Güncelleme Tarihi:
Bulgaristan'da doktorluk yapıyorum. Yoğun bakımda bir hastamız var. Herkes "Martin dedu aç gözlerini" diyor. O zamanlar da
"MARTİN DERSENİZ GÖZÜNÜ AÇMAZ ÇÜNKÜ ONUN ADI MURAT"
Bu adama "Martin" demeye devam ederseniz gözlerini açmaz çünkü onun adı Martin değil ki Murat. 70 yıl boyunca Murat diye yaşamış. Kimse de köyde ona Martin demiyor ki, Murat diyor. Ben de seslenemiyorum çünkü Türkçe hitap edersen büyük cezalar var. Her kelime için 5 leva ceza var, iş yerinde yaparsan 50 leva. Zaten aldığımız maaş da 200 leva. Bu sefer oradaki, Bulgarlar seslenmeye başladı "Bay Murat aç gözlerini" diye.
ADINI DUYUNCA GÖZLERİNİ AÇTI
Adam adını duyunca bir an gözlerini açtı, sonra tekrar kapattı. Ben de yoğun bakımdaki hastalarıma o zamandan beri müzik dinletirim. Sevdikleri müziklerin iyileşmelerinde hep etkisi olduğuna inanıyorum. Beyin boş değildir hiçbir zaman, komadaki beyin bile sizi duyuyor, anlıyor. Zaten sonraları bilim dünyası da bunu kanıtladı. Bir araştırma vardı. Anestezinin hangi seviyesinde işitme duygusu kayboluyor diye? İki tür müziklerle bunu test ettiler. Biri Zeki Müren, diğeri Sezen Aksu. Sonra ameliyattan çıkınca soruluyordu "Müzik duydunuz mu?" diye. İnsanların yüzde 70'i doğru bildi. Anestezide en geç giden duyu işitme duyusu.
MARTİN DEDE UYANDI
Birçok hastada da olumlu tepki aldım daha önce. Ama o zaman Türk kasetlerini, Türk müziklerini dinlemek de yasak. Murat dedeye en sevdiği kasetlerden getirdim evden. Yoğun bakımda, kimseye duyurmadan gizlice dinlettim. Sevdiği şarkıları duyunca Martin dede yani Murat dede de uyandı.