Horlama mutlaka tedavi edilmelidir!

Horlama, uykuda nefes alırken üst solunum yollarındaki darlık nedeni ile ortaya çıkan sestir. Nefes almanın burun ve ağzın gerisinde engellendiği durumlarda ortaya horlamanın neden olduğu gürültülü bir ses çıkar. En yaygın görülen sebepleri arasında kişinin küçük dilinin büyük veya sarkık olması, yaşlanmaya bağlı olarak yumuşak damağın genişleyip aşağıya doğru sarkması, dil kökü büyümesi, bademcik ya da geniz etinin büyük olması, burun kemik eğriliği, burun eti şişliği ve alerjiye bağlı nefes kanallarının daralması sayılabilir.

HORLAMA UYKU KALİTESİNİ DÜŞÜRÜR

Horlama kişinin uyku düzenini bozar. Çevresindekilere verdiği zararın çok daha fazlasını kendine vermektedir. Basit bir horlama zamanla tıkayıcı uyku apnesine yani uykuda solunum durmasına kadar ilerleyebilir. Sabah yorgun, baş ağrısıyla uyanma, gün içi yorgunluk, sürekli uyku hali, boğazda kuruma, ekşimsi tat, unutkanlık, dikkat azlığı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, depresyon, cinsel aktivitede azalma ya da isteksizlik, gece terlemesi, sık sık uyanma ve gece sık idrara çıkma gibi yan etkiler görülebilir. Kısacası horlama, kişide yaşam kalitesini bozan etkilerden başlayarak yaşamı tehdit edici boyutta etkilere yol açabilir.

HORLAMA TEDAVİSİ HER YAŞTA KİŞİYE UYGULANABİLİR

Horlama tedavisi her yaş grubuna uygulansa da ağırlıklı olarak 35 ile 50 yaş ve üstü kişilerle aşırı kilolu hastalarda daha sık uygulanmaktadır. Horlama sorununda medikal tedavi uygulanabilir. Yumuşak damağı sertleştiren ve küçültmeye yardımcı olan ilaçlar kullanılabilir. Çene protezleri, horladığı zaman uyarıcı etki yapan apareyler, burun içine uygulanan burun açıcı ilaçlar da verilebilir. Belirli şiddette uyku apne sendromu teşhisi konulan ve ameliyatın yeterli olmayacağı hastalarda hava yolunun gece sürekli açık kalmasını sağlamak için CPAP cihazı kullanılır. CPAP cihazı gerekli olan basıncı burun maskesi aracılığıyla hava yoluna ileterek, kasların gece boyunca çökmesini engeller. Böylece hava yolunun açık kalması sağlanarak,oksijen seviyesinin düşmesi engellenir.

Bademcik ve geniz etinin alınması, yumuşak damağın yukarıya kaldırılması, küçük dilin küçültülmesi, burundaki deviasyon problemlerinin düzeltilmesi, çenenin ve büyük dilin öne çekilmesi gibi cerrahi tedaviler uygulanabilir. Son yıllarda horlama tedavisinde radyofrekans cerrahisinden de faydalanılır. Bu yöntemde ameliyat sonrası ağrı en az seviyededir, iş kaybı olmaz, ağız mukozası hasar görmez. Kısacası horlama tedavisi ile herkes tüm bu riskleri önleyebilir ve daha sağlıklı bir yaşama kolayca kavuşabilir.”

arpanetmedya.com 'a Katkılarından dolayı teşekküğr ederiz.