Güncelleme Tarihi:
Halk arasında “basur”, “mayasıl” olarak ifade edilen; bağırsak sisteminin sonlandığı kısımda, her insanda var olan hemoroidal yastıkçıkların baskı, örselenme gibi nedenlerle şişmesi, sarkması ve kanamaya elverişli hale gelmesine hemoroidal hastalık denmektedir. İş ve sosyal hayatı yoğun olanlarda, orta yaş dilimindekilerde, hamilelerde ve hemen hemen her yaşta insanımızda görülebilmektedir
Bir hastalık düşünün ki bir yıl içinde ülke nüfusunun %4’ü buna yakalansın. Peki, her insanın hayatı boyunca bu hastalıkla karşılaşma ihtimalinin %75 olmasına ne derdiniz? İşte buna hemoroidal hastalık (basur) diyoruz.
Bu kadar sık görülen bir hastalıkta hastalarımızın tedavi olamamalarındaki en büyük neden utanma duygusudur. Çocukluktan itibaren bizlere öğretilen önemli ve insani duygudur utanmak. Sanılanın aksine sosyokültürel seviye ya da sosyoekonomik seviye ile ilişkisi bulunmamaktadır.
“Ortalama bir ay içerisinde muayene ettiğim ve işlem uyguladığım 200 hastanın yaklaşık %80’ni ‘Hocam buraya kadar geldim ancak muayene olmaya çok utanıyorum’ ifadesini kullanıyor. Özellikle kadın hastalar, ‘Kadın doğum uzmanı muayenesinde bile bu kadar utanmıyorum hocam’ şeklinde ifadeler kullanıyor.”
Bir hastalık düşünün ki utanmalardan dolayı onunla yaşamaya katlanan yüzbinlerce insan olsun.
Hasta muayenesi öncesinde muayene şortu ile hastaların utanma duygusu azaltılması sağlanabilmektedir. Hastalar muayene şortu ile daha rahat muayene olduklarını ve utanma duygusundan uzaklaştıklarını ifade etmektedirler.
Hastalarımız utanma duygusu yüzünden Hemoroid başta olmak üzere tüm makat hastalıklarının erken dönemde olan ameliyatsız tedavi şansını kaybetmesine neden olmaktadır.
Özellikle bu Utanma duygusunu kendine çıkar sağlamaya çalışan firmalar internetten satışa sunduğu Sağlık Bakanlığı’nın onayı olmayan ilaçlar ve bitki kürleri ile hastalarımızın sağlığını tehlikeye atmaktadırlar. Sonuçta bu duygu yüzünden hastalarımız kaçınılmaz ve tedavisi daha zor olan durumlara neden olmaktadır.
Op. Dr. Mert Atak
“Utanma duygusu yerini bilimsel yöntemlere ve doktorlara olan inanca bıraktığında tıp bilimin geldiği nokta ve teknolojinin sunduğu fırsatlar, uzman ellerde daha etkin, daha kesin ve hızlı çözümler sunmaktadır. Minimal invaziv yöntemler adı verilen bu yöntemlerle, hemoroidal hastalıklar ameliyatsız şekilde tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemler anestezi de gerektirmemekle beraber durumdan olumsuz etkilenebilecek hastalarda sedasyon(hafif uyku hali) altında uygulanabilmektedir. İşlem sonrası ağrı hissedilmemekte, işgücü kaybı yaşanmamaktadır. Yatış gerektirmeyen bu yöntemler hastaların konforlu bir biçimde evine gönderilmesine ve hastalığın tekrarlanma riskinin düşürülmesine fırsat tanımaktadır.”
arpanetmedya.com'a katkılarından dolayı teşekkürler.