Güncelleme Tarihi:
Bu davranışlar, aslında çeşitli nedenlerle tarafların çözümlemedikleri duyguların birikiminden doğarlar. Söz konusu duygular, evlilik yaşamı başlamadan önceki yaşamda edinilen deneyimlerle de bağlantılıdır. Taraflar sık sık kendilerini en hassas oldukları konularda zorlanmış, kırılmış veya umursanmamış hissettiklerinde bazı tepki davranışlarına başvururlar. Tepki davranışları, kökleri çok farklı yaşam dönemlerine dayanabilen bu baskın duygularla baş edebilmek için geliştirilen rahatlama veya savunma girişimleridir. Ancak ne yazık ki bu mücadele tarzı, çift yaşamı için sağlıklı değildir ve uzun vadede yıkıcı etkileri olur.
Bir evliliğin kıyamet habercisi olabilecek davranışların başında sık tekrarlanan olumsuz eleştiriler gelir. “Hiç bir zaman beni dinlemiyorsun, hep kendi işlerinle ilgileniyorsun!!!” gibi... “İkinci Atlı” olarak gösterilebilecek küçümseme, tarafların birbirilerini her fırsatta iğnelemeleri, alaylı ifadeler kullanmaları, kişiliğe dokunan espriler yapmaları veya açıkça hakaret etmeleri biçiminde ortaya çıkar.
KENDİNİ HAKLI ÇIKARMA YANLIŞ
Aslında ilk bakışta masum ve doğal görünen kendini haklı çıkarma ise, evliliği çöküşe götürebilecek “Üçüncü Atlı”dır. Burada taraflar anlaşmazlıklarda kendilerini ifade edebilmek ve olumsuz duygularını boşaltabilmek için karşı tarafı sorumlu veya suçlu ilan edip kendi haklılıklarını savunmaya girişirler.
Bu savunma biçimi üstü kapalı saldırıyı içerdiğinden, karşı tarafı da aynı biçimde karşılık vermeye davet eder ve böylece bir kısır döngü başlar.
SUSUP GÖRMEZDEN GELME DE TEHLİKELİDİR
“Dördüncü Atlı”, gerilimli bir çift yaşamının daha ileri dönemlerinde ortaya çıkabilecek bir davranış olan blokajdır. Bu durumda taraflar, anlaşmazlıklarda veya negatif duygular baskın olduğunda duvar örme, susma, duymazlıktan/görmezlikten gelme, hiç tepki vermeme gibi davranışlar gösterirler. Eşini ve dolayısıyla kendini bu şekilde bloke etmek, ilişkinin artık son demlerini yaşadığının bir göstergesi de sayılabilir. Bu aşamada olumsuz duygular artık çok pekişmiştir ve çözümlenip olumlu yönde değişim göstermesi çok güç olabilir. Blokaj eğer kendini çekme veya kaçış biçiminde dışa vuruluyorsa, belki de çift yaşamının barışçıl duygularla sonlandırılması için çaba gösterilmesi iki taraf için de daha sağlıklı olabilir.
KIYAMET HABERCİLERİNDEN ÖNCE DE İŞARETLER OLABİLİR
Bir evliliği kıyamete götüren davranışlar, elbette sadece bu dört davranış grubuyla sınırlı değildir. Ayrıca bu “kıyamet habercileri” ortaya çıkmadan başlayan ve hemen fark edilemeyen bazı olumsuz davranışlardan da bahsedilebilir. Bunlar çiftlerin günlük yaşamlarında sıkça görülebilen, üstelik “iyi niyetle” yapıldığına inanılan ancak uzun vadede olumsuz duygulara neden olabilecek davranışlardır. Bunların başında da karşı taraf talep etmeden yapılan eleştiriler gelir.
OLUMSUZ DUYGULARIN BİRİKMESİNE NEDEN OLACAK DAVRANIŞLARA DİKKAT
“Keşke babana öyle söylemeseydin” ya da “Bence bu işi böyle halletmemeliydin” gibi... Buna benzer diğer bir yaklaşım, “karşı tarafın iyiliği için” ya da “ona kolaylık olsun diye” yapılan müdahalelerdir. Eşinizin ne giyeceğini, ne yiyeceğini veya hangi kitapları okusa daha çok seveceğini belirlemeye çalışmak gibi... Olumsuz duyguların birikmesine neden olabilecek bir diğer davranış ise eşiyle gizli bir rekabete girmektir. Kimin aslında daha çok çalıştığını, ortak yaşamın kalitesi için çabaladığını veya dinlenmeyi daha çok hak ettiğini karşı tarafa göstermeye çalışmak, çift yaşamını bir çekişme ortamına sürükler. Doğrudan davranış olarak ortaya çıkmasa da, ifade ediliş biçimiyle taraflar açısından çok net algılanan bir diğer gizli faktör, beden dili yoluyla verilen tepkilerdir. Bunlara örnek olarak çiftlerin eşleri konuşurken onun yüzüne bakmamaları veya başka şeylerle ilgilenmeleri, yalnız olduklarında veya sosyal ortamlarda aşırı sahiplenici veya aşırı ilgisiz duruşları gösterilebilir.
İlişkinize baktığınızda bütün bu göstergelerin varlığını hissediyorsanız, belki de “Mahşerin Dört Atlısı” ortaya çıkmadan duruma müdahale edebilir, eşinizle daha uzlaşmacı bir tavırla duyguları çözümleme ve ilişkinizin rotasını değiştirme yolunu seçebilirsiniz. Bunu yapabilmek için öncelikle sağlıklı iletişim kurmayı ve anlaşmazlıkları çözmek için olumlu yöntemlere başvurmayı öğrenmeli veya bir uzmana danışarak sorunlarınızın çözümünde rehberlik desteği alabilirsiniz.