'İnme merkezi çoğalırsa ölümler azalır'

Güncelleme Tarihi:

İnme merkezi çoğalırsa ölümler azalır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2015 15:17

Her yıl dünyada 15 milyon kişi inme geçiriyor. 6 milyon kişi ise inme nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu rakam dünya genelinde AIDS, tüberküloz ve sıtma kaynaklı ölümlerden daha fazla. Her 5 kadından biri ve her 6 erkeden biri inme ile karşı karşıya. Amerika verilerine göre kadınlarda inme geçirme olasılığı meme kanserinden fazla. Türkiye’de de kadınların daha sık inme geçirdiği gözleniyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki inme merkezi ise tedavi konusunda öncülük ediyor.

Haberin Devamı

İnme iki farklı şekilde ortaya çıkıyor: iskemik inme; kan damarları içerisinde bulunan bir kan pıhtısının, kan akışını durdurması sonucu görülüyor ve inme vakalarının %83’ ünü oluşturuyor. Hemorajik İnme; Beyni besleyen kan damarlarının kanaması sonucu görülür ve inme vakalarının %17’ sini oluşturuyor.

İnme merkezi çoğalırsa ölümler azalır

BEYİN KRİZİ GEÇİRİP YENİDEN BAŞLADILAR

29 Ekim Dünya İnme Günü için, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnme Merkezi’nde beyin krizi geçirip hayata yeniden başlayan hastalar inmeye dikkat çekmek üzere bir araya geldi.

42 yaşındaki Levent Akın da onlardan biri. İşyerinde inme geçirdi. Arkadaşlarının 112'ye haber vermesiyle 45 dakika içinde müdahale edildi ve hayatı kurtuldu. Engelli olmadan işine geri dönebildi.

Haberin Devamı

''Müdahale süreci ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Durumun ciddiyetini kendime gelince fark ettim. Bu merkezde gördüğüm tedavi olmasaydı. Şuan ayakta, belki de hayatta olamazdım. Bu merkeze minnettarım.''

İnme merkezi çoğalırsa ölümler azalır

ESKİŞEHİR BEYİN KRİZİ MERKEZİ TÜRKİYE'NİN HER İLİNDEN HASTA ALACAK

Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, İnme Merkezi'ni 2010 yılında kurduklarını kaydetti. “İnme ölme nedenleri arasında üçüncü sırada. Böyle merkezlerin olması inmeden ölümleri azaltacaktır. İlk 4,5 saat içinde damar açıcı tedaviler, ilk 6 saat içinde de anjiyografi uygulanması hastaların hayatını kurtarmaktadır. Şuana kadar 460 hastaya müdahale edildi. Yakın bir gelecekte bu merkez, Sağlık Bakanlığı Hava Ambülans Sistemi ile İstanbul'dan Hakkari'ye kadar Türkiye'nin pek çok ilinden hasta alacak.”

112'Yİ ARAYANIN HAYATI KURTULUR

Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Atilla Özcan Özdemir ise, 26 Ekim Haftasının dünyada inme haftası olarak ilan edildiğini kaydediyor.

Haberin Devamı

Özdemir, hasta yakınlarının yaptığı en büyük hatanın 112'yi ramak yerine kendi çabaları ile hastaneye gelmek olduğunu ifade ediyor.

''İnme en büyük ölüm ve özürlülük nedenidir. Öncelikle inmeye neden olan şeylerden hastaları korumak çok önemli. Obezite, sigara içimi, hareketsiz yaşam , sigara önlenebilirse inme de önlenebilir. İnme meydana geldiğinde ( sol kol bacakta, ya da sağ kol bacakta güçsüzlük, konuşmada bozulma, bilinç bozulması gibi belirtiler olursa) erken müdahale hastaları ölümdem ve özürlülükten korur. Yüzde 56 hasta erlen müdahale ile hayata bağlanıyor.''

İnme merkezi çoğalırsa ölümler azalır

KADINLARDA SİGARA YÜZÜNDEN ARTIK İNME DAHA FAZLA

Haberin Devamı

Prof.Dr. Özdemir, kadınlar arasında inmeden ölümlerin arttığını vurguladı. ''Kadınlar arasında sigara içiminin yaygınlaşması nedeni ile inmeden ölümler kadınlar arasında arttı. Meme kanserinden daha çok inmeden ölümler daha fazla.''

OBEZİTEDEN KORUNAN, İNMEDEN DE KORUNUR

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, inmenin hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam sonucu oluşabileceğini vurguluyor.

İskemik İnme geçiren bir hastada ciddi olarak risk faktörleri azaltıldığı takdirde inme riski %80 azaltılabilir. Akdeniz diyeti dediğimiz zeytinyağı ve sebzeden zengin diyetle inme riski %44 azaltılabilir. Daha önce sigara için bir kişi sigarayı bırakırsa inme riski %36 azalırken, egzersiz inme riskini %28 oranında azaltmaktadır. İnmenin en önemli nedeni hipertansiyondur. Hipertansiyondan korunmak için tuzu hayatımızın bir parçası olarak görmememiz ve egzersiz yapmamız, obeziteden korunmamız gerekir.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, hastaların inmeden ölme nedenlerinin inme ciddiyeti ve inme dışı kabul edilen iskemik hastalıklara bağlı geliştiğinin bilindiğini kaydediyor.

‘‘Özellikle sadece inme için açılan ve hastaların yatırıldığı inme ünitelerinde, ölüm oranı daha azdır. Bu nedenle bütün dünyada nörologların ve özellikle vasküler nörologların(beyin damar hastalıkları) yönetimindeki inme ünitelerinin ülkemizde yaygınlaşması çok önemlidir.’’

BEYİN KRİZİNE ESKİŞEHİR MODELİ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, Yoğun Bakım ve Beyin Damar Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, 2010 yılında başlayarak “Eskişehir Beyin Krizi Protokolü” çerçevesinde bir tedavi algoritması oluşturduklarını kaydediyor.

Haberin Devamı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGU) Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim dalı koordinatörlüğünde bir proje oluşturuldu. Bu protokol dahilinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGU) Nöroloji Anabilim dalı 2010 yılından bu yana Eskişehir çevresi ilçe ve illere de hizmet vermektedir (Sivrihisar, Bozüyük, Kütahya, Bilecik, Afyon). Bu protokolle ilk 4.5 saat içinde Beyin Krizi şüphesi olan hastalar diğer hastanelere uğramadan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne sevk edilmektedirler.
Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, çevre il ve ilçelerde ‘’beyin krizi’’ şüphesi olan hastaların tedavi edilecek zaman dilimi içindelerse, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü “İnme Merkezine” acil şartlarda nakledildiklerini belirtiyor.
Kapsamlı inme merkezini bünyesinde barındıran ve Eskişehir’in Merkezi olan ESOGU İnme Merkezin’de toplam 460 hastaya müdahale edilmiştir. 110 hastaya katater, 350 hastaya da kol damarı yoluyla yapılan müdahaleler sonucunda ortalama %50 hasta hafif bağımlı veya bağımsız olarak yaşamlarına devam etmektedirler.

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, bu şekilde oluşturulacak resmi bölgesel inme protokolleri ile Türkiye’de daha çok akut inme hastasının damar açıcı tedavilere ulaşıp hayatının kurtulacağını belirtiyor.

TÜRKİYE’DE İNME

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, Türkiye genelinde inme sıklığının her 100 bin kişide 175 olduğunu ifade ediyor.
‘‘Ülkemiz genel nüfusuna göre bir yılda ortalama 125.000 yeni inme vakası olmaktadır. Beyin krizi her yaşta görülebilirse de %28 kadarı 65 yaşından önce, %72 kadarı ise 65 yaşından sonra oluşmaktadır Türkiye’de inme vakalarının % 71’i beyin infarktüsü, % 29 kadarı ise beyin kanamasıdır. Bu oranlar Batı Avrupa ülkelerinde beyin infarktüsü için %84-89, beyin kanaması için ise %11-16 arasındadır.’’

İNMEDE ZAMANLA YARIŞ ESASTIR

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, beyin krizinin saatler içinde beynin kanlanma yetersizliği ile geri dönülmez hasar görmesine sebep olan acil bir durum oluğunu vurguluyor.

Hastalar, ilk 4 buçuk saat içinde yapılan damar açıcı girişimler sayesinde hastalığın etkilerine daha az maruz kalmakta, ölüm oranları azalmakta ve hastalık sonrası yaşam kaliteleri daha yüksek olmaktadır. Her iki tedavi yöntemi de gelişmiş teknik altyapı ve yetişmiş deneyimli personel ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Türkiye’de hem kateter hem de damar yoluyla tedavi veren kapsamlı inme merkezleri sayısı Avrupa’daki gelişmiş ülkelere göre oldukça azdır. Özellikle 112 Acil Ambulans sistemi ile entegre çalışan sistemlerin kurulması gerekmektedir. İnmede zamanla yarış esastır.

İNME BELİRTİLERİ

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, iskemik inmeli hastaların bir kısmında geçici iskemik atak denilen, geçici sağ veya sol kol bacakta güçsüzlük, görme kaybı, konuşmada veya anlamada bozulma, baş dönmesi ile birlikte çift görmeyle bulgu veren ve dakikalar içinde kaybolan nörolojik tablolar olabileceğini kaydediyor.

‘‘Bu şikayetleri mutlaka önemsemek gerekir ve bu hastaları inme geçirmiş gibi değerlendirip, tetkik ve tedavilerini buna göre planlamak gerekir.’’

Tüm bunların yanı sıra inmede ekonomik kayıplar da azımsanacak gibi değil… 2010 yılında yıllık mali kayıp 72 milyar dolarken, 2030’da bu rakam 183 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Özellikle 45-64 yaş arasında inme geçirme olasılığının önümüzdeki senelerde ciddi bir artış göstereceği öngörülüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!