Güncelleme Tarihi:
İdrar kaçırma, mesane yani idrar torbasından irademiz dışında idrarın dışarı akması olarak tanımlanır. İdrar kaçırma aslında sandığımızdan çok daha sık görülen; ancak hekime başvurmada ya da ifade etmede sosyokültürel nedenlerle ihmal edilen bir sorundur.
TEDAVİSİ KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR
İdrar kaçırma problemi, her yaş ve cinsiyette görülebilir ve idrar kaçırma tek bir hastalık değildir. Diğer bir deyişle her idrar kaçırma aynı olmaz. Farklı tipleri ve bu tiplerin farklı nedenleri mevcuttur. Bu nedenle tedavi yolları da idrar kaçırmanın tipi ve nedenine göre değişir. Bazen sadece yaşam kalitesini bozar; bunu kişinin sosyal, ailesel ve meslek yaşamını etkileyerek yapar. Fakat bazen de buna ek olarak, sorunun altında ciddi nörolojik ya da hormonal bozukluk yatabilir. Böyle bir durumda tanının gecikmesi başka sistemik sorunlara yol açabilir.
KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA DURUMU
Kadınlarda idrar kaçırma, hayat kalitesini olumsuz etkileyen ve hastayı sosyal yaşamdan uzaklaştıran önemli bir sağlık sorunudur. Özellikle kadınlarda ileri yaş, çok sayıda doğum yapmak ve aşırı kilo gibi nedenlerle ortaya çıkan idrar kaçırma, önemli hastalıkların belirtisi de olabilir.
Aşırı kilolar, idrar kaçırmaya neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Çünkü aşırı kilo ile karın içindeki basıncın artışı, idrar yollarını olumsuz etkiler. Kasları geliştirmek için düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Genel olarak kasların güçlü olması, idrar tutan organlar da olumlu etki sağlar. Su, kahve, çay gibi sıvıların aşırı tüketimi de idrar kaçırma sorununu artırmaktadır. Sıvı tüketimlerini normal seviyeye düşürmek, idrar kaçırmanın sorun haline gelmesini engeller. Özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan idrar kaçırma sorunu mutlaka tedavi edilerek, hastaya yaşam konforu sağlanmalıdır.
ÖZELLİKLE ŞEKER HASTALIĞI OLAN KADINLAR ...
İdrar kaçırmalarda altta yatan başka sorunlarda araştırılmalıdır. Sorun, basit bir idrar kaçırma gibi görünse de bazen altta yatan neden, şeker hastalığı ve çeşitli sinir sistemi hastalıklarının habercisi olabilir. Eğer kanda şeker seviyesi yüksekse kişi sık idrara çıkmakta ve idrar kaçırma riski de artmaktadır. Özellikle şeker hastalığı, idrar kaçırma sorunu olan hastalarda araştırılması gereken nedenlerden biri olabilir. Çünkü hasta uzun süredir diyabet sorunu yaşıyorsa ve şeker seviyesi de kontrol altında değilse, vücudun birçok bölgesindeki sinirler olumsuz etkilenmekte ve özellikle mesane sinirleri de işlevini yerine getiremez duruma gelmektedir.
ERKEKLERDE İDRAR KAÇIRMA DURUMU
Erkekler aslında kadınlara oranla daha şanslılar çünkü idrar tutmayı sağlayan kas yapısı erkeklerde daha sağlam ve bu yapıyı bozabilecek çocuk doğurma travması yaşamıyorlar. Bu nedenle idrar kaçırma genel olarak erkeklerde kadınlara oranla daha az görülüyor. Ama görüldüğü zaman yaşam kalitesini kadınlara oranla daha fazla bozuyor. Belki bu nedenle idrar kaçıran erkek hemen bir üroloji uzmanına koşarken, idrar kaçıran kadınlarda aynı davranışı gözlemlemiyoruz.
Kadınlar özellikle belirli yaşın üzerinde idrar kaçırmayı yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak algılayabiliyorlar. Ya da söylemekten utanıyorlar. Bir de çevrelerinde başarısız bir idrar kaçırma tedavisi yaşamış bir örnek varsa bu idrar kaçıran kadınların hekime başvurmalarını engelliyor. Hafif ya da orta derecede idrar kaçıran birçok kadın yaşamını iç çamaşırının içine yerleştirdiği bir ped ile hiç hekime başvurmadan sürdürmektedir. Ancak az miktarda idrar kaçırsa da erkeklerde hekime başvurma eğilimi daha yüksek.
TEDAVİDE ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Prostat hastalıkları ve bunların tedavileri erkeklerde idrar kaçırmaya neden olabiliyor. Bu saydıklarımızın dışında da özellikle yaşlanmayla sıklığı artan sistemik ve nörolojik hastalıklar da hem erkeklerde hem kadınlarda idrar kaçırmaya yol açabiliyor. Hatta bazen bu hastalıkların ilk belirtisi olarak da ipucu veriyorlar. Bunlara örnek olarak da şeker hastalığı (diyabet), Parkinson hastalığı ve inme (serebrovasküler olaylar) verilebilir. Bu gerçek de idrar kaçırmanın ihmal edilmemesi gereken bir belirti olduğunu tekrar hatırlatıyor. Elbette bu hastalıkların tanıları konulduğunda tedavi hedefi mesane oluyor çünkü bu hastalarda idrar kaçırmanın nedeninin mesanenin nörojenik (sinirden ileri gelen) kontrolündeki bozulma olduğunu biliyoruz. Tedavinin başarısında tanının erken konulması ve mesanede kalıcı değişikliklerin engellenmesi hayati önem taşıyor.