İki kardeşe 15 gün arayla by-pass

Güncelleme Tarihi:

İki kardeşe 15 gün arayla by-pass
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2008 11:43

İZMİR'de 15 gün arayla, önce 61 yaşındaki Tevrat Yaşar'ın, ardından kardeşi 56 yaşındaki Mehmet Arif Özdemir'in tıkanan kalp damarlarına by-pass yapıldı.

İki kardeşe by- pass yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Özalp Karabay, “İki hastamız genetik koroner kalp hastalığına en güzel örnek. İkisinin hayatı tesadüflerle kurtuldu, şimdi diğer üç kardeşi taramadan geçireceğiz. Ailesinde koroner kalp hastalığı olanlar risk grubunda olduklarını unutmamalı” dedi.

Muş'un Bulanık İlçesi Şatırlar Köyü'nde oturan, kocası Ziya Yaşar'ın üzerine getirdiği kumalar yüzünden nüfusunda 13'ü kendi doğurduğu olmak üzere toplam 49 çocuğun kaydı bulunduğu için basında ‘Türkiye'nin en çok çocuklu annesi’ olarak daha önce haberleri yer alan 20 torun sahibi Tevrat Yaşar, bir süre önce göğüs ağrısından şikayet etmeye başladı. Derdine memleketinde çare bulamayan Yaşar, İzmir'de yaşayan kardeşi terzi Mehmet Arif Özdemir'i arayıp, rahatsızlığını anlattı.

Daha önce 3 kez kalp krizi geçiren Özdemir, ablasını tedavi için İzmir'e çağırdı. Başvurdukları Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde Tevrat Yaşar'ın iki damarının tıkalı olduğu ortaya çıktı. Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Özalp Karabay ve anestezist Doç. Dr. Hasan Hepağuşlar ikilisi, çalışan kalpte yani kalp pompası kullanmadan tıkalı 2 damarı değiştirdi. 20 torun sahibi Tevrat Yaşar, birkaç gün sonra taburcu oldu.

Ablasını bir hafta sonra hastaneye kontrole getirdiğinde rahatsızlanan Mehmet Arif Özdemir'e de tetkik yapıldı, 3 damarının tıkalı olduğu anlaşıldı, ameliyat edildi. Yaşamasını buradaki tesadüflere borçlu olduğunu belirten 8 çocuk 21 torun sahibi Mehmet Arif Özdemir, şunları söyledi:

“Ablamın kardiyoloji kliniğinde kontrolleri yapılırken göğsümde sıkışma hissettim. Ablamın ameliyatını yapan doktor tesadüfen o klinikteydi. Hemen şikayetimi anlattım, tetkiklerimi istedi. Ben 1988, 1992 ve 2002 de olmak üzere 3 kez kalp krizi geçirmiştim. Bu 3 krizden sonra hiçbir doktor bana herhangi bir tetkik ya da başka bir şey önermemişti, uyarmamıştı. Yapılan anjiyoda 3 damarımın tıkalı olduğu ortaya çıktı, meğer kalbim kılcal damarlarla çalışıyormuş. Yılbaşı günü beni ameliyata aldılar. Şimdi anladık ki bizim hastalığımız genetikmiş. Şans eseri yaşıyormuşuz. Ağrı evde tutsaydı, ben belki bugün yaşamıyor olacaktım. 3 kardeşimiz var, özellikle biri kilolu. O daha riskliymiş. Doktor kalp yönünden tarama yapılmasını istedi. Sadece kardeşlerimi değil, sülalemi getirip tarama yaptıracağım.”

Doç. Dr. Karabay, ablanın iki damarının, kardeşinin ise 3 damarının tıkalı olmasının, koroner kalp hastalığının genetik özelliğini ortaya çıkaran önemli bir örnek olduğunu söyledi. Koroner kalp hastalığı ve damar sertliğinin genetik olarak kardeşlerde, anne babalarda sıklıkla görüldüğünü belirten Doç. Dr. Karabay, şöyle konuştu:

“Hipertansiyon, sigara, diyabet bu hastalığın daha ağır seyretmesine neden olur. Ailesinde koroner kalp hastalığı olan bireyler riskli grupta olduklarını unutmamalı. Bu kişilerin kalp damar hastalıkları yönünden taranması gerekir. Hastamız Özdemir daha önce 3 kez kalp krizi geçirmiş ve bu krize bağlı olarak kalp gücü kasılması yüzde 30'a düşmüş. Geçirilen her kalp krizinde yaşam şansı azalmakta ve kaybedilmesine neden olmaktadır. Bu hastamız eğer hastanede göğüs ağrısı geçirmeseydi ve ablası by- pass olmamış olsaydı bu kadar şanslı olmayabilirdi. Çünkü kalp gücü kasılması bu kadar azalan bir kişinin yeni bir krizi atlatması zor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!