Güncelleme Tarihi:
Arıcı, Türkiye'de kişi başına düşen tuz tüketim miktarının 15 ila 16 gram civarında olduğunu belirterek, Avrupa ülkelerinde ise bu miktarın 7 ila 9 gram arasında değiştiğini söyledi.
İdeal tuz tüketimi konusunda önerilen miktarın 5 gram olduğuna dikkati çeken Arıcı, “Türkiye'de tuz tüketimi, Avrupa ülkelerine göre iki kat daha fazla. Vücuda gereğinden fazla tuz alınması tansiyonun yükselmesine ve damar sertliğine yol açmaktadır. Buna bağlı olarak da beyin, kalp ve böbrekler ile birçok organımız olumsuz yönde etkilenmektedir. Bunların yanında aşırı tuz tüketiminin kemik erimesi, mide kanseri ve bağışıklık sistemi rahatsızlıklarına yol açtığı da düşünülmektedir” diye konuştu.
"TUZUN YARARLI ÇEŞİDİ YOKTUR"
Tuzun yararlı ya da zararlı şeklinde bir ayrımının yapılmasının mümkün olmayacağını vurgulayan Arıcı, en etkili çözümün tüketim miktarını azaltmak olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Arıcı, tuzun birçok yolla vücuda girdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı çalışmalara göre, yediğimiz yemek ve ekmekler, kahvaltıda tükettiğimiz zeytin,
peynir, turşu, tuzlu kuru yemişler ile sucuk, pastırma gibi et ürünleri ülkemizde başlıca tuz kaynaklarıdır. Ayrıca tuzları yararlı ya da zararlı diye nitelendirmek de mümkün değildir. Çünkü bütün tuzlar sodyum klorür içerdiği için tehlikelidir. Bu nedenle şu ya da bu tuzu tüketmek yerine tüketim miktarını azaltmak daha doğru bir karar olacaktır.”
"TUZ TÜKETİMİNİN ÇOCUKLARA ETKİSİ"
Arıcı, çocukların gelişim çağından itibaren tuzu ölçülü bir şekilde kullanması gerektiğini belirterek, çocukların fazla tuz tüketmesinin damak tatlarını etkileyerek erişkin dönemlerinde onları tuzlu yemeğe teşvik edeceğini bildirdi.
Vücutta tuz eksikliği oluşması durumunun oldukça nadir görüldüğüne dikkati çeken Arıcı, “Çok aşırı terleme, maraton koşma gibi durumlar haricinde, ekstra tuz almamıza çoğunlukla gerek yoktur. Gerektiğinden fazla tuz tüketenlerin kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği riski oldukça fazladır. Eğer sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyorsak tuz sevdamızdan mutlaka vazgeçmemiz gerekmektedir” ifadesini kulandı.