Güncelleme Tarihi:
Ciltte incelme, kuruluk, elastikiyet kaybı, sarkmalar ve kırışıklıklar gelişir. Ayrıca erkek tipi saç dökülmesi, yüzde tüylenmede artış, sivilce benzeri oluşumlar ve kahverengi lekeler belirmeye başlar. Günümüzde her kadın, bilinçli bir cilt bakımı ve destekleyici tedaviler ile bu sorunlarının üstesinden gelebilir.
Ergenlik çağından başlayıp menopoza kadar süren süreçte hormonlar, derinin gelişim, görünüm ve yaşlanmasında önemli rol oynarlar. "zamana bağlı deri yaşlanması"nın hormonal ve genetik faktörlerin kontrolü altında olduğu bilinmektedir. Derinin bütünlüğü ve fonksiyonları için hormonların, (tiroid, büyüme hormonu, cinsiyet hormonları/östrojen) yeterli miktar ve oranlarda bulunması gereklidir. Ancak bu hormonlar, yaş ilerledikçe ve kadınlarda menopozdan sonra azalmaya başlar. Yaşam kalitesini bozan birçok belirti (uyku bozuklukları, hatırlamada güçlük, sıcak basması, sinirlilik vb.) değişik şiddette ortaya çıkarken, deride de bir takım belirtiler meydana gelir.
Kolajen, cildimizde elastikiyet ve gerginlik sağlayan en önemli destek proteinidir. Menopozdan sonra hormonların azalması ile birlikte kolajende de azalma olur. Menopoz sonrası dönemde derinin kolajen miktarındaki azalma, ilk yıllarda daha hızlı seyretmektedir. Deri kolajeninin yaklaşık %30 kadarı menopozdan sonraki ilk beş yıl içinde kaybedilmektedir. Daha sonraki 20 yıl içinde her yıl kolajenin yaklaşık %2.1 kadarı kaybolmaktadır. Ciltte kolajen kaybına bağlı kırışıklıklar, esneklik kaybı ve sarkmalar gelişir. Aynı zamanda hücreler arası dolgu maddesi olan hiyaluronik asit de azalır; cilt dolgunluğunu kaybeder, incelir. Bütün bu değişikliklerle birlikte su kaybı belirginleşir, ciltte kuruluk ve pürüzler meydana gelir. Dıştan uygulanan kozmetik ürünler, östrojen içeren destekleyici hormon ilaçları ve hormon benzeri bitkisel maddeler (soya izoflavonları gibi), cildimizin fizyolojik dengesini korumaya yardımcı olur.
Menopoz öncesi ve menopoz döneminde,hormonal yaşlanmanın cildiniz üzerindeki etkilerini azaltmak için…
Cildinize bilinçli ve özenli bir bakım uygulayın. Cildiniz ince ve kuru olduğu için hassas ciltler için geliştirilmiş temizleyici ürünler ve yoğun nemlendirici maddeler içeren gece ve gündüz kremleri kullanın.
Cildinizin memini artırmak, koruyucu fonksiyonlarına destek olabilmek için bol su (günde en az 2 litre) için; esansiyel yağ asitlerini (zeytinyağı, kabuklu yemişler, balık kaynaklı) tüketin.
Deriden su kaybı gece en yüksek düzeydedir. Bu nedenle gece kullanılacak nemlendiriciler, cildinizin doğal lipit yapısını destekleyen maddeler (seramit, skualen gibi) içermelidir. Ayrıca cilt hücrelerinin yenilenmesi ve tamir işlevi gece uyku sırasında gelişir. Bu nedenle, derideki yaşlanma belirtilerini önlemek ya da onarmak için, kolajen dokuyu uyarıcı ve onarıcı maddeler (A vitamini, alfa hidroksi asit, peptit vb. içeren) içeren gece kremleri kullanın.
Gündüz, cildinizdeki lekelenmeleri azaltmak ve güneşin zararlı etkilerinden korunmak için, güneşten koruyucu kremler (en az 15 koruma faktörlü) kullanın. Ayrıca, kullandığınız kozmetik ürünlerin antioksidan maddeler (vitaminler, bitkisel özler) içermesine dikkat edin. Kozmetik ürünlerde bulunan antioksidanlar, güneş ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkilerini önler.
Çevresel zararlı etkilerden (sigara dumanı, hava kirliliği, kimyasal maddeler vb.) korunmak için bol meyve ve sebze (özellikle taze ve koyu renkli olanları) tüketin. Besin desteği olarak antioksidan, vitamin ve mineral içeren tabletler (vitamin C, vitamin E, likopen/beta karoten, soya ekstresi, yeşil çay, üzüm çekirdeği, DMAE, evening primrose oil, selenium, çinko vb.) kullanın.
Yüksek kalorili diyetler deri yaşlanmasını hızlandırır. Bu nedenle diyetinizdeki günlük kalori miktarını kısıtlayın.
Sigara cildinizi yaşlandırır. Sigara kullanmayın.
Daha genç, ışıltılı ve gergin bir cilt için, hücreler arası dolgu maddesini ve kolajen dokuyu destekleyen, kozmetik uygulamalar (mezolifting, kimyasal peeling, dolgu maddesi enjeksiyonları vb.) yaptırabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi ve destek için dermatologunuzdan yardım isteğin.