Her ağrı fıtık değil

Güncelleme Tarihi:

Her ağrı fıtık değil
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2014 00:00

Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Erdoğan, teknolojinin gelişmesiyle bel fıtığı teşhisinin artık rahatlıkla konulabildiğini belirtti.

Haberin Devamı

Prof. Erdoğan, "Yine sanıldığı gibi her bel fıtığı ameliyatla tedavi edilmiyor. Bel fıtığı teşhisi konulan hastaların sadece yüzde 5 ila yüzde 10’luk dilimi ameliyat ile tedavi ediliyor. Kalan yüzde 90’da cerrahi müdahale dışında, değişik tedavi yöntemleri uygulanıyor.” dedi.

Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Erdoğan, bel ağrısının, toplumda en sık görülen ağrılardan biri olduğuna işaret ederek, “Sık görülmesinin nedeni birçok hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkmasıdır. Bel fıtığı, bel ağrısına neden olan hastalıklardan sadece bir tanesidir. Halk arasında bel tutulması olarak nitelendirilen kas-iskelet kökenli ağrılar, en sık görülen bel ağrısı nedenidir. Bunun dışında, omurga ve omurilik tümörleri, enfeksiyonlar, iltihabi romatizmal hastalıklar, halk arasında kireçlenme, kemik erimesi denilen rahatsızlıklar da bel ağrısına neden olabilir. Ayrıca, omurga dışı nedenler; örneğin böbrek rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, hatta mide-barsak ve pankreas hastalıkları da ciddi bel ağrılarına neden olmaktadır.” diye ifade etti.

Haberin Devamı

HER AĞRI BEL FITIĞI DEĞİLDİR

Prof. Erdoğan, bel ağrısının sebepleri, bel fıtığı tanı ve tedavi yöntemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Toplumda her bel ağrısının, bel fıtığından kaynaklandığı yönünde yanlış bir algı olduğunu anımsattı. Prof. Erdoğan, şunları ifade etti: “Her bel ağrısı bel fıtığı demek değildir. Bel fıtığı tipik olarak bel ağrısı, bacak ağrısı, bacaklarda kuvvet ve his kaybı, daha ağır vakalarda idrar-gaita kaçırma gibi fonksiyon bozukluklarına yol açabilir. Teknolojinin gelişmesiyle bel fıtığı teşhisi artık rahatlıkla konulabiliyor. Yine sanıldığı gibi her bel fıtığı ameliyatla tedavi edilmiyor. Bel fıtığı teşhisi konulan hastaların sadece yüzde 5 ila yüzde 10’luk dilimi ameliyat ile tedavi ediliyor. Kalan yüzde 90’da cerrahi müdahale dışında, değişik tedavi yöntemleri uygulanıyor.”

“HEMEN BİTKİLERE SARILMAYIN”

Prof. Bülent Erdoğan, bel fıtığının tedavisinde, mikrocerrahi tedavi, fizik tedavi, elle tedavi, akupunktur gibi değişik yöntemlerin bulunduğuna da dikkat çekti. Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada önemli olan husus şu; bel fıtığı dışında bel ağrısına sebep olan çok ciddi bir çok hastalık vardır. Eğer bel ağrısının nedeni tümör ya da enfeksiyon gibi bel fıtığı dışında başka bir hastalık ise tanı ve tedavide gecikme veya yanlış tedavi yöntemleri, hastalarda ileride belki de telafisi mümkün olmayan sıkıntılara yol açabilir. Bu nedenle bel ağrısı olan hastalar mutlaka işin uzmanlarına görünsünler ve bel çektirme gibi ilkel yöntemlere başvurmasınlar. Aksi takdirde tedavisi basit olan bir hastalık içinden çıkılamaz bir hale gelebilir. Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle bel fıtığı korkulan bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Biz de hastanemizde uygun vakalarda mikrocerrahi denilen bir yöntemle hastalarımızı başarıyla tedavi ediyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!