Güncelleme Tarihi:
"10 Aralık 2015, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilişinin 67. yıldönümü. İnsanın sahip olduğu onur ve değerin haklara kaynaklık ettiği ve bu hakların evrensel olduğu fikrini temel alan Evrensel Bildirge’nin kabulü, insanlık için büyük bir kazanımdır.
"İNSANLIK AİLESİNİN BÜTÜN ÜYELERİ İÇİN EŞİT, ADİL VE DEVREDİLEMEZ HAKLAR"
Evrensel Bildirge’nin başlangıç bölümünde insanlık ailesinin bütün üyeleri için eşit, adil ve devredilmez hakların tanınmasının, dünyada özgürlüğün, adaletin ve barışın temeli olduğu, eğer hakları korunamıyor ise herkesin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceği belirtilmiştir.
"YAŞAMA HAKKI İHLALİ DRAMATİK BİR BİÇİMDE ÖNE ÇIKIYOR"
Maalesef 2015, ülkemizde de ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir yıl olmuştur. Ancak bu yıl insan hakları ihlallerinde görülen tüm çeşitliliğe ve yoğunluğa karşın yaşam hakkı ihlalinin dramatik bir biçimde öne çıktığını görüyoruz. Özellikle kısa aralıklarla Diyarbakır, Suruç ve Ankara’da yaşanan bombalı saldırılarda vahşetin artarak ulaştığı boyut aklımızın ve ruhumuzun sınırlarını zorladı. Ruh sağlığı çalışanları olarak hak ihlallerine ilk elden tanıklık ediyoruz, acıyı ve felaketi yaşayan kişilerin ve yakınlarının acılarına çare olabilmek için bilimsel birikimimizi ve değerlerimizi ortaya koyuyoruz.
"BU COĞRAFYADA O KADAR ÇOK ACI YAŞANIYOR Kİ..."
Bu ve yakın coğrafyada o kadar çok acı yaşanıyor ki biz bir şeyler yapmaya çalışırken her gün yeni acılar ekleniyor. Toplumumuzun geldiği bu kutuplaşmış ortamda ötekileştirilen insanların acısına duyarsız kalma sonucu değerlerimiz çürümekte, ölümler bile toplumu birleştirememekte, saygı duruşlarında ve anmalarda ölenlerimize saygısızlık yapılmaktadır. Bu durum ruh sağlığı çalışanları olarak bizleri derinden kaygılandırmaktadır. Diğer yandan ruh sağlığı alanında çalışan meslektaşlarımız gönüllü olarak her travma olayında ve insan hakları ihlalinde çalıştı, katkıda bulundu ve deneyimlerini ortaya koydu. Bu ve benzer örnekler her yıl daha kötüye giden sağlık ortamı ve insan hakları ihlalleri karşısında bir umudun yeşerebileceğinin göstergesidir. Haklar hepimize aittir, ihlallerin olmaması arzumuz ve mücadelemizdir."
Türkiye Psikiyatri Derneği İnsan Hakları ve Etik Çalışma Birimi adınaDr. Sezai Berber Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu