Güncelleme Tarihi:
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğünden "Dünya Astım Günü" dolayısıyla yapılan açıklamada, dış ortamda bulunan çeşitli alerjenler, sigara dumanı, soğuk havaya maruz kalma gibi tetikleyici faktörlere karşı, hava yollarının daralmasıyla ortaya çıkan ve ataklarla seyreden astımın kronik bir akciğer sorunu olduğu belirtildi.
300 MİLYON KİŞİDE GÖRÜLÜYOR
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre, dünyada yaklaşık 300 milyon kişide görülen hastalığın en fazla çocukları etkilediği vurgulanan açıklamada, "Modern hayatın önemli bir sağlık sorunu olan astım, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir halk sağlığı sorunudur. Türkiye'de yapılan araştırmalarda, nüfusun yaklaşık yüzde 5'inin astım hastası olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye'de her 12 erişkinden ve 7 çocuktan birini etkileyen, dünyada yaklaşık 300 milyon kişide görülüp, her yıl 250 bin ölüme yol açan astım, düzenli tedaviyle kontrol altında tutulur." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, belirtileri arasında nefes darlığı, 3 haftadan uzun süren öksürük, göğüste ıslık sesiyle tıkanıklık hissi olan astımın, ataklar halinde seyrettiğine işaret edildi.
YATAK ODASINDA, KILIF, ÇARŞAF SIK SIK DEĞİŞTİRİLMELİ
Astım tanısı için hastanın şikayetlerinin yanında bazı test ve tetkikler yapıldığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu test ve tetkikler zor ve acı verici değildir. Solunum testi başta gelir. Bu testle akciğerlerin ne kadar hava alıp verdiğine bakılır. Ayrıca kan testleri ve deri testleri yapılır. Allerjik rahatsızlıkları olan hastaların bulunduğu oda muhakkak havalandırılmalı ve sürekli olarak temiz tutulmalıdır. Yatak odasında bulunan kılıf, çarşaf gibi ürünler düzenli olarak değiştirilmeli ve sık sık yıkanmalıdır. Sigara dumanı astımlılar için çok tehlikelidir, içilmemeli ve aynı ortamda bulunulmamalıdır. Astım kronik hastalık olduğu için düzenli olarak doktor kontrolüne gidilmelidir. Düzenli yapılan egzersiz ve spor faaliyetleri de astım hastalığını kontrol altında tutar."
Açıklamada astımın artık tedaviyle kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğu ve düzenli ilaç kullanımıyla hekim kontrolünün tedavideki önemli faktörler arasında bulunduğu aktarıldı.