Güncelleme Tarihi:
Kişinin genetiğine uygun tedavi seçeneklerinin yapıldığı “Öngörüsel ve Bireye Özgü Tedavi”ye ilişkin 13-16 Eylül tarihleri arasında uluslararası konferans ve sertifika programı düzenlenecek.
Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek programla sağlığın geliştirilmesi için onkoloji, psikiyatri, kardiyoloji, beslenme, bulaşıcı hastalıklar ve yeni genetiğe özel önem verilerek öngörüsel, koruyucu, bireysel ve katılımcı tedavide bireye özgü yaklaşımın önemi ve uygulamaları vurgulanacak.
Programda İnsan Genomik Değişkenlik Projesi 2. Başkanı Prof. Dr. Graham Taylor onursal konuşmacı olacak ve program kapsamında 36 ulusal ve uluslararası tanınmış konuşmacı yer alacak.
Program sonunda yapılacak sınavda uluslararası kabul gören Sürekli Tıp Eğitimi (CME) tarafından kredilendirilen sertifika verilecek.
GENETİK FARKLILIK YAN ETKİLERE SEBEP OLUYOR
Organizasyon Komitesi Başkanı Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi, Fransa ve Kanda C2H-Vichy Genomics Yeni Genetik Moleküler Öngörüsel ve Önleyici Tıp Danışmanlığı Direktörü Dr. Candan Hızel, etkinlikle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, öngörüsel ve bireye özgü tedavinin her hastanın kendine ait özel bir biyolojik yapısı olduğu felsefesiyle bireyin sadece genetik yapısına ait bilgilerle değil fakat beslenme gibi yaşam tarzı ve çevre etmenleri ile birlikte incelenmesine dayandığını anlattı.
Bireye özgü tıbbın hastalık merkezli tedavi kavramından insan merkezli tedavi kavramına geçişi sağladığına işaret eden Hızel, böylece rutin tıp ve eczacılık uygulamalarında tedavinin bireysel yaklaşımı kolaylaştırdığını söyledi.
İnsan Gen Projesi'nin 2003 yılında tamamlanmasıyla birlikte gelişen genetik bilgilerin genlerdeki farklılıkların ilaçlara verilen tepkiler üzerinde etkili olduğunu ortaya koyduğunu dile getiren Hızel, genetik yapıdaki mutasyonların, ciddi yan etkilere veya tedavide başarısızlıklara neden olabildiğini belirtti.
"HERKESE UYAN TEK BEDEN YAKLAŞIMI YANLIŞ"
Dr. Hızel, genlerdeki farklılıkların sonucu olarak herkesin vücudunun değişik maddeleri farklı şekillerde metabolizma ettiğini, bunun da her bireyin ilaç kombinasyonlarına ve beslenme şekillerine farklı tepkiler verdiği anlamına geldiğini kaydetti.
Bu yüzden, başka birinde iyi sonuç veren bir ilacın bir başkası için en iyi olmayabileceği gibi zararlı dahi olabileceğini vurgulayan Hızel, genetik analizlerin, ilaçlara verilecek tepkileri bilimsel verilere dayanarak önceden saptayabileceğini bildirdi.
Modern tıptaki önemli ilerlemelere rağmen doktorların ilaç dozajını deneme-yanılma metoduyla tespit ettiğini ifade eden Hızel, şöyle devam etti:
“Herkese uyan tek beden yaklaşımı sistemi uygulanıyor ve bu metot birçok hastada birçok önemli ilaç reaksiyonlarına yol açabilir. Türkiye ve diğer ülkelerde ilaç kullanımı çeşitli sorunları birlikte taşıdığından ilaçların yan etkileri temel bir halk sağlığı problemidir.
Aynı zamanda yetersiz ve yanlış ilaç tedavisi, ülke ekonomisi bakımından önemli masraflara yol açmakla birlikte milyonlarca kişi bu yetersiz ve yanlış ilaç tedavisi, bunun sonucunda da ortaya çıkan önemli ilaç reaksiyonları yüzünden hastaneye girmekte ve hatta yaşamlarını kaybetmektedir.”
Dr. Hızel, farmakogenetiğin, kişilerdeki genetik farklılığın ilaçlara karşı yanıtı üzerinde çalıştığını ve bu konuda dünyada sayılı araştırmacıların Eskişehir'deki programa gelmesinin çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.