Güncelleme Tarihi:
İnci, vatandaşların ağaçlık ve sulak alanlara pikniğe gittiklerinde içtikleri ya da kullandıkları suların sağlık açısından ne tür tehlikeler oluşturabileceğini bilmeleri gerektiğini ancak bu konuda kendilerini geliştirme noktasında duyarlı olmadıklarını belirtti.
Son yıllarda ortaya çıkan kene vakalarına karşı verilen eğitimler nedeniyle kısmen duyarlılık geliştiğini ifade eden İnci, bireysel korunma yöntemleri konusunda ise insanların asgari seviyede de olsa korunma refleksi gösterdiğini gözlemlediklerini kaydetti.
İnci, insanlarda bu konuda kısmen de olsa bilincin gelişmiş olmasının sevindirici olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Buna rağmen insanlar pikniğe gittikleri alanlarda ve umuma açık yerlerde kullandıkları ya da içtikleri suyun kalitesine dair herhangi bir bilgiye sahip değiller. Bu sular halk sağlığını tehdit eden birçok patojeni (hastalık yapan mikroorganizma) barındırabilir. Bu patojenlerin başında zoonotik karakterli 'cryptosporidiosis' dediğimiz hastalığa yol açan türler gelmektedir. Bunlar kimyasal ilaç uygulamalarından ve antiseptik uygulamalarından etkilenmeyecek seviyede dirençli tek hücreli canlılar (protozon) grubudur. Akut enterit olgular da bireylerde ağır enfeksiyonlara yol açabilir. Bu, tedavi noktasında da inatçı olan bir parazit grubudur. Bunların dışında merkezi sinir sisteminde, beyinde büyük hasarlara neden olan serbest amiplerden 'Naegleria fowleri' gibi protozoon patojenler yine dere yataklarındaki su birikintilerinde veya umuma açık kontrolsüz ya da yeteri kadar sanitasyon ve hijyen sağlanamayan havuzlarda suya girenlerde enfeksiyonlara yol açabilmektedirler. Bunlar arasında en başta geleni 'Naegleria fowleri;nin neden olduğu primer meningoensefalitis (PAM) hastalığıdır. Bu konulara insanımızın duyarlılığını sağlamamız gerekiyor.”
RUHSATLI PİKNİK ALANLARI OLMALI
Prof. Dr. Abdullah İnci, pikniğin gelişmiş toplumlarda olduğu gibi ruhsatlı,çevre düzenlemesinin maksimum düzeyde yapıldığı, hijyenik su kaynaklarının, tuvalet imkanlarının düzenli olduğu hijyenik alanlarda barbekü şeklinde olmasını tavsiye ettiklerini belirterek, “İnsanımızın her ağaç gölgesinde ya da her su kaynağının başında piknik yapılmayacağını bilmesi gerekir” dedi.
Bu konuda yerel yöneticiler başta olmak üzere tüm idarecilerin hassasiyet göstermelerini istediklerini kaydeden İnci, “Sanitasyon özellikle sularda cryptosporidiosis ile mücadelede çok önemli. Bu nedenle piknik kültürünün modifiye edilmesini istiyoruz. Geliştirilip modern dünyadaki konsepte yaklaştırılmasını istiyoruz. Bundan sonra tehlikenin azalacağını düşünüyorum” diye konuştu.