Güncelleme Tarihi:
İntihar vakaları çeşitli durumlarla ortaya çıkabilir. Örneğin; bazı şizofreni hastaları işitme halüsinasyonlarında “atla” diye sesler duyar ve hayatlarını kaybeder. Mektup bırakıp intihar edenler ise diğer bir grubu oluşturmaktadır. Mektup bırakanların çoğu aslında bu işi yapmayı kafaya koyup da dikkat çekmek için yapanlardır fakat her türlü girişimi ciddiye almak gerekir. Özgeci intiharlarda genellikle geride bir veda mektubu bırakılır. Öyle olmayanlarda ise kişi bir anda kendi canına kıyar.
TEŞVİK EDİCİ DAVRANIŞLARDAN KAÇINILMALI
Yakın zamanda Boğaz Köprüsü’nde meydana gelen intihar olayı ise hazin bir gerçeği gözler önüne serdi. Köprü korkuluklarına çıkan kişiye trafiği yavaşlattığı gerekçesiyle arabalardan “Atla!” sesleri yükseldi ve bu kişi atlayıp hayatını kaybetti. Bu kişiye bu işi yapmaması konusunda uyarıda bulunmak yerine teşvik edici söylemlerde bulunulması, intihara bakış konusunda bir fikir vermektedir.
İNTİHAR MEYİLLİ KİŞİLERİ YARGILAMADAN ANLAMAYA ÇALIŞIN!
İntihardan kuşkulandığımız zaman, tam bir eşduyumla ve yargıllamadan, hastaya şunları sorarız: “İntihar etmeyi düşünüyor musunuz, kararlı mısınız?” Eğer cevap ortadaysa, “Sizi hayata bağlayan şeyleri sayar mısınız, hayatta kalmak için sebepleriniz neler?” sorusunu sormaktayız.
Depresyonlu hastalarda en büyük risk intihardır. Bipolar Bozukluğu olanlarda ise muayenehaneden veya hastaneden çıktıktan sonraki ilk iki hafta en büyük tehlikeyi taşır; çünkü “iyileşti” denen hastaların çoğu bu dönemde canlarına kıyarlar. Sınırda Kişilik Bozukluğu bulunan kişilerde görülen intiharlarda ise daha çok varoluşsal anlam arayışı vardır ama bu kişilerin de çoğu sonradan kaybedilir. Eskiden bazı intihar tehditleri pek ciddiye alınmazdı ama bugün biliyoruz ki, özellikle çok yaşlı hastalar intihar girişiminde bulunmazlar, gerçekten kendilerini öldürürler. Tedavide günümüzde bile en geçerli yöntem EKT’dir (elektrokonvulsif terapi) .
arpanetmedya.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.