Güncelleme Tarihi:
“Ağır immün yetmezliği” nedeniyle Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 8 aylıkken ablasından alınan kök hücreyle hayata tutunan ve hiçbir sağlık sorunu yaşamayan Ceylan, üniversiteye adım atmaya hazırlanıyor.
HÜ İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi'nde 16 Haziran 1994'te, immün yetmezliği hastasına Türkiye'nin ilk kök hücre naklini yapan Prof. Dr. İlhan Tezcan, nakil yapılan hasta Ömer Emre Ceylan ve hastanın babası Şevki Ceylan, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Konya'da yaşayan Ceylan ailesi, 1984-1986 yılları arasında ağır immün yetmezliği hastalığı nedeniyle iki erkek çocuğunu kaybetti. Üçüncü erkek çocukları Ömer Emre Ceylan'ın da aynı hastalıkla dünyaya gelmesinin ardından çare aramaya başlayan aile, HÜ Çocuk Hastanesi bünyesinde kurulum aşamasında olan kök hücre merkezine başvurdu.
Bu sırada enfeksiyon nedeniyle aylarca hastanede yatmak zorunda kalan Ömer Emre'ye sekiz aylıkken, ablasından alınan kök hücre, 16 Haziran 1994'de nakledildi. O günden itibaren hayata yeniden tutunan Ömer Emre, bu yıl 18 yaşına bastı.
Ömer Emre, “Benden önceki iki kardeşime göre şanslıyım. Artık çok iyiyim. Hiçbir sağlık sorunum yok. Doktorlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. Ömer Emre, ailesinin kök hücre nakli haberlerinin yer aldığı gazete kupürlerini hala sakladığını da söyledi.
"İSTANBUL KAZAN BİZ KEPÇE OLDUK"
Ömer Emre'nin babası Şevki Ceylan da oğlunun hastalık belirtilerinin 20 günlükken ortaya çıktığını belirterek, “İstanbul kazan biz kepçe hastalığa çare aramaya başladık.Sonra öğrendik ki Hacettepe'de ilik nakil ünitesi kurulum aşamasındaymış. Ömer'in durumu ağırlaşınca doktorlar, merkezin açılmasını hızlandırdı. Oğluma kök hücre nakli başarılıyla uygulandı” diye konuştu.
Naklin ardından çeşitli sürelerle kontrollerin yapıldığını dile getiren Ceylan, “Artık hastaneye yılda bir kez gelip kontrollerimizi yaptırıyoruz. Çok mutluyuz. Çocuğumuz doktorların gayretiyle kurtuldu. Ailelere tavsiyemiz, çocuklarında belirtiler olduğunda en yakın sağlık kuruluşlarına giderek detaylı şekilde araştırma yapılmasını istemeleri” dedi.
"ARTIK SAĞLIKLI BİRİ"
Nakli gerçekleştiren Prof. Dr. İlhan Tezcan da ağır kombine immün yetmezliği hastalığının genetik geçişli olduğunu, eşler arasında akrabalık varsa hastalığı taşıyan çekinik genlerin birleşerek baskın hale geldiklerini anlattı.
Ceylan'ın Türkiye'nin bu hastalık için ilk kök hücre nakli yapılan hastası olduğunu bildiren Tezcan, “Naklin yapıldığı güne kadar ağır kombine immün yetmezliği hastalarını kaybediyorduk. Ömer Emre, bu hastalığa rağmen yaşayan ilk hastadır” dedi.
Tezcan, ablasından alınan kök hücrelerin Ömer Emre'ye verildiğini ve uyum sağlayan kök hücreler sayesinde Ömer Emre'nin sağlığına kavuştuğunu anlattı.
Naklin üzerinden geçen 18 yılda Emre'nin sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirten Tezcan, “O artık sağlıklı bir insan” dedi.
Tezcan, merkezde ilk nakilden bugüne 80'den fazla hastaya daha kök hücre naklinin yapıldığını da kaydetti.
"AMAÇ HEKİM SAYISINI ARTIRMAK"
Prof. Dr. Tezcan'ın verdiği bilgiye göre, ağır kombine immün yetmezliği hastalığı, bebeğin ağzında dirençli pamukçuk, dirençli ishal, gelişme geriliği, tedaviyle düzelmeyen ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, tekrar eden kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu, sepsis ve ciltte döküntü şeklinde belirtiler gösteriyor.
İmmün yetmezliği hastaları, sağlıklı bireylerin her gün karşılaştıkları halde hasta olmadıkları enfeksiyonlara maruz kaldıklarında hemen hasta oluyor. Hastalığın kesin tedavisi kemik iliği nakli. Nakil hastaya ne kadar erken yapılabilirse, başarı şansı o kadar yükseliyor.
Türkiye'de yüksek oranda akraba evliliklerinden kaynaklanan ve bağışıklık sistemi yetersizliklerine neden olan hastalıkların tanı ve tedavisi için Hacettepe ve Ankara üniversitelerinin tıp fakültesi hastanelerinde Jeffrey Modell Vakfı Ankara Tanı ve Araştırma Merkezi açıldı.
Merkezin kurulumuna destek veren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydan İkincioğulları, ağır immün yetmezliği hastalarının özürlü raporlarında yer alamadıklarını ve bu nedenle mağdur olduklarını söyledi.
Türkiye'de 15 merkez ve 30 pediatrik immünologun hizmet verdiğini anlatan İkincioğulları, “Bu hastaların tanı ve tedavisi için yeni elamanlarlar yetiştirmek istiyoruz. Sayımız çok kısıtlı. Amacımız hekimleri eğiterek sayımızı arttırmak” diye konuştu.