Güncelleme Tarihi:
Günümüzde kadınların çalışma hayatında daha aktif rol alması ve yaşam sürelerinin uzaması gibi nedenlerle gebelik yaşı 20’li yaşlardan 30’lu, 40’lı yaşlara doğru ilerledi. İleri yaş gebeliklerinin hem anne hem de bebek sağlığı açısından riskli grupta olduğu düşünüldüğünde tüm tarama testleri daha önemli hale geldi.
ANNE KANINDAN TESPİT EDİLEBİLİYOR
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Opr. Dr. Semavi Ulusoy, bugüne kadar yapılan klasik ikili, üçlü ve dörtlü tarama testlerine ek olarak, yeni geliştirilen testlerin özellikle erken dönemde yüzde 100’e yakın bir doğrululukla uygulandığını belirtiyor: “Girişimsel olmayan yeni yöntemler son yıllarda daha da önemli hale geldi. Bu yeni uygulamalarla anne kanında bebeğin eşinden geçen hücreleri bularak bebeğin genetik yapısını inceleyebiliyoruz” diyor. Ultrason taramasında edinilen bilgilerle annenin hormon sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi genetik bazı hastalıklar açısından son derece önemlidir. Opr. Dr. Semavi Ulusoy, klasik testlerin tanı koymaktan ziyade bebeğin tanı koymayı gerektirecek bir hastalık riski taşıyıp taşımadığını gösterdiğinin altını çiziyor.
“GİRİŞİMSEL TESTLERDE RİSK 200’DE 1’DİR”
Genetik bozuklukların tespitinde altın standart olarak değerlendirilen girişimsel testler; CVS – Plesentadan örnek alınması, 11-14. haftalarda, AS – Amniosentez gebelik kesesinden sıvı örneği alınması, 16-20. haftalarda, KS – Kordonsentez kordon kanı alınması ise 20. haftadan sonra bebek hücrelerine ulaşmak için yapılan testtir. Opr. Dr. Semavi Ulusoy; “Mevcut girişimsel testlerde, az da olsa anne ve bebek için enfeksiyon, suyun erken gelmesi ve düşük olması gibi istenmeyen sonuçlar yaşanabilir. Bu durum uluslar arası alanda kabul edilen oranla 200’de 1’olarak tanımlanır” diyor.
ANNE KANINDAN BEBEĞE AİT GENETİK DOKU TESPİTİ
NIPT Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Semavi Ulusoy, özellikle riskli gebelik grubunda olan anne adayları için kan testiyle sonucuna ulaşılabilen ve 10. haftadan itibaren oldukça sağlıklı sonuçlar veren NIPT testinin önemine dikkat çekiyor; “35 yaş üstü gebelik, kromozom bozukluğu düşünülmesi, bir önceki gebelikte Down Sendromlu bebek hikayesi ve ailede genetik bozukluk geçmişi olanlar için annenin kanından bebeğin genetiği tespit edilebiliyor. Sistem doğrudan anne kanında çalışır ve bilinen şekliyle koldan basit bir kan alma işlemidir. Anne ve bebek için herhangi bir risk teşkil etmeyen NIPT, yüksek riskli olan gebelere ve zor gebe kalan anne adaylarına uygulanabilir. Ayrıca, diğer girişimsel testlerle risk alınması son derece sakıncalı olan anne adaylarına rahatlıkla önerilebilir.” Uygulanan test sonucuna göre gerekli olması halinde, tanıyı doğrulamak için gebelik haftasına uygun girişimsel testlerden bir tanesinin uygulanması yerinde olacaktır.
GEBELİK BOYUNCA AKLA GELEN SORULARIN YANITLARINI TEK BAŞINIZA DEĞİL DOKTORUNUZLA BİRLİKTE ARAYIN!
Opr. Dr. Semavi Ulusoy, test sonucunun negatif çıkması durumunda dahi gebeliğin doktor takibinde olması gerektiğini belirtiyor. Opr. Dr. Ulusoy; “Testler ne kadar duyarlı olursa olsun doktorun gebe takibinin yerini alamayacaktır. Örnek olarak bu testler Nöral tüp defektleri (belinde açıklık, spina bifida), bebeğin başında su toplanması (hidrosefali) gibi yapısal bozukluklar için hassas değildir ve anne adayının gebeliğin 16-18. haftalarda alfa-fetoprotein (AFP) hormonu bakılması gereklidir. İnternet çağının bilgiye ulaşımı kolaylaştırması, testlerin duyarlılıklarının artması ve uygulamaların kolaylaşması hem anne adaylarının hem de hekimlerin hayatını büyük oranda kolaylaştırsa da olabilecek tüm seçenek, soru ve tartışmaları anne adayının tek başına değil doktoru ile birlikte çözüm arması son derece önlemlidir.” diyor.