Güncelleme Tarihi:
Yüz ve boyundaki çizgileri doldurma, dudak şekillendirme, meme büyütme, popo kaldırma gibi yaygın uygulamalara, burun düzeltme, penis genişletme ve vajina daraltma da eklendi
Şöyle bir bakıldığında farkedilen ama adı konamayan güzelleşme ve gençleşme tüm dünyada revaçta. İtalya Como’da George Clooney, Seal gibi ünlülerin doktoru olan plastik cerrahi ve estetik uzmanı Dr. Riccardo Forte, hyaluronik asit gibi cerrahi olmayan girişimlerden elde edilen memnuniyetin artmasının, cerrahiye başvuruları azalttığını söylüyor. Avrupa ve dünya sosyetesinin kapısını çaldığı Dr. Forte’ye göre en çok kadın veya erkeklerin sosyal yaşantılarını etkilemeyecek, hatta mümkünse öğle tatili kadar zamanda bitecek ‘dokunuşlar’ tercih ediliyor: “Birkaç yöntemi birlikte ve tek seansta, hatta bir saat içinde uygulamak çok iyi sonuç veriyor. Asma, botoks ve dolgu maddeleriyle kişinin yüzünü gençleştirmek mümkün. Yüzün nemi, elastikiyeti vs. uygunsa tek bir dolgu iğnesi bile 10 yaş geriye götürmeye yetiyor.”
Dr. Forte, yüzün yerçekimine karşı kaybettiği formunu askı yöntemleriyle kaldırıyor. Botoksla kas dengesini sağlıyor. Dolgularla da yaşla azalan yağ, kas ve kemik dokusunun boşalttığı bölgeyi canlandırıyor. Dr. Forte, “Başka bazı ürünlerle de biyolojik uyarılma yaparak cildin tekrar yenilenmesini sağlamak mümkün” diyor.
Ancak yine de Dr. Forte’nin gözde ‘enstrüman’ı dolgular: “Dolguları kullanırken kendimi bir ressam gibi hissediyorum. Sadece yüz gençleşmiyor, örneğin burun ve dudakları yeniden şekillendiriyorum. Meme büyütüyor, popoyu kaldırabiliyorum” diyor. Dr. Forte, İtalya’da çok talep edilmediğini ancak Kore gibi bazı uzakdoğu ülkelerinde penis genişletmenin de hyaluronik asitle yapıldığını anlatıyor. Vajinanın içine yapılan dolgularsa bölgeyi daraltarak cinsellikten daha fazla zevk alınmasını sağlıyor.
KOKTEYL UYGULAMALAR
Hyaluronik asit, aslında insan vücudunda da bulunan doğal bir şeker. Asitin, hücre bölünmesi, eklemlerin kayganlığının sağlaması ve cildi gergin tutması gibi görevleri var. Bu etkileri 1930’lardan beri biliniyor. 1960’lı yıllardan itibaren tedavi edici özelliğinden de yararlanılmaya başlandı. Kozmetik alanındaki kullanımıysa 2000’lerde başladı. Hyalüronik asit kendi hacminden yüzlerce kat fazla su tutabiliyor ve enjektörle yerleştirildiği yerde 6-12 ay kalabiliyor. Hyaluronik asit türevlerine bir yenisini İtalyanlar ekledi. Son türevin en önemli özelliği uygulandığı bölgede dokuya dengeli dağılması ve şişlik yapmaması. İki formülü var. Biri ağız, göz kenarlarındaki yüzeysel konturlar, dudak üstü kırışıklıkları ve dudakları belirginleştirmek için kullanılıyor. Diğer formül daha derin yüz kırışıklıkları, dudakların hacimsel büyümesi, yüzün kaldırılması ve konturların yeniden şekillendirilmesinde etkili.