedavisi gerekebiliyor. Nasıl ki genel cerrahlar için apandistin patlaması acil bir müdahale gerektiriyorsa intihar da psikiyatri için aynı anlama geliyor. Bu nedenle bu girişimlere müdahale önemli.
KİŞİ İNTİHAR EDECEĞİNİ BİR KEZ MUTLAKA SÖYLÜYOR
İntihar girişiminde bulunan kişilerin çoğu öncesinde bir takım ipuçları bırakıyor. Bu kişiler intihar düşüncesini bir şekilde çevresindekilere en az bir kere söylüyor ve üstü kapalı mesajlar veriyor.
Mesajları doğru değerlendirmek hayat kurtarıyor
Bunları iyi anlayıp analiz etmek, sözel olarak bir şey yapılmasa da bazı davranışlardan intihar düşüncesinin anlayabilmek için kişi yakınlarının ve ailelerin çok dikkatli olmaları gerekiyor. Örneğin bankadaki paraların bir yere aktarılmış olması gibi rutin davranışlar bazen önemli bir ipucu olabilir. Hesap hareketleri bunu ele veriyor.
İntihar girişiminde bulunacak kişilerin faceebook, twitter gibi sosyal paylaşım ağlarında ipuçlarına rastlamak mümkün. Bu kişiler ya hesaplarını kapatıyor ya da üstü kapalı veda yazıları yazabiliyor. Öyle ki bu kişiler uzun yıllardır hiç görüşmediği kişilerle vedalaşmalarda bulunabiliyorlar.
HER YAŞA FARKLI STRATEJİ
Şahit olduğumuz bazı vakalarda, kişi mesaj amaçlı intihar teşebbüsünde bulunabiliyor. İntihar amaçlı değil de savunma mekanizması olarak bir şekilde etrafa mesaj vermek amacıyla kendine zarar veren hasta grupları var.
Her yaş ve durumu farklı değerlendirmek ve intiharları önlemek için farklı stratejilerin belirlenmesi gerekir. Örneğin ergenler yaş itibariyle dürtü kontrolü noktasında sıkıntı yaşayabilirler, yaşlıların ise daha farklı ihtiyaçları vardır. Bu nedenle yaşa göre farklı önlemler alınması lazım.
Engellenecek girişimler var hatta tamamına yakını diyebiliriz. Çünkü intiharı bir seçenek gören kişilere baktığımızda daha çok hayata küsmüş, ümitsizliğe düşmüş kişiler. Ve girişimleri de kazara intiharla sonuçlanıyor.”
İNTİHARI ÖNLEMEDE AİLE İÇİ İLETİŞİM ÇOK ÖNEMLİ!
İntiharların önlenmesinde aile içi iletişimin önemine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Aile bireyleri mümkün olduğunca iç içe olmalılar, birbiriyle konuşabilmeliler. İntihar girişiminde bulunan kişilere bakıldığında kendini yalnız hissettikleri gözleniyor. Araştırmalar da bu yönde, kişi yalnız olmasa da kendini yalnız hissettiği için girişimde bulunabiliyor. O nedenle sosyal ilişkiler çok önemli. Ebeveyn ve çocuk arasında ulaşılmazlık olmamalı. Duvarlar kaldırılmalı. Konuşma kültürü yerleştirilmeli…” diye konuştu.